CTP Milletvekili Doğuş Derya, BRT’de 14. Saat programına katılarak gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Hükümetin devamlı yapay gündemler yaratmaya çalıştığını korumak için çaba sarfeden Doğuş Derya, “Her gün ayağımızın içine bir şey atıyorlar” dedi.
Doğuş Derya, “Yönetenlerin kendileri saydam olmadığı vakit niye halk aslına bakarsanız kendini belli kurallara uymak zorunda hissetsin. Kirli eller temiz operasyonu yapabilir mi? Ben bunu sorayım. Kendisi şaibeli olan insanoğlu kısaca hepsini geçtim. Ünal Üstel Bey bir halde UBP kurultayında 5 kişinden 5. sırada gelmiş ve oraya atanmış bir kişidir. Kendi partisinin seçmediği parti başkanıdır. Ve kurultaya gitmiyor. Benim UBP içine dönük konuşmak tercih ettiğim bir şey değil fakat verdikleri kararlar şu anda memleketi etkilediği için ve kendi kurultaylarını müdahaleye açtıkları için bu kamusal bir sorun olarak konuşulmalı. Kendisi ile ilgili Jet Skandalı meselesinde Jet raporu ile ilgili bir şey yapmış oldu mı? Alnı açıksa bununla ilgili izahat yapmış olması lazımdı. Nede olsa unutulur gider diye düşünüyorlar. Bu tip sıkıntılar var. Iyi mi güvenirsiniz ki bir kişinin dürüstlüğü sorgulanırken onun temiz eller operasyonu yapabileceğine. Doğrusu bir görüntü yenilemesi hayata geçirmeye çalışmak. Otoriter imajı yaratılmaya çalışılmaktadır. Bu olurken diğeri tarafta geçici öğretmen istihdamı, 59 milyon Euro’dan bahsediyoruz. 4 yanlış bir gerçeği götürür hikayesi şeklinde” dedi.
“SANKİ NÜFUS KONUSU MÜSTEHCEN BİR KONU”
CTP Milletvekili Doğuş Derya, “Bir başbakanın konuşulacak rakamlar var konuşulmayacak rakamlar var demesi sanki nüfus mevzusu müstehcen bir mevzu dolayısıyla bu tarz şeyleri konuşmak aslen ayıptıra gelebilecek bir yoruma da yol açabiliyor. Biz son olarak 2011 senesinde nüfus sayımı yapmış bir ülkeyiz. 2011 yılından bu yana 12 yıl geçti” dedi.
Ülkede bugün fazlaca ciddi toprak ve yurt gasbı olduğuna değinen Doğuş Derya, “Nüfus politikası denilen şey bir ülkenin kendi geleceğini planlarken, programlarken işgücüne nerede gerekseme olacağı, ne kadar yerli işgücü ne kadarının yabancı işgücü olacağını belli bir kota ile planlama yapmak gerekir” diye konuştu.
“DEVLETİN MALI DENİZ YEMEYEN DOMUZ”
Seçilenlere ve devlete güvenin kalmadığını, mevcud güvenin de tamamen berhava bulunduğunu söyleyen Doğuş Derya, “Ülkede madem bu kadar yolsuzluk var devletin malı deniz yemeyen domuz anlayışının yerleşik hale geldiği o yüzden artık alta doğru da yozlaşmanın, yolsuzluğun yaygınlaştığı kabahat sosyolojisinin egemen hale geldiği kısaca eğer bir ülkede liyakat eğer olmazsa hukuk devletine olan itimat erozyona uğrarsa orada yolsuzluk artar. Bu şekilde bir sosyoloji ortaya çıkıyor…” dedi.
“HASİPOĞLU MİLLETVEKİLİDİR. ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ GEREKTİĞİNİ OĞUZHAN BEYDEN Mİ DİNLEYECEKTİK”
Doğuş Derya, “Meclis’te denetim gününde bir mevzuda konuşma yapıldığı vakit muhatap ilgili bakandır. Kıbrıs Türk devleti ile ilgili ortaya atılan tartışmalarla ilgili eleştiri yapıldığında buna yanıt vermesi ihtiyaç duyulan şahıs Dışişleri Bakanıdır. Dışişleri Bakanının Meclis’te bulunamayacak kadar acil bir durumu var ise o vakit Başbakandır. Oğuzhan Hasipoğlu bir milletvekilidir. Doğrusu Oğuzhan beyin söyleyeceği şeyleri de biliyoruz. Eğer devlet adı değişikliği olacaksa bunun Anayasa değişikliği icap ettiğini Oğuzhan beyden mi dinleyecektik. En kolay bunu lise talebesi bile bilir.Oldukça mühim birşey söyleyecekmiş şeklinde izahat yapmasına şaşırdım” dedi.
Metrekareye 68 kilogram… En fazlaca yağış o bölgeye düştü…
“BAŞKANLIK SİSTEMİNİ GETİRMEK İÇİN HAZIRLIK YAPILIYOR”
Kıbrıs Türk devleti adı üstünden hedef şaşırtma yapıldığına da işaret eden Derya, “Bir kere devletin adını değişmek istemenin arka planında ne var? Şu çıkıyor ortaya. Türkiye şuanda Doğu Akdeniz’de kendi çıkarları çerçevesinde rasyonel diyebileceğimiz fakat içinde bizim olmadığımız bazı hesaplar ve müzakereler içinde. Doğrusu bu enerji denklemi içinde yerini almak istiyor. Dolayısıyla da bunun formüllerini zorluyor. Kıbrıs Türk Devleti adını muhtemelen bir bunun için ortaya atmış olabilirler diye düşünüyorum. İkincisi de Anayasa tartışmasını gündeme getirerek aslen fazlaca önemli ve iyi birşeymiş şeklinde Başkanlık Sistemini getirmeye çalışacaklar. Bunun hazırlığı bulunduğunu düşünüyorum” diye konuştu.
“ARIKLI, ÜLKE MENFAATİNE OLAN BİR SÜRÜ KAYNAĞIN BİRTAKIM ŞİRKETLERE AKTARILMASINI SAĞLIYOR”
Erhan Arıklı’nın fazlaca konmuştuğunu ve her konuştuğunda da halka hakaret ettiğini söyleyen Derya, “Bu kadar fazlaca konuşan başka bir siyasetçi daha var mıdır? Halka, vatandaşlara hakaret etmekle gündeme gelen, haber olan dolayısıyla ben kendisini takip etmiyorum fazlaca ciddiye aldığımı da söyleyemem. Ciddiye aldığım mevzular neler fakat onu söyleyim. Halk ona o temsiliyeti vermediği halde sırf UBP’ye yamanarak bir koalisyon ortağı olarak durup, şu anda ülke menfaatine olan bir sürü kaynağın bazı şirketlere aktarılmasını sağlıyor. Bu ülkede kaynak var. Kirli bazı ellere kapı arkasından kaynaklar kanalize edilmezse bu ülke kendi kendine yetebilir. Bunun için de dürüst ve emin olmak gerekiyor. Bir de siyasal ve ekonomik baskılara karşı risk alabilmek gerekiyor” dedi.
“İSTİFA EDEN ARKADAŞLAR GÖRÜNMEZ OLDULAR”
Doğuş Derya, CTP olarak Meclis’te ülkenin daha çok tahrip edilmemesi için çaba gösterdiklerine vurgu yapmış oldu.
Derya “Meydanı boş bırakmayacağız. CTP bu halkın takdiri ile oraya gelmiş olan bir partidir. Meydan okuyorum yarın seçime gidelim eğer bu dostlar kendilerine fazlaca güveniyorlarsa halkın takdirine bırakalım. Biz Meclis’te bu ülkenin daha çok tahrip edilmemesi için çaba gösteriyoruz. İstifa eden dostlar çıktı da ne oldu? Kayboldular. Görünmez oldular” şeklinde konuştu.
Kaynak: BRT