KKTC Gazete Manşetleri / 29 Ekim 2023
Cumhurbaşkanı Tatar’ı, İhsan Doğramacı Bilkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Abdurrahman Kürşat Aydoğan karşıladı.
Cumhurbaşkanı Tatar, söyleşide, Kıbrıs zamanı, Kıbrıs problemi, görüşme süreçleri ve son gelişmeler ile KKTC’deki yatırımlara değindi.
Tatar, Bilkent Üniversitesi’ne teşekkür ederek, Kıbrıs’ın zamanı süresince daima gündemde bulunduğunu, sadece Kıbrıs’ın hem Türkiye hem de Kıbrıs Türk halkı için ayrı ehemmiyet taşıdığını altını çizdi.
Kıbrıs adasının tarih süresince hep mühim bir konumda bulunduğunu ifade eden Tatar, Kıbrıs’ın zamanı ve geçmişiyle garip bir ada bulunduğunu, tüm devletlerin hedefinde yer aldığını, fakat en fazla Osmanlı devleti kontrolünde kaldığını kaydetti.
Tatar, Osmanlı devletinin talibi İngiltere’ye kiraladığını, sadece Birinci Dünya Savaşı sonrası adanın İngiltere tarafınca ilhak edildiğini söyledi, Kıbrıs Cumhuriyeti müessese anlaşmaları çerçevesinde de şu andaki iki ayrı yerdeki üslerini aldığını belirtti.
Türkiye Cumhuriyeti’nin garantör olmasına ve Osmanlı devletinin talibi almak için bedeller ödemesine karşın Türkiye’nin üs alamadığını ifade eden Tatar, ulusal savaşım yıllarını söyledi, Kıbrıs Türk halkının hiçbir süre İngiliz yada Rum boyunduruğu altına girmediğini kaydetti.
Tatar, bu çerçevede Türk halkının nüfus kaybettiğini, Osmanlı bayrağının indirilip İngiliz bayrağı çekilmesinin arkasından halkın Anadolu’ya döndüğünü söyledi.
İngiltere’nin kendi menfaatleri çerçevesinde hareket etmesi sonrası Rum Yunan ikilisinin talibi Yunanistan’a bağlamak ve büyük Yunanistan’ı yaratmak hayaliyle hareket etmeye başladığını ifade eden Tatar, ulusal savaşım yıllarında olduğu benzer biçimde şimdi de Kıbrıs Türk halkına acımasızca ve Kıbrıs Türk halkını yok etmek amacıyla saldırılarında bulunduğunu kaydetti.
Kıbrıs Türk halkının da, adanın bir Yunan adası olmaması ve hakkını, hukukunu korumak amacıyla ulusal bir savaşım başlattığını, bu savaşım sonucunda da 1960 cumhuriyetinde ortak bulunduğunu özetleyen Tatar, buna karşın Rumların, Kıbrıs Türk halkını adadan göç ettirmek için her türlü baskıyı yaptığını anımsattı.
Cumhurbaşkanı Tatar, sadece Kıbrıs Türk halkının hiçbir süre pes etmeden, saldırılara, katliamlara karşın adadaki Türk varlığını, mücahit ve Mehmetçik yardımıyla koruduğunu beyan etti.
Yunan Cuntasının darbesi sonrası Türkiye’nin garantörlük haklarını kullanarak, 1974’te Sulh Harekatını yaparak, soydaşlarını koruduğunu belirten Tatar, tek taraflı müdahale hakkını kullanımı sonrası Türkiye’nin Kıbrıs’a barışı getirdiğini kaydetti.
Kıbrıs’ta, Kıbrıs Türk halkının minimum Rumlar kadar gerçek sahibi bulunduğunu vurgulayan Tatar, Kıbrıs Türk halkının kendi kendini yönetme hakkına haiz bulunduğunu, bu çerçevede devletini kurduğunu işaret etti.
Ersin Tatar, Rum tarafının Annan Planı’na “hayır” demesine karşın üye olarak alındığını, Kıbrıs Türk halkının ise izolasyonlar altında yaşamaya mahkum edildiğini belirtti, eleştirilerde bulunmuş oldu.
Garantör ülke İngiltere’nin ise asla buna ses çıkarmadığını, Avrupa Birliği’nin de haksızlığa devam ettiğini belirten Tatar, bu yüzden Türkiye ile beraber KKTC’nin gelişmesi için ulusal davayı, siyaseti sürdürdüklerini beyan etti.
Kıbrıs’ta ortaklık cumhuriyetinin artık olamayacağını, bundan dolayı Türkiye’nin Avrupa Birliği içinde olmadığını özetleyen Tatar, Şimal Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin dağılacağı bir süreci asla kabul etmeyeceklerini altını çizdi.
Türkiye Cumhuriyeti ile beraber yer almaya, savaşım etmeye devam edeceklerini ifade eden Tatar, ülkede eğitim, gezim alanında büyük yatırımları bulunduğunu, bundan sonraki süreçte de devleti geliştirmek, yüceltmek için deniz, hava ve tüm yetki alanlarında beraber hareket ederek, kuvvetli bir halde geleceğe yürüyeceklerini söylemiş oldu.
Azerbaycan’la başlatılan ziyaretlerin, öteki ülkelerle de devam edeceğine inanç belirten Tatar, ulusal varlığı, ekonomik, siyasal, diplomatik zemini Türkiye Cumhuriyeti ile beraber geliştireceklerini kaydetti.
Öğrenciler sordu, Tatar yanıtladı
Söyleşide, Cumhurbaşkanı Tatar, öğrencilerin sorularını da cevapladı.
Türkiye Cumhuriyeti’nin garantörlüğünü sorgulamanın kimsenin haddine olmadığını vurgulayan Tatar, Şimal Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olarak Türkiye’nin garantörlüğünden asla vazgeçmeyeceklerini kaydetti.
Tatar, KKTC olarak tanınmasalar da asla pes etmediklerini, mücadeleye devam ettiklerini, bundan dolayı yanlarında Türkiye Cumhuriyeti benzer biçimde büyük bir devlet bulunduğunu belirtti.
Azerbaycan’la da ziyaretlerin başladığını söyleyen Tatar, gelecekte Azerbaycan ve arkasından öteki ülkelerin tanıması durumunda, süratli bir halde KKTC’nin statüsünün değişebileceğine dikkat çekti.
İngiltere’nin de artık Kıbrıs politikasını gözden geçirmesi icap ettiğini ifade eden Tatar, Kıbrıs Türk halkının haksızlıklara karşı savaşım etmeye, vatandaşlarının haklarını korumak amacıyla çalışmaya devam edeceğini söylemiş oldu.
Kıbrıs Türk halkının ortağı olduğu Kıbrıs Cumhuriyeti’ni şu anda Rumların tek başına kullandığını ifade eden Tatar, bunun tüm ilgili taraflar tarafınca bilinmesine karşın haksızlıkların devam ettiğini, o yüzden Kıbrıs’ın gerçeklerinin dikkate alınmasını istedi.
Öğrencilerden, bu yüzden Kıbrıs konusunu oldukca iyi anlamasını ve okumasını isteyen Tatar, geleceğin yetkilileri olacak gençlerin önemine dikkat çekti.
Tatar, haksızlıklara karşı kendilerinin yapması gerekenin, devleti güçlendirmek ve ülke geleceğine hizmet etmek bulunduğunu da belirtti.
Türkiye Cumhuriyeti’nin KKTC’nin gelişmesi için her alanda destek ve katkısının bulunduğunu ifade eden Tatar, Türkiye’nin ekonomik ve toplumsal alanda desteğinin sürdüğünü sadece KKTC’nin bağımsız ve egemen bir devlet bulunduğunu kaydetti.
Türkiye ile beraber ambargolara karşın su projesi, havalimanı, altyapı, gezim, eğitim yatırımları yapıldığını, şimdi kablo ile elektrik projesi bulunduğunu işaret eden Tatar, Birleşmiş Milletler’e su ve elektrik için Rumlarla iş birliği yapılabileceğini önerdiğini söylemiş oldu.
Tatar, iki devletin iş birliği yapması halinde bölgede her alanda kuvvetli ve sürdürülebilir bir yapı oluşturulabileceğine işaret etti.
İngiltere’nin, Rumların, Avrupa Birliği’ne tek yanlı üye alınmasının arkasından adada iki devletli çözüm haricinde bir çözüm bulunamayacağının bilincinde bulunduğunu ifade eden Tatar, tanınma işinin kolay olmadığını fakat pes etmeden yola devam edeceklerini, Rum’a yama olma benzer biçimde bir şeyin olamayacağını, o yüzden ulusal birlik içinde ülkeyi her alanda geliştirmeye devam edeceklerini söylemiş oldu.
Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs’ta, Türkiye Cumhuriyeti’nin desteğiyle her alanda KKTC’yi geliştirmek, ulusal değerleri çoğaltmak için çalıştıklarını ifade ederek, yüreği vatanı ile atan yurt içi ve yurt dışındaki vatandaşlarla beraber KKTC’yi daha da iyiye taşıyacaklarına inanç belirtti.
Söyleşi sonunda Cumhurbaşkanı Tatar, gençlerle anı fotoğrafı çektirdi.