Cumhurbaşkanı Tatar, Kazakistan’ın başkenti Astana’da meydana gelen zirveye yönelik yapmış olduğu açıklamada şu ifadelere yer verdi; “Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Devlet Başkanları Konseyi’nin 10’uncu zirvesi bugün Astana’da gerçekleştirilmektedir.
Türk Devletleri Teşkilatı’na, geçtiğimiz yıl Semerkant’ta meydana getirilen zirvede, Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın büyük gayreti ve sonunda üye devletlerin oy birliğiyle Anayasal adımızla, Şimal Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olarak gözlemci üye olmuştuk. Arkasından bu statü çerçevesinde Cumhurbaşkanı seviyesi de dahil olmak suretiyle Meclisimiz, Bakanlarımız, Devlet kurumlarımız ile Tecim ve Endüstri Odalarımız çeşitli toplantılara katılmış ve Devletimizi temsil etmişlerdir.
Tüm bu gelişimleri müteakip, on senelerdir devam eden Rum zihniyeti teyakkuza geçmiş, Avrupa Birliği de dahil olmak suretiyle haksız ve hukuksuz şekilde üye oldukları tüm internasyonal örgütler ve ülkeler nezdinde KKTC’ye uygulanan izolasyonda milim iyileşme olmaması adına canla başla verdikleri uğraşın dozunu arttırmışlardır.
Gardiyanlar Birliği: Şartlı Tahliye Kurulu siyasal baskıdan arınmış konuma getirilmeli
Rum liderliğinin bu fena niyetli siyaseti, Türk Devletleri Teşkilatı’na üye devletler nezdinde de, tehdit de dahil olmak suretiyle, çeşitli çevreleri kullanma vasıtasıyla yoğun şekilde devam etmektedir. “Türk Devri” temasıyla düzenlenen bu yılki zirveye bu nedenlerden dolayı katılım gösteremedik. Fakat asla çıktığımız bu yoldan caymayacağız.
Bu vesileyle, katılım gösteremediğimiz bu zirvede, her zamanki benzer biçimde Kıbrıs Türk Halkı’nın sesi ve soluğu olan Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a orada yapmış olduğu konuşmadan dolayı şahsım ve halkım adına gönülden teşekkürlerimi sunarım.
Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın TDT 10. Liderler zirvesinde yapmış olduğu konuşmasında ülkemize dair altını çizdiği zamanı noktaları Halkımızla paylaşmak isterim:
“Aile meclisimiz, geçtiğimiz yıl Semerkant Zirvesi’nde KKTC’ne oy birliğiyle gözlemci üye statüsü vererek zamanı bir karara imza atmıştır. Sizlere bu kararın alınmasında sağladığınız destek sebebiyle bir kez daha teşekkür ediyorum. Bu kararla Türk dünyası, soyutlama edildikleri hâlde öz vatanından vazgeçmeyen Kıbrıs Türklerinin yalnız olmadıklarını her insana göstermiştir. Büyük Türk ailesinin ayrılmaz bir parçası olan Kıbrıs Türkleri ile dayanışma içinde hareket etmek hepimizin yükümlülüğüdür. Müteakip zirvemizde KKTC’yi, karar verdiğimiz şekilde, gözlemci üye statüsüyle aramızda göreceğimize inanıyorum. Bu mevzuda siz değerli ziyaretçilerimizin dirençli liderliğinize güveniyorum.”
Bununla birlikte Türkiye Dışişleri Bakanı Sayın Hakan Fidan’a, Astana’da Türk Devletleri Teşkilatının (TDT) 10. Zirvesi öncesinde düzenlenen Dışişleri Bakanları Konseyi Toplantısı’nda yapmış olduğu konuşmasında, “Kıbrıs Türk halkına uygulanan haksız ve insanlık dışı izolasyona hep beraber karşı durmalıyız” vurgusuyla Şimal Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne destek çağrısında bulunmasından dolayı teşekkürlerimi sunuyorum.
Şimal Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Doğu Akdeniz’deki bir Türk Devleti olarak, Türk Dünyası’nın ayrılmaz bir parçasıdır. Şimal Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, köhne ve insanlık dışı emelleri çerçevesinde, Kıbrıs Türk Halkı’nı yalıtım zulmüne doğal olarak tutmak isteyenlere direnme, çıkmış olduğu bu onurlu yolda yürümeye devam edecektir. Bu yol çetrefilli bir yoldur. Sadece hiçbir hal ve şartta zorluklar bizi yıldıramayacak, her geçen gün daha da kesin bir halde bu yolu yürümeye devam edeceğiz”.