Başbakanlık bütçesi Komite’de görüşülüyor

2024 Mali Yılı Merkezi Devlet Yönetimi Bütçe Yasa Tasarısını ele alan Iktisat, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi, bugün saat 11.00’de toplandı.

Komite bugün, 1 milyar 82 milyon 8 bin 700 TL’lik Başbakanlık ile bağlı kurum ve kuruluşların bütçesini ele alacak.

Komite toplantısına Maliye Bakanı Özdemir Berova, Komite Başkanı Resmiye Eroğlu Canaltay, Komite Başkan Vekili Erkut Şahali, komite üyeleri, Başbakanlık Müsteşarı Hüseyin Cahitoğlu ve bürokratlar katıldı. 

-Başbakanlık Bütçesi

Komitede 1 milyar 82 milyon 8 bin 700 TL’lik Başbakanlık bütçesi görülmeye başlandı.

Ödeneklerin okunmasıyla süregelen görüşmede, milletvekilleri konuşmalar yapmış oldu.

-Özuslu

İlk sözü alan CTP Lefkoşa Milletvekili Sami Özuslu, Başbakan Ünal Üstel başkanlığındaki hükümetin icraatlarına eleştirilerde bulunmuş oldu. Başbakan’ın “dünya ile bütünleşiyoruz” söylemine işaret eden Özuslu, “Kimle kucaklaştığımızı bilmiyoruz fakat bu toplumun dünyayla kucaklaşmaya ihtiyacı var” dedi.

“Nüfusu biliriz fakat açıklayamayız” söylemini de eleştiren Özuslu, “Kimden ne saklarsınız? Görülmesini, duyulmasını istemediğiniz rakamlar var açık ki” dedi.

Açıklanan enflasyon rakamına da değinen Özuslu, bu verilere iyi mi ulaşıldığına ilişkin izah istedi.

Maliye Bakanı’nın Ocak ayında maaşlara yansıyacak yaşam pahalılığı oranını yüzde 48.5 olarak hesapladığını anımsatan Özuslu, fazlaca alana fazlaca azca alana azca artış yansıyacağını söyleyerek, ülkedeki en büyük probleminin gelir dağılımındaki adaletsizlik bulunduğunu altını çizdi ve “Gelin gelir dağılımındaki adaletsizliği giderecek bir formül bulalım. Gelin istikrarlı bir muhasebe birimine geçmeyi konuşalım” ifadelerini kullandı.

Yaşam pahalılığı ödeneğinin yılda 3 kez ödenmesiyle ilgili ise hemen hemen bir yasanın önlerine gelmediğini ifade eden Özuslu, “Yapmayacaksanız açıklamayın” dedi. İnsanların artış değil, pahalılığın önlenmesini istediğini vurgulayan Özuslu, nüfus politikasının ve yabancılara mal satışı ile ilgili yeni düzenlemelerin gündeme gelmesini ve nüfus sayımı yapılmasını talep etti.

KKTC’nin kara para aklama cenneti olduğu iddialarından duyduğu rahatsızlığı da dile getiren Özuslu, kara para aklama ile ilgili getirilecek her türlü yasaya destek vereceklerini kaydetti.

Meclis’te sordukları geçici işçi sayısı ile ilgili Maliye Bakanı Berova’dan 2022 ile 2023 yıllarında toplam 504 kişinin geçici ve mevsimlik işçi alındığı yanıtını aldıklarını belirten Özuslu, “partizanlık ve kurultay hazırlığı” olarak nitelediği istihdamlarla toplumdaki hakkaniyet duygusunun yok edildiğini söylemiş oldu.

Özuslu, konuşmasında, eğitim ve “ifade özgürlüğüne meydana getirilen saldırılarla” ilgili de eleştirilerde bulunmuş oldu; Başbakanlığa bağlı BRT’nin kamu yayıncılığından uzaklaştığını açıkladı.

Özuslu, Türkiye Cumhuriyeti’ne bugüne dek girişine izin verilmemiş 12 KKTC vatandaşına sebebi ile ilgili informasyon verilmemesini de eleştirdi.

Özuslu konuşmasında Sayıştay raporuna işaret ederek “Kıb-Tek’e ihalesiz akaryakıt alımı ile ilgili ne yapıldığını; 259 milyon Euro bağışlanan T&T firmasına daha neler sağlanacağını ve jet raporunun ne işe yaradığını” sorarak son verdi.

-Birinci

Peşinden söz alan CTP Girne Milletvekili Ceyhun Birinci, ülkedeki uyuşturucu sorununa ve Kıb-tek mevzusuna vurgu yapmış oldu.

Ülkede uyuşturucu bağımlılığının ortaokul çağlarından başladığını ve ve fazlaca ciddi boyutta bulunduğunu ifade eden Birinci, bütçede bu mevzuyla ilgili ayrılan miktarın fazlaca azca bulunduğunu söylemiş oldu.

Birinci, Teknecik Elektrik Santrali bacalarından kara duman çıkmış olduğu ve bunun sıhhat açısından fazlaca tehlikeli bulunduğunu vurgulayarak, ülkeye gelen ihalesiz yakıtın fena bir yakıt olduğu tahmininde bulunmuş oldu ve Teknecik’te filtre mevzusunun da bir an ilkin gündeme alınmasını istedi.

İzaz ikramlar, yurt dışı ziyaretleri benzer biçimde mevzularda da eleştirilerde bulunan Birinci, bilhassa uyuşturucu ve Kıb-Tek mevzusunda insanların ülkenin yararına doğru şeyler yapılmasını talep etti.

-Barçın

CTP Milletvekili Devrim Barçın da bütçe rakamlarının “halka iyi mi bakıldığının” göstergesi olduğundan politik rakamlar bulunduğunu söylemiş oldu.

Başbakanlığa bağlı Merkezi Mevzuat Dairesi’nin web sayfasının senelerdir güncellenmediği, Dr. Fazıl Minik Spor Oyunları’na ayrılan bütçenin enflasyon da göz önüne alındığında düşürülmüş olduğu, İstatistik Kurumu’na ayrılan kaynakların azca olduğu, “milyarderler listesine giren üniversitelere” yılda 4 milyon 116 bin TL elektirik teşviği verildiği eleştirilerinde bulunmuş oldu.

Başbakanın birini bir günlüğüne bir mevkiye atamasının maliyetinin Devlet Piyangosu’nun büyük ikramiyesinden fazla olarak 1 milyon 188 bin TL bulunduğunu belirten Barçın, nüfus politikaları ve kalkınma planı ile ilgili Hükümeti eleştirdi.

Barçın, bütçede Başbakanlığın “izaz ikram kalemi” olarak malum temsil gideri kalemi ile akaryakıt rakamının yükseldiğini de belirtti.

Mevzuata gore, Din İşleri Dairesi’nin işlerini Vakıflar İdaresi’nin finanse etmesi icap ettiğini aktaran Barçın, Vakıflar İdaresi bunu yapmadığı için 332 milyon TL tutarındaki imam maaşlarının Maliye tarafınca ödendiğini söylemiş oldu.

-Baybars

Bağımsız Milletvekili Ayşegül Baybars ise, Başbakan Ünal Üstel’in 2024 yılının kalkınma yılı olacağı yönündeki demeçlerini hatırlatarak, bütçeyi eleştirdi.

Hükümet programında e-devlet ve kalkınma planı benzer biçimde hedeflerin bulunduğunu hatırlatan Baybars, bunlarla ilgili kaynağın bütçede bulunmadığını kaydetti.

Kalkınma planının hazırlanabilmesi için nüfusun bilinmesi icap ettiğini sadece nüfus sayımının gündemde olmadığını belirten Baybars, “Görünen o ki, nüfus sayımı ve nüfus öngörülerini 2011 yılından projekte etmeye çalışacağız” dedi. Baybars, “5 senelik kalkınma planını hazırlamak istiyorsunuz fakat buna bütçe içerinde kaynak ayırmadıktan sonrasında içi boş bir plana dönüşecek” diye konuştu.

Baybars, İstatistik Kurumu’nun kendi araştırma ve fizibilite çalışmalarını yapabileceği, afet ve acil durumların yönetimine ilişkin kafi kaynakların ayrılmadığını da ekledi.

Sporun ve sporcuların desteklemesine ilişkin kaynakların ise yanlış kullanıldığını korumak için çaba sarfeden Baybars, bunu büyük bir yitik olarak değerlendirdi.