Taçoy, “süslü sözlerin yerini icraatların alması icap ettiğini” vurguladığı açıklamasında, engelillerin sorunlarının yalnız 1 gün değil her gün gündemde olması icap ettiğini söylemiş oldu.

Taçoy açıklamasında şunları kaydetti:

Şampiyon Melekler’in aileleri Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçisi Feyzioğlu’nu ziyaret etti

Şampiyon Melekler’in aileleri Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçisi Feyzioğlu’nu ziyaret etti

 “SÜSLÜ SÖZLER SÖYLENDİ BİTTİ VE ENGELLİLERİMİZ YİNE SORUNLARIYLA BAŞ BAŞA KALDI”
“LAF DEĞİL İCRAAT ÜRETMELİYİZ”
“İSTİHDAM İÇİN NEDEN 3 ARALIK BEKLENDİ?”

Bugün 4 Aralık..
3 Aralık’ın ertesi.
Bir 3 Aralık Engelliler Günü’nü daha geride bıraktık.
Süslü sözler bitti ve engelliler engelleriyle baş başa kaldılar gene.
Her zamanki şeklinde.
Oysa ne güzel cümleler kuruldu. 
İstihdam bile yapılmış oldu hatta.
17 yıl sonrasında diye de eklendi sonuna istihdam haberlerinin.
Manşetler oldu.
Fotoğraflar çekildi toplumsal medyada paylaşıldı.
Ve bitti.
Hepsi geride kaldı.
Bir sonraki 3 Aralık’a kadar unutmak suretiyle o sayfayı kapattık.
Peki ya yarın?
Ya da sonraki günler ve seneler..
Onlar ne olacak?
Her zamanki şeklinde gene politika yaptık.
Ülkemizdeki engellilerin sorunları çözüm bekliyor. Toplumsal devlet olmanın gereklerini yerine getirmeliyiz. Bakanlığım döneminde gündeme aldığım projelerin hala hayata geçmemiş olması üzücüdür. Dileğim bir an ilkin engellilerin yaşamlarını kolaylaştıracak ve onlara engel yaratan mevzularda çözüm yaratacak projelerin hayata geçmesidir.
Cemiyet olarak bunu yapmakla mükellefiz. Halkımızın bu konudaki duyarlılığına devlet mekanizmasının da dahil olması gerekmektedir.
3 Aralık geldi ve geçti, fakat engellilerimizin sorunları bir çığ şeklinde önlerinde durmakta. O nedenle de artık söz değil icraat üretmeliyiz. 17 yıl yapılmayan istihdamın yapılması için niçin 3 Aralık beklendi diye sorgulamalıyız. Her alanı politika sahası olarak görmekten vazgeçmeliyiz.
Şu demek oluyor ki özetle, yapmamız ihtiyaç duyulan oldukca iş var. Çözüm bekleyen oldukca mesele var. Bu sorunların ne olduğu, iyi mi çözüleceği ve kimin ne görevi yapması gerektiği bellidir. 
Yalnız 3 Aralık’ta değil, bugünde de, yarında da gündemimiz engellilerin sorunları olsun.
Ve artık son olsun.
Ümit ederim bir sonraki 3 Aralık’ta süslü sözlerin yerini başarı hikayeleri alır.