Hasipoğlu, “Bu manifesto ile beraber tekrardan yapılanacak adil bir BM yapısı içinde internasyonal alanda daha süratli bir halde hak ettiğimiz yeri alacağımızdan şüphemiz yoktur” dedi.
UBP Genel Sekreteri Hasipoğlu, Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda yapmış olduğu konuşmayı değerlendirdi.
Hasipoğlu, anavatan Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Birleşmiş Milletler Genel Kurul Salonu’nda BM’nin 78. Genel Kurulu görüşmelerinde katılımcılara yapmış olduğu hitapta, Kıbrıs adasındaki somut gerçeklerin altını çizmesinin ve bununla kalmayıp çözüm önerileri ortaya koymasının son aşama kayda kıymet bulunduğunu belirtti.
Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, bu ifadeleri ile Kıbrıs adasında refah ve sulh içinde yaşayacak iki komşu devletin varlığının resmen kabul edilmesinin, Kıbrıs mevzusunun tek çözüm şekli bulunduğunu dünyaya bir kez daha duyuru ettiğini vurgulayan Hasipoğlu, “Sayın Erdoğan, BM kürsüsünde aslen daha adil bir dünya düzeni için adeta bir hakkaniyet manifestosu yazmıştır” dedi.
BM’nin adil olmayan mevcut yapısından Kıbrıs Türk halkının da nasibini aldığını ifade eden Hasipoğlu, “BM’nin tüm çözüm planlarına ‘evet’ diyen Kıbrıs Türk halkı aslen BM’ye hiçbir süre yanlış yapmamıştır. Buna karşın haksız izolasyonların ve kısıtlamaların altında ezilen maalesef Kıbrıs Türk halkı olmaktadır” ifadelerini kullandı.
UBP Genel Sekreteri Hasipoğlu değerlendirmesine şu şekilde devam etti:
“KKTC gerçeği aslen BM’nin adadaki gerçeklere gözünü kapamış, çağdışı kalmış kararlarla statükoyu yönetim etmeye çalışan içi boşalmış bir yapının tezahürüdür. Bu içi boşalmış yapı, 60 yıl ilkin almaya başladığı Güvenlik Konseyi kararları ile Kıbrıs meselesini çözmeye iş koşturmacasındadır. 30 kusur senedir da federasyon zemininde bir çözüm bulma mevzusunda arabuluculuk etmiş, sadece çözüm elde edilememiştir.”
“Çözümün anahtarı egemen eşitliğimizin ve eşit internasyonal statümüzün kabul edilmesidir”
BM Güvenlik Konseyi’nin, Kıbrıs Türk halkını ortaklıktan atan yapıyı “Kıbrıs Cumhuriyeti” adı altında tek devlet olarak kabul ettiğine işaret eden Hasipoğlu, şunları kaydetti:
Hafta sonu hava iyi mi olacak?
“BM, bu çağdışı kalmış anlayışını adadaki gerçekleri ve Kıbrıs Türk halkının iradesini dikkate alarak düzeltmelidir. Çözümün anahtarı ise bellidir. Egemen eşitliğimizin ki bu hak doğuştan mevcud bir hakkımızdır ve eşit internasyonal statümüzün kabul edilmesidir.”
“Birleşmiş Milletler artık problem çözen değil, problem üreten bir yapı haline geldi”
Birleşmiş Milletler’in, Güvenlik Konseyi’nin beş sürekli üyesinin siyasal stratejilerinin ve çıkarlarının adeta çatışma alanı haline geldiğini ifade eden Oğuzhan Hasipoğlu, şunları belirtti:
“Birleşmiş Milletler artık problem çözen değil, problem üreten bir yapı haline gelmiştir. Sayın Erdoğan da yapmış olduğu konuşmanın satır aralarında, aslına bakarsanız itibarı zedelenen bu gücün Kıbrıs’ta yeni bir saygınlık kaybıyla karşı karşıya kalmak istemediğini belirtmiştir. Bu konuşma aslen bir hakkaniyet manifestosudur. Bu manifesto ile beraber tekrardan yapılanacak adil bir BM yapısı içinde internasyonal alanda daha süratli bir halde hak ettiğimiz yeri alacağımızdan şüphemiz yoktur.”