Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, İstanbul Teknik Üniversitesi fahri doktora töreninde konuştu:

Kırgızistan’daki temaslarını tamamlayarak İstanbul’a geçen Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a, İstanbul Teknik Üniversitesi’nde (İTÜ) fahri doktora unvanı takdim edildi.
Tatar, merasim öncesinde İstanbul Teknik Üniversitesi’nin evveliyatına ilişik müzeyi ve öğrencilerin proje stantlarını da dolaştı.

Törende ilk olarak, KKTC’nin 40’ıncı yılı kutlama etkinlikleri kapsamında, Kıbrıs Türk halkına ilişik türküler seslendirildi, halk dansları gösterisi yapılmış oldu. Arkasından Cumhurbaşkanlığı tarafınca hazırlanan ve Şimal Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin 40 senelik tarihini özetleyen video yayınlandı.

Cumhurbaşkanı Tatar, törende yapmış olduğu konuşmada, İTÜ’de bulunmaktan ve fahri doktora unvanı almaktan duyduğu memnuniyeti beyan etti.

Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye Cumhuriyeti ikinci yüzyıla adım atarken, KKTC’nin en güneydeki Türk devleti olarak 40’ıncı senesinde bağımsız, özgür ve hür bir devlet olarak yürüdüğünü görmenin bahtiyarlığı içinde bulunduğunu kaydetti.

Cumhurbaşkanı Tatar, karanın yanında deniz ve hava sahasındaki yetki alanlarıyla Kıbrıs’ın devamlı Akdeniz’de fazlaca mühim bir ada bulunduğunu belirtti, 1571’de bu önemin bilincinde olan ataların Osmanlı İmparatorluğu’nun güvenliği için Kıbrıs’ı Venediklilerden almak adına bir yıl süre süresince 80 bin şehit verdiğini hatırlattı.

1878’te adanın İngiltere’ye kiralanması ve arkasından ilhak edilmesiyle süregelen nüfus değişimlerine ve adadaki Enosis planlarına değinen Cumhurbaşkanı Tatar, 1960 senesinde Kıbrıs Cumhuriyeti’nin ortak kurucularından önde gelen Kıbrıs Türk halkının, hukuka bakılırsa, her halk şeklinde kendi geleceğini atama etme hakkına haiz bulunduğunu kaydetti.

Coğrafi gerçeklere de işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye ve Kıbrıs arasındaki mesafenin bir tek 40 mil olduğuna dikkat çekerek, Girne’den Toros dağlarının rahatça görülebildiğini beyan etti.
Su Temin Projesi’nin Türkiye’nin “mümkündür” demesiyle başladığını ve İTÜ’nün projede büyük katkıları bulunduğunu belirten Cumhurbaşkanı Tatar, “Kıbrıs toprakları şu anda daha bereketlidir. Kıbrıs Türk halkı o kurak iklimde kaliteli sudan faydalanmaktadır. Başardık…” dedi.

Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye ile Kıbrıs içinde gene İTÜ mühendislerinin katkılarıyla çift yönlü kablo çekilerek, Kıbrıs’ın her iki tarafının elektrik sıkıntısının çözümü için çalışmaların da yürütüldüğünü ifade ederek, bu projeyle ülkede güneşten elde edilmiş enerjinin Avrupa Birliği’ne kadar iletilebileceğini, kafi olmadığı zamanlarda ise havuzdan Türkiye vesilesiyle elektrik alınabileceğini söyledi.

Bölgede uzlaşma, sulh ve refah için elektrik projesi ve öteki iş birliği önerilerini Cenup ile paylaştığına işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, bu iş birliği çağrılarının yanıtsız kaldığını zira öteki tarafın talibi Yunan adası olarak gördüğünü ve Türkiye’yi adadan uzaklaştırarak Kıbrıs Türk halkını yok oluşa sürükleyecek “federalizm” üstünde ısrar eden olduklarını kaydetti.

Seneler itibarıyla Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’ın başlatmış olduğu şekilde Kıbrıs Türk halkının tüm iyi niyetiyle görüşmelere hazır bulunduğunu ifade etmesi ve fedakarlık göstermesine karşın karşı tarafın cevabının devamlı “hayır” bulunduğunu belirten Cumhurbaşkanı Tatar; bu gelişmeler ışığında yeni siyasetin iş birliği içinde eşit egemen iki devlet temelli bulunduğunu ve bunu tüm dünyaya duyuru ettiklerini söylemiş oldu.

Cumhurbaşkanı Tatar, kendi demokrasisi ile, kurum ve kuruluşlarıyla ve sınırlarıyla Kıbrıs Türk halkının yoluna kendi devam etme sonucuna saygı duyulması icap ettiğini beyan etti.

KKTC’nin toprağının üç katı kadar Mavi Vatan’da hakkı olduğuna, Türkiye’nin de bölgede ana kıta olarak fazlaca mühim hakları olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, “Ben KKTC Cumhurbaşkanı olarak, ekibimle beraber, yüreğimizle her türlü hakkımızı ve Türkiye Cumhuriyeti’nin hakkını sonuna kadar savunacağız” dedi.

Kıbrıs’ın Türkiye için güvenlik açısından önemine vurgu icra eden Cumhurbaşkanı Tatar, “Büyük çıkarlar söz mevzusudur” diyerek, bu çıkarların maddi meselelerden öte zamanı, ulusal ve güvenlik meselesi bulunduğunu kaydetti.

Kıbrıs mevzusunun zor olmasının yanında ulusal bir mevzu bulunduğunu ve Türk Dünyası’nı ilgilendirdiğini belirten Cumhurbaşkanı Tatar, Türk devletlerini bir araya getiren Türk Devletleri Teşkilatı’nın ileride fazlaca daha mühim bir hale geleceğine inanç belirtti.
Tatar, “KKTC, Türk devletlerinin Akdeniz’e oluşturulan bir penceresidir” ifadelerini kullandı, “O denli mühim, o denli ulusal ve o denli kutsaldır” dedi.

Cumhurbaşkanı Tatar, bugün dünyada yaşanmış olan savaşları anımsatarak, garantörlüğün önemine vurgu yapmış oldu; muhalefete devamlı söylediği şeklinde “saf olunmaması” icap ettiğini dile getirdi; “1974 ilkin yapılanların 5 beterini de yapabilirler” ifadelerini kullandı.

İstanbul Teknik Üniversitesi’nin adadaki yatırımlarını sıralayan ve ülkenin geleceğe güvenli adımlarla adım atması için kuvvetli kurumların öneminin altını çizen Cumhurbaşkanı Tatar, yapılacak her türlü bilimsel nitelikli ve ergonomik çalışmanın hayırlara vesile olmasını diledi.

Fahri Doktora Töreni’nde KKTC Ankara Büyükelçisi İsmet Korukoğlu ve KKTC İstanbul Başkonsolosu Fatma Demirel de hazır bulunmuş oldu.