[ad_1]
Çavuş, organik tarımın, “ekolojik sistemde hatalı uygulamalar sonucu kaybolan naturel dengeyi tekrardan kurmaya yönelik, insana ve çevreye dost üretim sistemlerini içeren, esas itibarıyla kimyasal ilaçlar ve kimyasal gübrelerin kullanımının yasaklanmasının yanında, organik ve yeşil gübreleme, münavebe, toprağın muhafazası, nebat direncini artırma, hastalık ve zararlılar ile mücadelede naturel düşmanlardan yararlanmayı tavsiye eden, bu olanakların kapalı bir sistemde oluşturulmasını talep eden üretimde miktar artışından oldukça, ürünün kalitesinin yükseltilmesini amaçlayan bir üretim şekli” bulunduğunu kaydetti.
“Su Temin Projesi” ile, ziraat, kırsal kalkınma, hayvan ve nebat sağlığı ile besin güvenliği mevzularında güncel değişimleri de dikkate aldıkları süre ülkede organik bitkisel ve hayvansal üretimin geliştirilmesinin ehemmiyet arz ettiğini ifade eden Çavuş, şunları kaydetti:
“Organik ziraat sektörünün gelişmesi üretici tüketici yanında kıt kaynaklara haiz olan ülkemizin en başta topraklarını ve doğamızı koruyacaktır. Sürdürülebilir sıhhatli gıdaya ulaşım kolaylaşacak ve tüketici bu bağlamda gönül rahatlığıyla istediği ürüne ulaşacaktır.
Bakanlığımız da bu ziraat şeklinin gelişmesi ve yaygınlaşması için önümüzdeki dönemde daha etken olarak emek vermeyi, destek modellerinde değişimler ile gerek üretici gerekse tüketicileri bilinçlendirmek yönünde eğitimlerin sayısını artırmayı planlamaktadır.
[ad_2]