Tüm dünyanın iktisat mi yoksa sıhhat mı daha mühim sorusuna yanıt verdiği günlerden geçiyoruz. Şimal Kıbrıs pandemi periyodunu oldukça iyi yönetmesi ile en güvenilir ülkeler arasına adını yazdırdı.
Peki covid ile beraber normalleşme sürecinin başladığı bugünlerde -kriz döneminde- yatırım yapılır mı? Gayrimenkul Değerleme Uzmanı Burcu Tuna Ergin Kıbrıs Emlak Merkezi okurları için yazdı..
Gayrimenkul Değerleme Uzmanı Burcu Tuna Ergin Kıbrıs Emlak Merkezi okurları için yazdı. Pandemi sürecini, dünyada pandemiyle beraber normalleşme sürecini ve ekonomik krizin yaşandığı bu günlerde yatırım yapmanın avantajına değindi yazısında.
İşte Burcu Tuna Ergin’in yazısı..
COVİD DÖNEMİNDE KUZEY KIBRIS VE EMLAK SEKTÖRÜ
Global bir kriz haline gelen COVİD -19 öteki adı ile Koronavirüs tüm ülkelerde ve de ülkemiz yeni bir devrin başlangıcıdır.
Iktisat mi, sıhhat mı diyerek bir nevi seçim yapma noktasına geldiğimiz şu günlerde vatanımızda de bir ekip açılımlar ile yeni bir döneme yol alınacaktır.
Bu aşamada BAŞARILI BİR ŞEKİLDE YÖNETİLEREK 1. Dönem karnemiz ‘PEKİYİ’ geldi. O şekilde ki ‘EN GÜVENLİ YER’ olarak anıldığımız da doğrudur. 2. Dönem ise 1. Dönemden daha mühim olup esasen şimdi uygulanacak kapsamlı bir kriz yönetimi, ekonomik yapılandırmalar tüm sektörler için oldukça büyük ehemmiyet arz etmektedir.
İngiltere’de, ABD’da, Türkiye’de, Cenup Kıbrıs’ta ve bu süreci daha büyük kayıplarla geçirmiş ülkelerde artık covid ile normalleşme süreci adım atmıştır. Normalleşme süreci içine girmeye hazırlandığımız bu zamanda bizleri neler bekliyor. Emlak ve inşaat piyasası ne durumda?
Ekonomik belirsizlik bununla beraber kurdaki artış vatanımızda alım enerjisini etkilemiş ve talep tarafının yatırımlarını gözden geçirme, bekleme yada nakitte kalma yönünde karar almasına vesile olabildiğini de görüyorum. Buna ilaveten artan işsizlik de nakit girdiyi negatif etkiledi. Bilhassa kira pazarında kiraların zamanında ödenememesi tahsilat yitirilmesine niçin olmakta. Kapanan bazı işyeri çalışanları işi olmayan kalıyor, cirosu düşen işletmeler ekonomik anlamda küçülmeye gidip işten durdurmaya da başlıyor. Buna ilaveten bu pazardaki en geniş talep kitlesi olan öğrencilerinde ülkelerine dönmeleri konutların boşalmasına ve boşluk kaybının artmasına niçin bulunduğunu görüyoruz. Tamamı kira pazarında yaşanmış olan sıkıntılarımız.
Vatanımızda her alanda İÇ PİYASA SESİNİ duyacağımız bir süre dilimine de giriyoruz. İç piyasa katılımcıları ve yatırımcıları emlak sektöründe pazarın yarısından fazlasını tutmasına rağmen en karlı satışların gerçekleştiği yabancı iştirakçiler-yatırımcılar için birazcık daha bekleyeceğimizi düşünüyorum. Hakeza karantina sürecinden yeni çıkılması, ülkemizin kapılarını aşamama aşama açacak olması, normalleşme sürecinin tekrardan başlamış olacak olması ve bu sürecin belirsizliği, dış yatırımcılar için de devam eden ekonomik riskler talep tarafı için ‘bekle ve gör’ periyodu anlamında da olabilecektir.
Bilhassa konut alımlarının yatırımların gelir akışı ile de birebir ilintili olduğu ve mevzu konutlardan elde edilecek kira desteğinin de bu yatırımlara pozitif zemin hazırladığını yada gelir akışının düşmesi ile de yatırımların bekletildiğini görüyoruz.
Emlak sektörünün en kuvvetli paydaşları olan ve ARZ-TALEP dengesini tetikleyen 2 mühim aktörü inşaat firmaları ve finansman desteği elde eden bankalar. Bu iki sektör aslen birbirleri ile oldukça ilişkilidir. İnşaat sektörü en oldukça finansman desteğini bankalardan alır. Bankaların birbirleri ile rekabet etmiş olduğu proje finansman portföyleri inşaat firmalar için en oldukça talep edilen ürün olmak ile beraber, bununla beraber ilişkili olarak sunulan konut kredileri ile Covid öncesi işler büyük seviyede tıkırındaydı. Sadece bir inşaatın tamamlanması için banka finansmanı tek başına kafi olmamaktadır. İnşa aşamasında yada bitiminde mevcut yapıdan sağlanacak satışların beklenen sürede gerçekleşememesi yada gerçekleşen satışların iptali benzer biçimde olumsuzluklar da firmaları zor duruma koyabilmektedir. Bu nokta da oldukça olmasa da piyasalarda projeden alımlarda iadelerin yaşandığını görüyoruz.
Bu olumsuzlara rağmen bankaların kredi faiz oranlarını düşürmesi, hatta Türkiye’de bankaların 0.70 benzer biçimde oldukça avantajlı kredi faiz oranları sunması, vatanımızda yatırım yapmak isteyen Türkiyeli alıcılar için konut kredisinde cazip ödeme kolaylığı anlamına da gelmektedir. Buna ilaveten son alınan Bakanlar Kurulu sonucu ile yabancıların Şimal Kıbrıs’ta mal alımının 1 KONUTTAN, 4 KONUT ve 1 DÜKKANA çıkarılmasını da iyi bir atılım olarak kabul etmeliyiz. Doğal gönül ister ki yabancı alıcıların alımlarında devlete ödenecek vergi harçların da indirgemeler yapılması devamında gelsin. Bu da bir süre sonrasında talebin artması ile piyasalara pozitif yönde yansıyacaktır.
KRİZLER FIRSATLAR DÖNEMİDİR.
Şu demek oluyor ki, kriz dönemlerinde yapılacak doğru yatırım fırsatları ileride karlı bir alışveriş olarak kayıtlara geçebilir. Satış tutarları düşen, nakit ihtiyacından değerinin altında gerçekleşen satışlar benzer biçimde. O şekilde ki halen daha ülkemiz emlak tutarları öteki ülkelere nazaran oldukça cazip olmakla beraber -geri dönüş- süresi de daha azdır. Bugün kent merkezinde alacağınız bir daire için averaj 55.000-65.000 GBP (ortalama 550,000 TL) ödüyorken, bu sayı Türkiye’de benzer şehirlerin merkezlerinde averaj 1,000,000-1,200,000 TL, İngiltere’de averajda ortalama 500-600.000 GBP (4,600,000TL), Cenup Kıbrıs’ta ise averajda ortalama 150-170.000 Euro (ortalama 1,300,000 TL) olarak karşımıza çıkıyor.
Bu yüzden şimdi KUZEY KIBRIS’A YATIRIM yapmanın tam zamanı eğer nakdinizi değerlendirebileceğiniz daha karlı bir alışveriş potansiyeliniz yoksa!
En güncel haberlere erişmek için mail listemize abone olun