Bazı tütün ve tütün ürünlerine zam…
Türkiye Cumhuriyeti, Başkanı Erdoğan ile Yeni bir Yüz yıla yelken açtı.
Türkiye son 20 yılda müthiş bir ilerleme kaydetti. Bazılarınız sever yada sevmez, bazılarınız beğenir yada beğenmez fakat Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dünün Türkiye’sini ekibi ile beraber alarak gerek Dünya ekonomisi, gerekse de siyasetinin tam merkezine koymayı başarmıştır.
Hakkaniyet ve Kalkınma Partisi’ne ve geldiği noktaya alerjisi olanlar var doğal olarak. Bunlar genel anlamda toptan retçi bir kesimdir ki, ne olursa olsun “olmadı, beğenmedik, aykırı,istemeyiz” diyenlerden oluşuyor.
İktidardaki gücü ve yerini sakınan Başkan Erdoğan ise bu kesimlere halkın büyük bir çoğunluğunun oyunu alarak cevap verdi.
Şimdi bakalım son 20 yılda neler oldu. Türkiye mimari olarak müthiş bir ilerleme sağlamış oldu, kentsel dönüşümle milyonlarca insan modern ve çağıl yapılarda yaşamaya başladı. Karayollarında sağlanan başarı uzakları yakınlaştırdı yol güvenliğini ise en yüksek düzeylere çekerek,20 yılda yaşanmış olan ölümlü kazalarda ciddi bir düşüş sağlamış oldu. Dünya standartlarında havaalanları ise Türkiye’nin imajını yabancılara karşı en üst doruğa taşıdı. Hastalar, hasta hakları kapsamında doktoruna ve ilacına süratli bir halde ulaşabiliyor. Sağlıkta, Yüksek Öğretimde, Ulaşımda ve Kentleşmede büyük adımlar bunlar.
İlk kez Dünyanın gözü önünde Türkiye’nin seçilmiş Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, Davos’ta “one minute” çıkışını asla unutmam. O gün tv haberlerinde bir numaraydı ve onlarca kere yayınlandı.
Ne hissettiğimi özetlemek gerekirse özetleyim. Dün benzer biçimde hatırlıyorum kalbim gümbür gümbür attı, heyecandan oturduğum yerden fırlayıp yanımdakilere “ne dedi? Ne dedi? “ diye bağırdım. Aynı anda gözlerim doldu ve İŞTE BUDUR… dedim.
Şundan dolayı o güne kadar Türk siyasetinde seçilmiş bir Başbakan Dünyaya yerinde böylesi bir bildiri vermemişti. Yada benim yaşım hatırlamaya yetmiyor.
Bugün ise KKTC için yeni bir yüzyıl başlamış olacak mesajı umutlandıran bir bildiri fakat ilkin KKTC için en mühim şeyi yapmak gerektiği kanaatindeyim.
Nedir o en mühim şey diye sorarsanız tamamen kendi görüşümü paylaşmak isterim.
Ilkin siyaseti temizlemek gerekiyor. Buradan kastım şudur ki, her kim yada kimler halkı için değil de cebi için çalışmaya başlarsa, her kim ki, tavşana kaç tazıya tut politikasıyla ilerlenmek istenen yolun önüne taş koyarsa, her kim ki, devletin içinde devletçilik oynarsa onların politika sahnesinden temizlenmesi gerekiyor.
Toplumsal adaletin hem kamu hem de {özel sektör} içinde sağlanması ve bunun için yapılması ihtiyaç duyulan yasalar ve uygulanması noktasında hareket edilmesi önemlidir. Örnek olarak 300 dönümlük araziler kamu yararı dururken seçilmişlerin yakınlarına peşkeş çekilmemeli.
Hastanelerimiz hizmet veremez duruma gelmişken, insanımız ilaç bulamazken bir grup hekim, bir grup eczane ile anlaşıp yurttaşı da devleti de soyamamalıdır sözgelişi. Yarın diğer gün bu rezilliğin üstü de ceza yasalarımızın yetersizliği sebebi ile üstü kapatılmamalıdır. Hepimiz ve her kesim kendilerini hukukun üstünde görmemelidir.
Bizim ülkenin en büyük problemlerinden biri de herşeyin sözde kalması. Rüşvet var aldı başını gidiyor fakat kimse yargılanmıyor, kaynaklar devlet ve vatandaşın haricinde seçilmişlerin yakınları yada paravan firmalar üstünden hatta sözleşmelerle kendilerine aktarılıyor fakat hiç kimseye bir şey olmuyor. Komisyonlar her alanda havada uçuşuyor fakat kimse konuşmuyor. Her tarafımız kokmuş artık, her yanımız karanlık her zerremiz yolsuzluklarla doldu.
Ben KKTC’nin yeni yüzyılına tüm bunlarla taşınmasını istemiyorum. KKTC ‘nin yüzyılının adil, toplumsal ve hukuk devleti, ilime ve bilme ehemmiyet veren gençlerin göç etmediği, yaşlıların alamadıkları sıhhat hizmeti sebebiyle acı içinde ölmedikleri temiz bir yüzyıl isterim.