Cumhurbaşkanı Ersin Tatar konferansta yapmış olduğu konuşmada, Bilecik halkına Kıbrıs Türk halkının sevgi saygı ve selamlarını iletti, Osmanlı İmparatorluğu için mühim bir kent olan Bilecik’te bulunmaktan kıvanç duyduğunu söylemiş oldu. Osmanlının torunları Kıbrıs Türk halkının Kıbrıs’taki varlığının ve devletinin ilelebet yaşayacağını ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye Cumhuriyeti ile beraber Mavi Vatan’da Kıbrıs Türk halkının hak ve hukuku, ekonomik gelişmeler, naturel zenginliği, hava sahası ve güvenliğinin önemine işaret etti. Kıbrıs Türk halkının Türk milletinin kopmaz parçası bulunduğunu, ulusal davayı da Türkiye ile beraber yürüttüklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, KKTC’yi aşama aşama bugüne dek taşıdıklarını, refah itimat içinde yaşamaya devam ettiklerini kaydetti. Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs adasının hiçbir vakit Rum Yunan ikilisinin yönetiminde olmadığını, Rumların, Osmanlının talibi İngiltere’ye kiralanması sonrası çoğaldığını işaret etti, bunun bir planlama bulunduğunu söyledi. Kıbrıs adasının coğrafik yeri sebebiyle oldukça büyük ehemmiyet taşıdığına işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, bunun geçmişte de bugün de bu şekilde bulunduğunu kaydetti. Cumhurbaşkanı Tatar, Osmanlı tarafınca 80 bin şehit verilerek alınan adanın, İngiltere’ye kiralanması sonrası elden gitmeye başladığını, İngiltere’nin kiraladığı talibi ilhak ettiğini belirtti. Bunun üstüne Türklerin de Anadolu’ya döndüğünü, sadece adada kalan Türklerin toprağa haiz çıktığını, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasıyla halkın ümidinin arttığını özetleyen Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Türk halkının Büyük Önder Mustafa Kemal Mustafa Kemal Atatürk’ün izinden giden bir halk olarak toprağına haiz çıktığını, ortaklık cumhuriyetinde yer aldığını, sadece tabanca diretmesiyle atılması sonrası ulusal savaşım yılları arkasından Sulh Harekatı ile bağımsızlık, egemenlik ve devletine kavuştuğunu kaydetti. Türkiye Cumhuriyeti’nin Kıbrıs’ta garantör ülke bulunduğunu ve bugün Kıbrıs Türk halkının refah ve güvenliği için büyük ehemmiyet taşıdığını ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, büyük bedeller ödenerek alınan sadece kaybedilen adada, Türklerin sadece Rumlarla ortak olabildiğini, sadece onun da 3 yıl sürdüğünü anımsattı. Gazze’de yaşananlara işaret eden ve garantörlüğün önemine işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Türk halkının en büyük şansının Kıbrıs Cumhuriyeti’nde Türkiye’nin garantörlüğü bulunduğunu söylemiş oldu. Yunanistan’ın Kıbrıs’a darbesi sonrası Türkiye’nin tek taraflı müdahale hakkını kullanarak adaya çıktığını belirten Cumhurbaşkanı Tatar, Türk askerinin 1974’te büyük bir başarı elde ettiğini belirtti. Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs’ta tüm bunların yaşanmasının arkasından Doğu Akdeniz’de bir Türk devleti kurulduğunu ve bugün 40 yaşlarında bulunduğunu belirterek, devleti geliştirmek ve yüceltmek için mücadeleye, çalışmaya devam ettiklerini söylemiş oldu. KKTC devletinin bugün 40. Yaşını kutladıklarını, bu süreçte Türklük mücadelesi verdiğini belirten Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs’ta federal temelde bir ortaklık değil, iki devlete dayalı bir çözüm bulunabileceğini açıkladı. Birleşmiş Milletler’in tanımış olduğu Rum tarafının üye olduğu Avrupa Birliği’ni her alanda karşılarında bulduklarını, her türlü engellemelerle karşılaştıklarını özetleyen Cumhurbaşkanı Tatar, garantör ülke İngiltere ve AB’nin Kıbrıs Türk halkına karşı büyük haksızlık yaptığını söylemiş oldu. Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs’ta egemenlik temelinde başları dik bir halde mücadeleyi sürdüreceklerini ifade ederek, pes etmeden devleti geliştirmeye ve tanıtmak için çalışacaklarını belirtti, kimsenin Türkiye ile KKTC arasındaki kuvvetli bağları koparamayacağını altını çizdi. Kıbrıs’ta, Kıbrıs halkı değil, Kıbrıs Türk ve Kıbrıs Rum halkı bulunduğunu, Türk halkının Rum halkı kadar eşit ve söz sahibi bulunduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs zamanı ve Kıbrıs’taki mücadeleyi anlatma fırsatı veren üniversiteye teşekkür etti. Cumhurbaşkanı Tatar, üniversite tarafınca verilen fahri doktorayı da büyük bir onurla kabul ettiğini belirtti. Konuşmaların arkasından Cumhurbaşkanı Tatar’a fahri doktora takdim edildi, cüppesi giydirildi. Fahri doktora töreni sonrası plaket takdimi yapılmış oldu ve ilk ders verildi.