25 Kasım Hanıma Yönelik Şiddete Karşı Internasyonal Savaşım Günü’nün tüm dünyada bu mücadelenin devam etmesi icap ettiğinin hatırlatıldığı bigün bulunduğunu ifade eden Harmancı, 2011 senesinde Avrupa Konseyi tarafınca kabul edilen ve aynı yıl devletimizde de onaylanan İstanbul Sözleşmesi’nin ise bu mücadelenin en mühim kazanımlarından bulunduğunu söylemiş oldu.
“2014 yılından beri 58/2011 sayılı yasa ile onaylanan ve iç hukukumuzun parçası haline gelen İstanbul Sözleşmesi’ni temel alarak hanıma yönelik sertlik ve aile içi şiddetle savaşım alanında oldukca mühim adımlar attık. 2016 senesinde ülkenin tek Hanım Sığınma Evi’ni açtık. 2022 senesinde yeni binamıza geçerek, hem sığınma evinin kapasitesini artırdık hem de hizmet standartlarımız benzer biçimde fiziki şartlarımızı da Avrupa standartlarına taşıdık.”
Harmancı, LTB Hanım Sığınma Evi’nin bir tek 2022 ve 2023 yıllarında bugüne dek 85 direnişçi hanıma çocuklarıyla beraber yeni, güvenli ve özgür bir yaşam kurabilmeleri için güvenli barınma imkanının yanında gereksinim duydukları tüm destekleri sunduğunu açıkladı.
İstanbul Sözleşmesi’nin de öngördüğü şekilde, aile içi sertlik ve hanıma yönelik şiddetle mücadelenin sadece bütünlükçü ve koordineli bir devlet politikası olursa başarıya ulaşmış olabileceğine inandığını belirten Harmancı; LTB’nin 2016 yılından itibaren ilgili devlet kurumlarının da bu sözleşmenin getirmiş olduğu yükümlülükleri yerine getirmesi için bir taraftan baskı unsuru oluştururken öteki taraftan da kolaylaştırıcı bir rol oynamaya çalıştığını söylemiş oldu.
“2018 senesinde Hanıma Şiddete Müdahale Birimi’nin Lefkoşa Polis Müdürlüğü altında kurulması da Aile İçi Şiddetle Savaşım Koordinasyon Mekanizması’nın kurulup etken olarak çalışmaya başlaması da bu çalışmaların sonucuydu. Hukuki dayanağımız da İstanbul Sözleşmesi ve bu sözleşmenin birçok yönden devletimizde hayata geçmesinden görevli olan Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Dairesi’nin (TOCED) müessese yasasıydı.”
Mehmetçik Büyükkonuk Belediyesi’nden İyilik Gönüllüleri’ne destek
“Bilhassa TOCED, Polis ve Hanım Sığınma Evi arasındaki etkin koordinasyonun yaşam kurtardığına oldukca kez tanık olduk” diyerek devam eden Harmancı, hem ilk müdahalelerde bu koordinasyonun devamı hem de sığınma evi sonrası destek hizmetlerinin genişletilmesi ve önleyici devlet politikalarının geliştirilmesi için Aile İçi Şiddetle Savaşım İş Birliği Protokolü’nün yenilenmesine büyük ehemmiyet verdiklerini altını çizdi.
Harmancı “bu dirimsel toplumsal sorunla savaşım bireysel inisiyatiflere yada iyi niyete dayanarak sürdürülmemeli, bir taraftan TOCED Yasası’nın gerekleri derhal yerine getirilirken, İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanmasında karşılaşılan yasal boşluklar da ivedilikle giderilmelidir” dedi.