CTP Basın Bürosu’ndan verilen bilgiye bakılırsa, CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, BRT’de katılmış olduğu programda soruları yanıtladı.
-“Sabotaj yapıldığını iddia ediyorsa, ispatla mükelleftir”
Hükümetin, her vakada birilerini suçladığını söyleyen Erhürman, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı’nın Ercan’da yaşanmış olan sıkıntılara “sabotaj” ifadelerini kullanmasını eleştirdi ve “Dünyada herhangi bir bakan sabotaj kelimesini kaç kez kullanır? Öyleki söz ederseniz ya altını doldurursunuz ya da altında kalırsınız. Birilerinin sabotaj yaptığını iddia ediyorsa bakan, ispatla mükelleftir” dedi.
Memleketteki en büyük probleminin, nüfus problemi olduğuna işaret eden Erhürman, uzun süreden beri bu mevzuyu dillendirdiklerini hatırlattı.
Yabancıların mülk edinmesi sorunuyla ilgili de konuşan Erhürman, “hükümetin” mevzuyla ilgili devamlı olarak “kulağının üzerine yattığına” dikkat çekti.
“Hükümetin başka yerlerden mevzuyla ilgili haber çıktığında paniklediğini” vurgulayan Tufan Erhürman, “O paniğin etkisiyle acaba CTP’ye saldırırsam kendimi kurtarabilir miyim hesabı yapıyorsunuz. Bildik ezberin arkasına saklanarak bir şeyler söylersen, konuşmaktan kaygı ettiğin şeyler var anlama gelir” ifadelerini kullandı.
“İnşaat sektörünü ve ekonomiyi korumaya çalışanın kendileri olduğuna” işaret eden Erhürman, mevzuyu içeride çözmeyi istediklerini kaydetti.
-“Bizim derdimiz bu memlekette kendi ayakları üstünde yapıdır”
KIB-TEK borcu olanları uyardı! Kesilecek…
İnşaat sektörünün ve ekonominin “sarsılmadan” ilkin, yaşanmış olan sorunların çözülmesi gerektiğine vurgu icra eden Erhürman, Ünal Üstel’in CTP’ye yönelik açıklamalarıyla ilgili de konuştu. “Sarayönü’nden CTP’ye bir şey söyleyerek sorunları çözemezsin” diyen Erhürman, yabancı basının ortaya iddialar koyduğunu, karşılarındaki zihniyetin bu tarz şeyleri yanıtlamak yerine “CTP’ye yanıt yetiştirdiğini” altını çizdi.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın “Nüfusumuz 410 bindir” açıklamalarına da değinen Erhürman, “Ünal Bey ‘bilirim söyleyemem’, Ersin Bey 410 bin, Dursun Bey de ‘bilmiyorum’ diyor. Yönetim denilen şey, ayrı ayrı şatolar oldu” dedi.
Öngörülebilirliğin olmadığı koşullarda, sürdürülebilirliğin olamayacağına işaret eden Erhürman, “Bizim derdimiz bu memlekette kendi ayakları üstünde yapıdır. Söz mevzusu olan bizim ekonomimizdir” diye konuştu. Sokakta gezerken ne olup ne bittiğinin görüldüğüne dikkat çeken Erhürman, rakama da gerekseme duyulmadığını beyan etti. Geçen her dakikanın memlekete zarar verdiğini söyleyen Erhürman, Düzova’da 100 dönümün üstünde bir yerin yabancı yatırımcıya verildiğini anımsattı.
Erhürman, “Yabancı bir şirkete yatırım amaçlı olarak mülk edinme izni veriyorsunuz. Ne yatırımıdır diye soruyoruz, bilmiyoruz diyorlar. Siz bakanlar kurulunda yabancılara mülk satışı konuşulurken 100 dönüm üstünde yer veriyorsunuz ve ne yapacağını da bilmiyorsunuz” dedi. Söz mevzusu zihniyetin, “Rum’a bir karış toprak vermeyiz” ifadelerini hatırlatan Erhürman, “Hangi toprak?” diye sordu ve “Kıbrıslı Türklerin yoksullaşmanın yanında yoklaştığına” da vurgu yapmış oldu. “Okul yetmez, hastane yetmez, trafik yetmez, alt yapı yetmez, hapishane de yetmez. Yeni hapishane daha kısa süre ilkin açıldı fakat yetmez” diyen Erhürman, gelinen noktanın ortada bulunduğunu fakat karşılarında ciddiyetsizliğin altına vurmuş bir yapının bulunduğunu savundu. Eylemlilik sürecine sokakta devam edeceklerinin altını çizen Erhürman, lüzumlu takvimlendirmenin yapıldığını beyan etti. “Bu halkın bir var oluş problemi var dediğimde endişelerini yaşıyorum. Biliyorum ki tek tek Kıbrıslı Türkler de yaşıyor” diye konuşan Erhürman, “ülke yönetilmiyor” ifadesini kullandı.