DOLAR
34,5309
EURO
36,2729
ALTIN
3.002,97
BIST
9.549,89
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Çok Bulutlu
10°C
İstanbul
10°C
Çok Bulutlu
Pazartesi Az Bulutlu
11°C
Salı Parçalı Bulutlu
11°C
Çarşamba Az Bulutlu
13°C
Perşembe Az Bulutlu
14°C

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar kahvaltılı görüşmede, Cumhurbaşkanlığındaki 3. yılını ve Azerbaycan ziyaretini değerlendirmek maksadıyla basın mensuplarıyla bir araya geldi

A+
A-
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar kahvaltılı görüşmede,  Cumhurbaşkanlığındaki 3. yılını ve Azerbaycan ziyaretini değerlendirmek maksadıyla basın mensuplarıyla bir araya geldi

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kıbrıs görüşmeleri iyi mi adım atar noktasında tüm baskılara göğüs gerdiklerini ve yeni siyasetlerini bir raya oturttuklarını belirterek, egemen eşitlik ve eşit ulusal statü tanınmadan resmi müzakerelere geçmelerinin mümkün olmadığını altını çizdi.

 
“Kıbrıs Türkü vardır, varlığını devam ettirecektir” şeklinde konuşan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, bu ülkede Kıbrıslı Türklere meydana getirilen haksızlıkların ve hala uygulanan çağ dışı ambargolarla izolasyonların aşılması için uğraşlarına devam edeceklerini söylemiş oldu.
 
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın hem 77., hem de 78. BM Genel Kurullarında Kıbrıs Türklerinin siyasetini gündeme taşımasının önemine işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, “TC Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ambargoların artık çağ dışı ve zulüm durumunda bulunduğunu, bunların Kıbrıslı Türk halkına uygulanmasının dünya devletlerinin kendi ilke ve ilkeleriyle ne kadar çeliştiğini ifade etmesi bizim siyasetimize güç vermiştir” dedi.
 
Basın mensuplarına toplantıya katıldıkları için teşekkür eden Cumhurbaşkanı Tatar, değişik görüşlerde olsalar da basın mensuplarıyla ilişkisini devamlı iyi tuttuğunu söylemiş oldu.
 
Temennisi ve dileğinin halkın daha müreffeh yarınlara ulaşabilmesi, bu topraklarda daha güvenli yaşayabilmesi bulunduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, “Hepimizin bu mücadelede büyük katkıları olduğuna inanmaktayım. Benim siyasetime yada temsil ettiğim zihniyete değişik bakanlara hiçbir süre itham edici konuşmalarım olmamıştır” dedi.  
 
Kendisinin hep insanlarla bir arada olmak, görüşü ne olursa olsun halkın içinde olmak, değişik basın mensuplarıyla muhabbetini ileriye taşımaya çalıştığını belirten Cumhurbaşkanı Tatar, hizmete devam için elinden geldiği kadar ekip ve emek harcama dostlarıyla istişare içinde hareket ederek, bir şeyler üretip başarabilmek için çalıştığını kaydetti. Tatar, Kıbrıs Türk halkının sesinin kendi başına bir yere kadar çıkabildiğini, Türk Devletler Teşkilatı’nın Kıbrıslı Türkler için organize etmiş olduğu bazı görüşme ve temasların derhal Cenup Kıbrıs ve müttefikleri tarafınca engellenmeye çalışıldığını kaydetti.
 
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, karşı tarafın zihniyetinin Kıbrıslı Türklerin tanınmayı hak etmediği yönünde olduğuna işaret ederek, Cenup Kıbrıs’ın Kıbrıslı Türkleri tamamıyla dünyadan izole etmeye ve sesini kısmaya çalıştıklarını altını çizdi.
 
 
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, BM’nin esas parametreleri ve teamüllere değinerek, bir antak kalma olacaksa “Freely Negotiable” ve “Acceptable” dedikleri esas kavramlar, kısaca serbestçe ve özgürce müzakereden sona her iki tarafın da onaylayacağı bir antak kalma olabileceğini aktardı.
 
-Kıbrıs Türk halkı kendi devletinin temellerini 21 Aralık 1963’te attı
 
Kıbrıs’ta iki ayrı halk, iki ayrı yapı, iki ayrı demokrasi bulunduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kıbrıs Türk halkının aslına bakarsak 1963’lerden beri kendi devletiyle yoluna devam ettiğini belirtti.
 
15 Kasım’da KKTC’nin 40. yılının kutlanacağını fakat devletin temellerinin 21 Aralık 1963’te şu andaki Cumhurbaşkanlığı sarayında atıldığını ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Türklerinin tabanca diretmesiyle Kıbrıs Cumhuriyeti’nden dışlandığını ve kendi geleceğini oluşturmak ve kurgulamak durumunda kaldığını kaydetti.  
 
Cumhurbaşkanı Tatar şu şekilde devam etti:
 
“Aslen 60. yılımızdayız. Doğrusu Kıbrıs Cumhuriyeti’nde 3 yıl orada ortaktık, kurucu ortaktık. Dolayısıyla Rumların kendi kendilerini yönetme geçmişi bizlerden daha eski değildir. Bizlerden daha öncesi İngiliz sömürge yönetimi. 1878 öncesi 350 yıl Osmanlı devletinin yönetimiydi. Dolayısıyla Rum Yönetimi’nin bu topraklarda devlet tecrübesi bizlerden daha çok değildir.  
 
Biz bu ülkede devlet yönetimi anlayışıyla minimum onlar kadar tecrübeliyiz”
 
Kıbrıs meselesinin 60 senedir devam ettiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, 1968’de başlamış olan resmi temas ve müzakerelerin üstünden geçen onca zamana karşı netice vermediğini kaydetti.
 
Cumhurbaşkanı Tatar, İngiltere’nin eski Dışişleri Bakanı Jack Straw’un “Ben de o kabahatin bir parçasıyım, Annan Planı’ndan sonrasında Kıbrıslı Rumların tek taraflı AB’ye alınmasına ben de imza koydum pişmanım ve hakikaten kandırıldık, Kıbrıslı Türklere büyük haksızlıklar yapılmış oldu” demesiyle dünyaya mühim bir bildiri verdiğini belirtti.
 
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, bu zamanda oldukça ağır eleştiriler aldıklarını, neresi olursa olsun gidip, resmi olmasa da temaslarda bulunarak Kıbrıs Türklerinin hassasiyetlerini, duruşunu anlatmaya çalıştıklarını söylemiş oldu.
 
Azerbaycan ziyaretinin de milat durumunda bulunduğunu belirten Cumhurbaşkanı Tatar, meydana getirilen ziyareti değerlendirerek, gazetecilerin sorularını yanıtladı.  
 
Ziyaretin öncesinden planlandığını sadece gerçekleştirilemediğini zira değişik baskılarla belli bir ekip sıkıntılar yaşandığını belirten Cumhurbaşkanı Tatar, Karabağ zaferinden sonrasında Azerbaycan’a bu resmi çağrı sıfatıyla 200 kişilik bir heyetle gidilmesinin önemine vurgu yapmış oldu. Tatar, kendilerine devlet başkanı muamelesi yapıldığını kaydederek, gösterilen ilgi ve misafirperverliğin en üst protokol muamelesi bulunduğunu belirtti.
 
Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev’in “Türk Birliği, Türkiye Cumhuriyeti ile hep beraber KKTC’nin tanınma yolunda daha da ileriye gitmesi için mücadelemize devam edeceğiz” demesinin oldukça mühim bulunduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, görüşmenin oldukça samimi bir halde gerçekleştiğine işaret etti.
 
 
Görüşmede Aliyev’i 20 Temmuz 2024’te Kıbrıs Sulh Harekatı’nın 50. Yıldönümü etkinliklerine çağrı ettiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Tatar, “İnşallah geliriz” cevabı aldığını belirtti. Tatar, bunların yavaş yavaş KKTC gerçeğinin tüm dünyaya tanıtılmasına katkısı olacağını kaydetti.  
 
Kıbrıs görüşmelerinede değinen Cumhurbaşkanı Tatar, müzakereleri iyi mi başlartılır noktasında tüm basıklara göğüs gerdiklerini ve yeni siyasetlerini bir raya oturttuklarını belirtti. Egemen eşitlik ve eşit ulusal statü tanınmadan resmi müzakerelere geçmelerinin mümkün olmadığını yineleyen Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, iki devleti çözüm yönünde kararın net bulunduğunu altını çizdi.
 
Cumhurbaşkanı Tatar, “Cenup ve batı ülkeleri bizleri ne kadar masaya çekmeye çalışsa da bizim pozisyonumuz açık ve nettir. Biz artık federal temelde görüşme yapmayacağımızı, zira Annan Planı ve Crans Montana’dan sonrasında federal temelde anlaşmanın bir neticeye gideceğinden hiçbir umudumuzun olmadığını kabul ettik.” dedi.
 
 
Bugünlerde meydana getirilen “envoy”(temsilci) tartışmalarına da değinen Cumhurbaşkanı Tatar, şu şekilde konuştu:
 
“İki yıl ilkin gene ısrarla gündeme getirildiğinde de ‘special envoy’ denilen ve Güvenlik Konseyi’yle muhatap olabilecek, genel sekreteri de aşacak bir atamayla federal çerçevede ve Güvenlik Konseyi parametreleri doğrultusunda bir görüşme başlaması anlayışının geliştirilmesine evet demeyeceğimizi vurgulamıştık. Buradan da vurgulamak istiyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, ortak yerin yakalanmasıyla müzakerelerin gerçekleştirilebileceğini, bir antak kalma olacaksa iki devletin işbirliğiyle olacağını vurgulayarak “Pozisyonumuz nettir, Türkiye’nin de desteğiyle her şey açık ve net. Bu istikrarı sürdürmeye çalışıyoruz. İnşallah Türk devletler teşkilatında daha kuvvetli bir cephe bizim siyasetimize destek verir” dedi.
 
Cumhurbaşkanı Tatar Kıbrıs’ın önemine de değinerek, Kıbrıs denildiğinde yalnız adanın toprağının değil, deniz yetki alanları, kara suları, ekonomik münhasır bölge hakkı ve hukukuyla mavi vatanın akla geldiğine işaret ederek, KKTC’nin değerinin her geçen gün arttığını söylemiş oldu.
 
Kıbrıs’ın 2023’te bambaşka bir jeostratejik ve jeopolitik pozisyon kazandığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Tatar, KKTC’nin bölgenin istikrarı ve ulusal güvenliği, Türk-Yunan dengesi için önemini altını çizdi.
 
Kıbrıs müessese anlaşmalarına da atıfta bulunan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, bu anlaşmalarda Türkiye ve Yunanistan’ın beraber üye olmadıkları bir topluluğa Kıbrıs’ın giremeyeceğinin yer aldığını sadece Türkiye’nin üyesi olmadığı AB’a Cenup Kıbrıs’ın tek başına alındığını anımsattı.
 
İki devletli siyasetin bu bölgenin geleceği ve siyasal istikrar için önemini vurgulayan Cumhurbaşkanı Tatar, bu politikada da olduğu şeklinde Kıbrıslı Türklerin hiçbir süre yalnız olmadığını, yalnız olduğu süre başına nelerin geldiğini görmenin oldukça zor olmadığını söylemiş oldu.
 
Bu yolun Türkiye ile beraber yüründüğüne işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, “Yeni siyasetimiz Türkiye ile örtüşen ve ortak mili bir davadır. Türkiye’nin perspektif nettir, geri dönüşü yoktur” dedi.  
 
Cumhurbaşkanlığı’ndaki 3. yılını doldurduğuna dikkat çeken Tatar, bu süreçte yanında olan her insana teşekkür etti.
 
Görevi süresince halkıyla iç içe bulunduğunu, hükümetle iyi ilişkiler içinde grevini yürüttüğünü özetleyen Cumhurbaşkanı Tatar, yürütülen politika mevzusunda hükümetin desteğinin de mühim bulunduğunu altını çizdi.
 
Muhalefetle de istişare içinde çalışmaya çaba gösterdiğini, bunun için her türlü çabayı göstermeye çalıştığını özetleyen Cumhurbaşkanı Tatar, basının önemine de işaret etti.
 
Basının oldukça daha etkili hale geldiğine değinen Cumhurbaşkanı Tatar, ülkenin yasalarına dikkat ederek görevlerini sürdürmelerinin önemine değindi.
 
Dünyada yaşanmış olan savaşlara, Rusya-Ukrayna savaşına işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, her an her şeyin olabileceğini “bundan sonrasında harp olmaz” ve “Kıbrıs’ta sulh engellenemez söylemlerinin” artık doğru olmadığını söylemiş oldu.
 
Kıbrıs mevzusu haricinde Cumhurbaşkanlığı’nın desteklediği bir oldukça toplumsal mesuliyet projeleri olduğuna da değinen Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, bu projelerin eşi Sibel Tatar tarafınca da desteklendiğini kaydetti.
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.