Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, 21-25 Aralık Ulusal Savaşım ve Şehitler Haftası kapsamında Yakın Doğu Üniversitesi Mustafa Kemal Atatürk Kültür ve Kurultay Merkezi’nde düzenlenen Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı Bandosu Ulusal Savaşım ve Şehitleri Anma Oratoryosu’nu izledi.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, yapmış olduğu konuşmada, oratoryoyu düzenlenleyen Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’na ve düzenlenmesinde alın teri döken Radyo Itimat’e teşekkür etti.
Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Türkü’ne 1963 senesinde 21-25 Aralık tarihleri içinde meydana gelen ve Kanlı Noel diye adlandırılan vahşetin arkasından Kıbrıs Türkü’nün direnişinin 60’ncı yıldönümü bulunduğunu belirterek, şehit ve hayatta olmayan gazileri dualarla andı, hayatta olan gazilere şükranlarını sundu.
“O günleri unutmamamız mümkün değil” diyen Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Türkü’nün kurucu ortağı olduğu Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kurulma antlaşmasının mürekkebi kurumadan Kıbrıs Rumları’nın talibi Yunanistan’a bağlamak için hareket ettiğini altını çizdi.
İngiliz İdaresinin Kıbrıs’tan ayrılırken iki üs aldığını ve büyük kazanım elde ettiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Tatar, buna karşın İngiltere’nin ve Birleşmiş Milletlerin Kıbrıs Türkleri’ne yönelik katliamlara izleyici kaldığını kaydetti.
Tek taraflı müdahale hakkına haiz garantör ülke Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk müdahalesini 1964 senesinde yaptığına vurgu icra eden Cumhurbaşkanı Tatar, arkasından Kıbrıs Türkü’nün 1974 senesinde kadar direndiğini ve Sulh Harekatı sonrası adaya sulh, rahatlık ve itimat geldiğini açıkladı.
“Geleceğe, geçmişi unutmadan yürümek durumundayız” şeklinde konuşan Cumhurbaşkanı Tatar, katliamlardan sonrasında halen daha kayıpların arandığını, ilk milletvekili Cengiz Ratib’in bulunmasını ailesinin beklediğini kaydetti.
Kıbrıs Türkü’nün 1974 öncesine asla geri dönmek istemediğini sadece karşı tarafın ise 1960 öncesine dönülmesini istediğini özetleyen Cumhurbaşkanı Tatar, “Türkiye’nin yer almadığı Avrupa Birliği içinde federal temelde antlaşma ile ‘sıfır asker ve sıfır güvence’ ile Türkiye’nin elde etmiş olduğu hakları elinden almak istiyorlar.
Şehitlerimiz ve gazilerimiz bizlerin bağımsız, özgür ve rahat yaşaması için savaşım verdi. Türkiye’nin garantörlüğü ve Türk askerinin varlığından asla vazgeçmeyiz” dedi.