CTP Grup Başkan vekili Sıla Usar İncirli, BRT’de 14.Saat programına katılarak gündeme ilişkin sorulara cevap verdi.
Sıla Usar İncirli, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı’nın toplumsal medya üstünden yapmış olduğu paylaşımlarla ilgili bir soruya şu yanıtı verdi.
İncirli, “Influencer mi sanıyor kendini sayın bakan. Sayın bakan bakandır. Ve kendisini de ciddiyete çağrı ediyorum. Kısaca toplumsal medya üstünden bu tür açıklamalar kafi değildir. Devlet ciddiyetine de uymaz. Dolayısıyla kendisi KKTC hükümetinin bir bakanıdır. Bu şekilde açıklamalar bu ülkedeki meselelerin çözümüne derman olmaz. Kafi değil” dedi.
“ARIKLI’YI SOSYAL MEDYADAN TAKİP ETMEYİ UYGUN BULMUYORUM”
Sıla Usar İncirli, “Doğrusunu isterseniz ben sayın Arıklı’yı Meclis’te takip ediyorum. Toplumsal medyada takip etmeyi uygun bulmuyorum. Zira toplumsal medya sanal bir yerdir. Gerçeklik bizim her gün yaşadığımız şeydir. Gerçeklikten kaçmayacağız. Gece yattığımız vakit toplumsal medyanın insanları meşgul eden büyüsüne kapıldığımız işte bir ihtimal bir mevzuda görüş ortaya koyduğumuz o bizlere bir rahatlık sağlar v.sAma ertesi sabah uyandığımızda yatakta gözlerimizi açtığımız vakit da o gerçeklik bizimle birliktedir. O yüzden gerçek yaşam, gerçek insanoğlu gerçek hikayeler tüm bunlar bizim için önemlidir. Biz bu gerçeklik için de gerçek çözümler ve doğru bir yönetim oluşturmak mecburiyetindeyiz. Sanal medya ile çözülecek sorun değil bunlar” diye konuştu.
“SORUŞTURMA İLE SİYASİ KAZANÇ ELDE ETMEYE ÇALIŞTILAR”
“Düzmece reçete soruşturması” mevzusunda açıklamada bulunan İncirli, “Sayın Gardiyanoğlu hemen hemen daha bakanlıkta bir ayını bile doldurmadığı bir zamanda önüne ulaştığında biz oldukça cesuruz bu mevzu üstüne yürüyeceğiz, sonuna kadar gideceğiz diyerek bir giriş yapmış oldu. Ve büyük yolsuzluk, vurgun var diyerek bu şekilde bir soruşturma sürecini başlattı. Ve anlaşıldı ki aslen toplumun da genelini terörize ederek, asla kimsenin görmeye arzu etmediği görüntülerde bazı vakalar cereyan etmeye başladı. Biz burada kimin mahsum kimin suçlu bulunduğunu söyleyecek yetkide değiliz. Mevzu yargıdadır. İşin başlangıcında sessizliğimiz de bununla ilgiliydi” dedi.
Meclis Genel Kurulu’nda bazı tezkereler onaylandı
Sıla Usar İncirli, “Soruşturma oldukça hazırlıksız. Ve oldukça teknik açıdan donanımsız bir halde başlatılıp, sürdürülüyor. Biz işin başından beri Kıbrıs Türk Eczacılar Birliği ile Kıbrıs Türk Tabipler Birliği ile ortaklaşa iş yapın çağrılarında bulunduk. Tutuklamalar oldu, kelepçelemeler oldu. Onunla ilgili da açıklamalar yaptık. Kelepçelenip mahkeme duvarı önüne dizildiler. Kimler? Hekimler, eczacılar. Bu görüntü ülkenşn moralini oldukça bozdu. Ben hi,ç doğru bulmuyorum bu şekilde bu işlerin yürütülmüş olmasını. Fazlaca daha değişik bir halde yapılabilirdi fakat anlaşılan o ki hükümet, Emek verme ve Toplumsal Güvenlik Bakanı “işte biz soruşturma yapıyoruz. Sahtekarlıkları, vurgunu ortaya çıkardık diyerek bir siyasal kazanç elde etmeye çalıştılar. Fakat bu şekilde siyasal kazanç elde etmek doğru birşey değildir. Önceliğimiz daima toplumun huzuru olmalıdır”diye konuştu….
“HİÇBİR SİYASİNİN DOKTORLARIN, ECZACILARIN EMEKLERİNİ, İTİBARLARINI SARSICI KARARLAR ALMALARINI KABUL EDEMEYİZ”
“Bu şekilde aslen birazcık yüzağartıcı durumu kurtarıcı bir şey olarak ilaç yolsuzluğa ile yakaladılar. Hükümet yolsuzluklar mevzusunda oldukça zor durumdadır. Kıb-Tek’te ihalesiz akaryakıt alımı ile ilgili birşey söyleyemiyorlar. Aksa sözleşmesi ile ilgili birşey söyleyemiyorlar. 39 yıllığına bu AKSA sözleşmesinin artık yüreğimize, ülkenin merkezine oturduğunu ve bizim zamanımız değil, evlatlarımızın zamanına kadar bu işin devam edeceği meselesine açıklık getiremiyorlar….Tam da bu şekilde bir dönemde hükümet eliyle ortaya çıkan yolsuzlukların oldukça konuşulmuş olduğu ve insanların da büyük tepkiler verdiği bir dönemde ilaç meselesine sarılmışlar şeklinde bir görüntü oldu. Ben bu açıdan bu mevzuyu oldukça samimiyetsiz buluyorum. Siyasal kazanç için bu şekilde şeyler yapılmaması gerekiyor. Bu hekimlerin, eczacıların senelerce bu ülkede emekleri, itibarıları var. Asla kimsenin hiçbir siyasinin onların bu emeklerini, itibarlarını sarsıcı kararlar almalarını, yetkilerini bu yönde kullanmalarını kabul edemeyiz”….
“UBP GRUBUNUN DEĞERLENDİRMESİNİ SAMİMİ BULMADIK”
Sıla Usar İncirli, Türkiye’ye alınmayan Kıbrıslı Türklerle ilgili CTP ve bağımsız vekiller olarak sundukları Araştırma komitesi kurulması önerisinin; hükümet tarafınca reddedilmesini de değerlendirdi.
Sılar Usar İncirli, “Bu mevzu çözülmek mecburiyetindedir. UBP Grup başkan vekili sayın Atun çıkıp hukuk yolunu işaret etti. Biz bu yaklaşımını yetersiz bulduk. Türkiye Barolar Birliği’nin kitapçığı var dedi. Türkiye’ye giremeyen yurttaşlar baksınlar o kitapçıkta kendilerine işaret edilen hukuk yolunu izlesinler diye tavsiyede bulunmuş oldu. Biz bunu samimi bulmadık. KKTC yürütmesiyle, yasamasıyla tüm organlarıyla kendi yurttaşlarına sahiplenmek mecburiyetindedir. Biz UBP grubunun değerlendirmesini samimi bulmadık. Bu iş yeterine uzadı olarak değerlendiriyoruz ve biran ilkin çözüme ulaşması için iki ülkenin birbirleriyle istişare etmesi gerekiyor. Bizim ülkemize de bazı TC yurttaşı yurttaş olan kişilerin giremediği bilgisi var”dedi….
“İSTERSENİZ AZERBAYCAN’A 2 BİN KİŞİ İLE GİDİN, KIBRIS SORUNU ÇÖZÜLMEDEN SONUÇ DEĞİŞMEZ”
CTP Grup başkan vekili Sıla Usar İncirli, “Ülkenin potansiyelinin tam olarak ortaya çıkabilmesi için Kıbrıs problemi meselesini çözmemiz gerekiyor. Kıbrıs problemi meselesi de internasyonal hukukla ilgili bir mevzudur. Zeminimizin de doğru zemin olması gerekir. Onun dışındaki tüm durumların bizim potansiyelimizi tam olarak kullanmamızın önünde engel olduğuna yürekten inanıyor ve biliyorum. O yüzden isterseniz Azerbaycan’a 2 bin şahıs ile gidin sadece netice bu problemi çözmediğiniz sürece değişmez. 200 şahıs ile gidildi vs.Fakat oradaki kilit nokta budur. Elbet bir parça faydası olacaktır. Dileğimiz de o yöndedir. Fazlaca kısa sürede ben de 5. Internasyonal Türk Dünyası Multipl Skleroz Kongresi için Azerbaycan’da bulundum. Hatta şu müjdeyi de vereyim. 6. Türk Dünyası MS Kongresi de vatanımızda yapılacak. Katılımcılara yönelik yaptığımız lobi sonrasında vatanımızda oybirliği ile yapılması sonucu çıktı. Özellike ekonomik, toplumsal, kültürel mevzularda işbirliğine daha oldukça odaklanmamız icap ettiğini uzunca bir süredir söylüyoruz. Bunların yapılabilmesi için oldukça daha değişik şeyler de lüzumlu. Biz internasyonal hukukla sorunumuzu çözemezsek bizi Azerbaycan ne kadar oldukça severse sevsin yada bizim ne kadar oldukça sevdiğimiz bir ülke olursa olsun ilişkilerimizin istediğimiz seviyede sürmesi mümkün değil. Bu gerçeği kabul etmek mecburiyetindeyiz” şeklinde konuştu.
Kaynak: BRT