Aygün BAHAR ÖKMEN
Vatanımızda pandeminin baş gösterdiği Mart ayından bu yana pek fazlaca sektörde olduğu şeklinde eğitim sektöründe de zorluklar yaşanıyor, yükseköğretimle ilgili belirsizlik de sürüyor.
Yaşanmış olan bu zorlukları YENİDÜZEN olarak bir de yurt dışından gelen, yabancı uyruklu öğrencilerin bakış açısından izledik, bu zamanda Kıbrıs’ta kalan ve ülkesine dönen öğrencilerden pandemi sürecini dinledik.
Bazı öğrenciler ülkelerine geri dönerlerken bazıları burada kalmayı bilhassa tercih ettiklerini, buranın kendi ülkelerinden daha güvenli bulunduğunu beyan etti. Öğrencilerin en sık dile getirmiş olduğu sorun online derslerdeki belirsizlikler ve eksiklikler oldu.
Mustafa Ahmed Gaber: “Online eğitim sıkıntılı bir süreç oldu, ailemin yanına dönmedim, Kıbrıs daha güvenli”
Yüksek lisansına devam eden ve asistanlık meydana getiren 23 yaşındaki mimarlık talebesi Mustafa Ahmed Gaber, Kıbrıs’a beş yıl ilkin Mısır’dan okumak için gelmiş. Pandemi dönemiyle beraber online derslere girmeye ve online dersler vermeye süregelen Mustafa, bu devrin zorluklarını “bir mimarlık talebesi ve eğitmeni olarak, var olmayan şeyleri bilgisayar faresi ile çizmeye emek harcayarak öğrencilere ders anlatmak” şeklinde öne çıkarttı. Çizimin son aşama elzem bulunduğunu ifade eden Mustafa, kendi kısmı içinde yaşanmış olan zorlukların başka bölümlerde de değişik şekillerde vuku bulduğuna dikkat çekti. Derslerin online olmasının bir öteki negatif yönünü ise ‘ilgi çekicilikten yoksun ve interaksiyona açık’ olmaları şeklinde yorumladı. Hepimiz internete bağlı hale geldiğinden, netin yoğun kullanıldığı saatlerde bağlantıyla ilgili sıkıntılar çektiklerinden bahsetti. Bu şekilde bir dönemde hem bir talebe hem de asistan olarak elinden gelenin en iyisini hayata geçirmeye ve öğrencilere olabildiğince adil davranmaya çalıştığını beyan etti.
Mustafa Ahmet sözlerini “Bir master talebesi olarak bu dönem benim için bir açıdan daha iyiydi bundan dolayı sınıflarımız 10-12 kişilik ve online derslerin saatlerini her insana uydurmak lisans öğrencilerinin derslerine oranla fazlaca daha kolaydı” şeklinde sürdürdü. Pandemi döneminde rutininin fazlaca fazla değişmediğini sadece zorlaştığını söyleyen Mustafa, ailesinin yanına dönmemesinin nedenini Kıbrıs’ı daha güvenli bulması olarak deklare etti. Mısır’da alınan önlemlerin kafi olmadığını, insanların protesto için sokağa çıktıklarını ve bunun pandemi açısından oldukça ironik bir görüntü bulunduğunu dile getirdi. Ailesinin yanında olamamanın bilhassa bu şekilde bir dönemde fazlaca daha zor olduğundan bahsetmeyi de dikkatsizlik etmedi. Sadece bu şekilde bir süreci yurtta geçirmenin yanında ailesi olmayanlar açısından daha kolay geçtiğini, evde tek başına olmadığı için kendini talihli hissettiğini söylemiş oldu. Mustafa Gaber burada olduğu süreç içinde pandemi süreci gelişmelerini yakından takip ettiğini ve kapılar açıldığında pek fazlaca insanoğlunun acil ile adadan ayrıldığına da dikkat çekti.
Mazen Alaa: “Kıbrıs’ta kalmak ülkeme dönmekten daha güvenliydi”
İnşaat Mühendisliği bölümünde son yılına girecek olan 21 yaşındaki Mazen Alaa da ülkesine dönmek yerine Kıbrıs’ta kalmayı tercih edenlerden… Dört senedir adada olan Mazen, ülkesine dönmemesinin sebebini güvenlik olarak deklare etti. Birkaç arkadaşının pandeminin başlangıcında charter uçaklarla ülkelerine döndüğünü söyleyen Mazen, bu şekilde bir dönemde uçağa binmeyi güvenli bulmadığını belirtti. “Başlangıçta latife şeklinde gelmişti. Birkaç hafta medyayı oyalayacak, geçip gidecek basit bir grip şeklinde. Fakat Kıbrıs’ta ilk olay çıktığında o şekilde olmadığını anladım. O günü hala hatırlıyorum. Derse girdiğimde biri adadaki ilk olay çıktı demişti. Ona bile inanmadık. Dersten çıktığımızda olay sayısı 4-5 olmuştu. Biz yurda dönene kadar olay sayısının 10’a yükseldiğini öğrenmiştik. Birden bire okullar dinlence edildi. Kendimizi bu gerçekliğin içinde bulduk. Başlangıçta eve dönmeyi düşünmemiştim bundan dolayı bu denli ciddi bir artış beklemiyordum. Hepimiz evde kalır ve vakaları yakalayarak virüsü adadan temizlerler diye düşünmüştüm. Ve sonrasında karantina süreci başladı.” diye konuşan Mazen burada kaldığına mutlu bulunduğunu bundan dolayı Kıbrıs’ta kalmanın ülkesine dönmekten fazlaca daha güvenli bulunduğunu tekrardan dile getirmeyi de dikkatsizlik etmedi. Bir çok arkadaşının da gezi etmek yerine adada kaldığını deklare etti.
Meryem Demir: “Dersler online devam edecekse dönmeyeceğim”
Türkiye’den okumak için adaya gelen 20 yaşındaki Meryem Demir, Moleküler Biyoloji ve Genetik kısmı talebesi. Meryem, 5 senelik eğitim süresinin bir yılını tamamladığını ve geri kalan dört senesini tamamlamak için geri döneceğini beyan etti. “Pandemi süreci başladığında son aşama panikledim. Tüm dostlarım ülkelerine döndüler. Ben de bu süreci ailemin yanında daha sıhhatli geçirebileceğimi düşündüğüm için dönmeye karar verdim. O süre Türkiye’de herhangi bir olay açıklanmamıştı. Döndükten sonrasında düşündüğüm ilk şey ‘keşke orada kalsaydım, kendimi riske atmasaydım’ oldu. Ulaştıktan sonra 14 gün karantinada kaldım. Sıhhat ocağı üstünden takibim yapılmış oldu. Döndükten sonrasında pandemi süreci burada da patlak verdi. Dersler online olarak yapılmaya başlandı. Okul bu mevzuda sonuna kadar arkamızda olsa da web hatlarından dolayı pek fazlaca mesele yaşadık. Derslere katılım sağlayamayan pek fazlaca arkadaşımız oldu bu yüzden. Hepimiz apar topar ülkesine döndüğü için ders malzemelerini, kitaplarını unutanlar oldu. Yeterlilik gösteremedik. Karşı karşıya eğitim daha alışkın olduğumuz, daha verimli bir şey. Dersler kati olarak online devam edecekse burada kalıp buradan devam etmeyi düşünüyorum. Karşı karşıya eğitim olacaksa döneceğim. O şekilde daha verimli olacağına inanıyorum. Ek olarak Kıbrıs’ı fazlaca seviyorum. Bölümümü fazlaca önemsiyor ve fazlaca seviyorum. Derslerimi hocalarımla işleyebilmek isterim. Ümit ederim olay sayısı artmaz. Haberleri takip ediyorum. Dün bir izahat gelmişti. %40 online %60 karşı karşıya eğitimi benimsiyoruz şeklinde. Eğer bu şekilde olacaksa da dönmek taraftarıyım. Pek fazlaca dostum da bu şekilde düşünüyor. Bu virüs daha çok yayılırsa adanın bunu kaldırabileceğini açıkçası düşünmüyorum. Ufak bir yer ve virüs fazlaca süratli yayılıyor. Bir fazlaca ülkeden bir fazlaca insanoğlunun geldiği bir yer Kıbrıs. Ben şurası ya da burası daha güvenlidir demiyorum. Sadece tedbirler tam alınmazsa ufak bir yerde virüsün hızla yayılması ihtimaller içindedir diye düşünüyorum. Tamamımız lüzumlu tedbirleri alırsak bunu durdurabileceğimize de inanıyorum.”
Thabiso Mthembo: “Türkçe bilmiyoruz, haberleri bile takip edemedik”
Bir başka üniversite talebesi olan Thabiso Mthembo 23 yaşlarında. Internasyonal İlişkiler okumakta olan Thabiso da adada dördüncü yılını tamamlamış. Adaya Cenup Afrika’dan gelen Thabiso covid-19 ilk çıktığında bu denli yayılmasını beklemediğini, bu durumun kendisini oldukça şaşırttığını söylemiş oldu. Bu süreçte Kıbrıs’taki haberleri takip etmekte zorlandığını dile getirdi ve haberlerin çoğunun yalnızca Türkçe olarak yayımlanmasının ve bundan dolayı haberleri çokça dezenformasyonun bulunabildiği toplumsal mecralardan kovuşturmak zorunda kalmalarının bu şekilde bir dönemde kendisini ve kendisi şeklinde yurt dışından gelen öğrencileri zor durumda bıraktığını beyan etti. Kendisiyle yaptığımız röportajda ülkesine dönmeyi niçin tercih etmediği sorusunu, ailesi ile bu durumu konuştukları ve pandemiden dolayı yapılacak en güvenli şeyin uçağa binmek ya da Mısır’a gitmek yerine Kıbrıs’ta kalmak olduğuna karar verdikleri şeklinde yanıtladı. Bu kararın ardındaki sebeplerden birini ise online derslerin devam etmesi olarak gösterdi.
“Karantina süreci yeni başlıyordu, olay sayıları hemen hemen yükselmemişti. Annem burada kalıp derslerime katılmamın daha doğru olacağını düşündü. Eğer ülkeme dönseydim ve ben oradayken covid-19 artışa geçseydi, orada karantinada kalacaktım. Derslerimden ve okulumdan geri kalacaktım. Uçaklar çalışmaya başladı, havaalanları yavaş doluyor sadece Eylül-Ekim şeklinde okullar açılacak. Bundan dolayı şu anda evime dönmeyi düşünmüyorum.”
Shareena Sikander: “Anksiyete ve depresyon arttı”
Psikoloji bölümünde okuyan Shareena Sikander, pandemi döneminde ülkesine dönmeyi tercih etti. 24 yaşındaki Shareena ülkemize Kuveyt’ten geldiğini, aslen Hintli bulunduğunu söylemiş oldu. Kendisi ile yapmış olduğumuz röportajda, kısa sürede evine döndüğünü sadece bunun sebebinin pandemi değil pasaportunun süresinin dolmak suretiyle olmasından kaynaklandığını dile getirdi. “Geri dönmek mecburiyetinde kaldım. Eğer geçişlik süresi şeklinde bir sebepten olmasa dönmezdim” dedi. Bir psikoloji talebesi olarak pandemi süreci ile alakalı düşüncelerini sorduğumuzda “Bu süreç insanlarda inanılmaz bir gerginlik yarattı. Anksiyete seviyesi fazlaca terfi etti. Stres ve depresyonlara yol açtı. Şimal Kıbrıs’ta fazlaca büyük bir talebe popülasyonu var. Bu da bir pandemi döneminde ailesinden uzak birçok genç olduğu anlamına geliyor. Bilhassa bu şekilde zamanlarda insanoğlu aileleri ile olmak istiyorlar. Ailelerinin güvende bulunduğunu bilmek istiyorlar. Aileler de aynı şeyleri düşünüyor. Bu da karşılıklı bir anksiyete artışı demek oluyor. Esasen pek fazlaca güçlük yaşayan gençler açısından bu durum oldukça zorlayıcı bir başka unsur olarak ortaya çıktı. Tamamımız kendimizce, kendi yöntemlerimizle bununla başa çıkmaya çalışıyoruz” yorumunda bulunmuş oldu. Pandemi sürecinin kendisi adına pozitif gelişimleri de ortaya çıkaran bir dönem bulunduğunu dile getiren Shareena “Pandemi başladığında ailemle beraber değildim. Ailemden fazlaca uzakta, başka bir ülkedeydim. Bu dönem ailemi fazlaca özlememe niçin oldu. Sadece bu durum kendimi onlara daha yakın hissetmemi, onlarla daha fazlaca konuşmamı sağlamış oldu. Bununla birlikte bu zamanda daha yaratıcı olduğumu düşünüyorum. Elbet bilimsel nitelikli açıdan da pek fazlaca şeyi etkiledi bu dönem. Tüm dersler bilgisayar üstünden yapılmaya başladı. Açıkçası bu durum benim için stresliydi bundan dolayı evde oturmaya zamanım vardı sadece dersler mevzusunda kaygılanıyordum. Son aşama dışa dönük bir insandım sadece bu zamanda birazcık daha içime döndüm. Yeni aldığım haberlere nazaran pek fazlaca üniversite karşı karşıya derslere başlayacaklarını açıklamış. Bundan dolayı Kıbrıs’a dönmeyi düşünüyorum. Son dönemim olduğundan dönmenin daha doğru olacağı kanısındayım” dedi.
Ayşe Hazal Aygün: “Ülkeme dönmek istedim fakat dönemedim”
Okumak için Türkiye’den Kıbrıs’a gelen ve mimarlık kısmı yüksek lisans talebesi olan 23 yaşındaki Ayşe Hazal Aygün pandemi başladıktan sonrasında ülkesine döndü. Verdiği röportajda aslına bakarsak Mayıs ayında dönmeyi düşündüğünü sadece ekstrem koşullar sebebi ile sadece Temmuz ayında ülkesine dönebildiğini dile getiren Ayşe, yüksek lisansının son senesinde bulunduğunu ve karşı karşıya dersler başladığı süre geri döneceğini beyan etti. Derslere uzaktan katılabilmenin avantajlarına dikkat çeken Ayşe; “Bu süreçte çalışmaya başladım, dersler online olduğu sürece dönmeyi düşünmüyorum” dedi.
Hafsat Nazeer: “Kıbrıs’ta kalsaydım daha güvende olacaktım diye düşünüyorum”
23 yaşındaki Hafsat Nazeer, Nijerya’dan Diş Hekimliği okumak için gelmiş ve pandemi döneminde ülkesine dönmüş. Hafsa düzgüsel şartlarda her bilimsel nitelikli senenin sonunda evine döndüğünü, sadece bu yıl her şeyin fazlaca değişik bulunduğunu söyledi. “Geçtiğimiz ay ilk uçakla geri döndüm. Ailemi görmek istedim. Nijerya’da pandemi ondan sonra patlak verdi. Sadece fazlaca kısa bir zamanda olay sayıları ağlatısal halde terfi etti. Burada kaybedilen olay sayısı Kıbrıs’takinden fazlaca daha yüksek. Bundan dolayı Kıbrıs’ta kalsaydım daha güvende olacaktım diye düşünüyorum. Pandemi beni en fazlaca eğitim yönünden etkiledi. Yasaklar dolayısı ile normalde yaptığım şeklinde kliniğe gidemedim. Bu da benim deneyim kazanmamı engellemiş olan bir durum oldu. Okula geri döneceğim. Diş Hekimliği okuyanlar için dördüncü derslik fazlaca elzemdir bundan dolayı bu yılda klinik rotasyon adım atar. Bu durumun fazlaca uzun sürmemesini ve her şeyin bir an ilkin normalleşmesini umuyorum.”