Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın eşi Sibel Tatar, TAK Ajansına yapmış olduğu açıklamada, ufaklıklara meydana getirilen her yatırımın ülkenin geleceğine yatırım bulunduğunu vurgulayarak, başta Mutlu Çocuklar Anne Baba El Kitabı, Hususi Gereksinimli Mutlu Çocuklar Ebeveyn El Kitabı, Fidan Çocuk Korosu ve Orkestrası, Çocuk Hakları Çalıştayı ve Çocuk Hakkaniyet Yasası olmak suretiyle, çocuklar için yürüttükleri projeleri söylemiş oldu.
Ailece İstanbul’da yaşadıkları dönemde, kızlarının gittiği okulda, “anne-baba okulu” etkinlikleri yapıldığını ve kendisinin de bu etkinliklere katıldığını belirten Sibel Tatar, “Bu etkinliklerden hem zevk aldım hem de birçok data edindim. Hep bu şekilde bir imkân olsa da Kıbrıs’ta da aynısını yapabilsek diye düşünürdüm” dedi.
Seneler sonrasında mevzuyu Prof. Dr. Ayşe Işık Gürşimşek’e açtığını ifade eden Sibel Tatar, sonunda daha kalıcı bir kaynak oluşturmak adına kitap projesi hayata geçirmeye karar verdiklerini dile getirdi.
“Kitap yaparsak bu birikim, bu data, senelerce ailelerle ve eğitimcilerle paylaşılabilir dedik” diyen Sibel Tatar, sonrasında Prof. Dr. Ayşe Işık Gürşimşek’e, Prof. Dr. Sibel Dinçyürek ve Prof. Dr. Nergüz Bulut Serin’in de katıldığını ve ortaya Mutlu Çocuklar Anne Baba El Kitabı’nın çıktığını söylemiş oldu.
“Ortaya renkli, güzel, dikkat çekici, data açısından da ailelerimize her mevzuda destek olacak bir kitap çıktı” diyen Tatar, ebeveynlerin sıkıştığı, “acaba bu durumda ne yapayım” söylediği noktada bu kitaba başvurabileceğini deklare etti.
Kitabın lansmanından sonrasında, söyleşilere başladıklarını özetleyen Sibel Tatar, “Okul diye isimlendirmeyelim, söyleşi diyelim ki aileleri de korkutmayalım dedik” diye konuştu.
Şimdiye kadar 4 bölgede söyleşiler düzenlediklerini, söyleşilere Lefkoşa’ya devam edeceklerini özetleyen Sibel Tatar, bu söyleşilerden bazılarına kendisinin de katıldığını söylemiş oldu.
“Şu anda küçük çocuğum yok fakat söyleşiyi dinlerken ‘ben bu biçim şeyleri doğru yapmışım, ya da keşke şöyleki yapsaydım’ dedim ve ileride torunlarım için doğru data edinmiş oldum” diyen Sibel Tatar, bir tek ebeveynlere, ebeveynlere değil, çocuk bakan, çocuklarla ilgili bir mesleği olan her insana bu söyleşilere katılmalarını tavsiye etti.
Sonrasında hususi evlatların ebeveynleri için bir başka emek verme yapmaları gerektirme ettiğini gördüklerini dile getiren Sibel Tatar, bu kez Dr. Emirali Evcimen’le “Hususi Gereksinimli Mutlu Çocuklar Ebeveyn El Kitabı”nı hayata geçirdiklerini belirtti.
Geçen ekimde bu kitabın lansmanını Evcimen’le birlikte Cumhurbaşkanlığı himayelerinde gerçekleştirdiklerini ifade eden Sibel Tatar şunları söylemiş oldu:
“Anne babalar inanırım ki ellerinden gelen her şeyi yapıyordur ve oldukca iyi çocuk yetiştiriyorlardır. Fakat hepimizin çocuk yetiştirirken tıkandığı noktalar olmuştur, dolayısıyla bu kitap bir destek kitap olacaktır. Hususi gereksinimli evlatların ebeveynleri yanlarında daha da oldukca durmamıza gerekseme duyan bir kesim. Onlar için yapılabilecek daha oldukca şey var. Bu ebeveynlerimizin hoş süre geçirmeye, bu ağır sorumluluktan uzak süre geçirmeye gereksinimleri var”
Sibel Tatar, Hususi Gereksinimli Mutlu Çocuklar Ebeveyn El Kitabı’yla ilgili söyleşilerin de bu ay başlayacağını dile getirdi.
Kitapların parasız bulunduğunu yalnız ilk etapta ebeveynleri söyleşilere çekmek için kitapları dağıtmadıklarını ifade eden Sibel Tatar, kısa süre ilkin, TİKA’nın desteğiyle tüm ilkokullarda kitapların dağıtımına başlandığını belirtti.
Kitap dağıtım etkinliğinin ilkini 23 Nisan ilkokulunda yaptıklarını belirten Sibel Tatar, bizzat kendisinin ufaklıklara, velilerine götürmeleri için zarf içinde bir notla birlikte kitapları gönderdiğini ve ufaklıklara “Ebeveyninize verin ve deyin ki: ‘Sevgili anneciğim babacığım bunu da benim için okuyun’ diye tembihlediğini söylemiş oldu.
Sibel Tatar kitapların tüm velilere ulaştırılması için çalışmaların başladığın da söylemiş oldu.
Sibel Tatar Cumhurbaşkanlığı Fidan Çocuk Korosu’ndan da bahsetti. Oldukca sevdikleri ve gurur duydukları bu koronun hususi gereksinimli çocuklardan oluştuğunu averaj 3 senedir çalışmalarını sürdürdüğünü ifade eden Tatar süreci şöyleki söylemiş oldu:
“Iyi mi olur da hususi çocuklarımız için bir fırsat eşitliği yaratabiliriz dedik ve o dönem Cumhurbaşkanlığında çalışan Laden İnce hanımla hususi gereksinimli okullarda meydana getirilen taramayla sesi uygun çocuklarımızdan bir eleme yaparak, koromuzu oluşturduk.
Ve ilk kez o yıl 23 Nisan’da konser verdiler. Kasım’da dünya çocuk hakları gününde de bir klip yayınladık. Şahane bir klip oldu. Evlatlarımızın giysilerini Abdullah Öztoprak karşılıksız şekilde dizayn etti. Koromuzun adına uygun şekilde yeşil etekler pantolonlar beyaz gömlekler yeşil papyonlar yaparak şahane güzel bir giyim tasarımı yapmış oldu. Korodaki çocuklarımız büyüyor her yıl bu giysileri yeniliyoruz. İkinci konseri 2023’te verdiler, 2024’de 3. konserlerine hazırlanıyorlar koromuz daha da büyüyor”
Koro fikri ortaya çıktığında koro için çalacak bir de orkestraya gerekseme duyulduğunu dile getiren Sibel Tatar, “Benim şahsen oldukca övündüğüm Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrasında oldukca önemli ve kıymetli sanatçılarımız var. Dedim ki niçin çocuklarımız bu senfoni orkestrasındaki sanatçılarımızdan faydalanmasın…” diyerek ortaokul ve liselerde meydana getirilen bir eleme sonucu oldukça kalabalık bir orkestra oluşturduklarını belirtti.
Bu orkestranın ilk konserini Fidan Çocuk Korosu ile birlikte verdiğini ifade eden Sibel Tatar, orkestra ve koronun bu yıl 23 Nisan’da yapacağı yeni konsere hazırlandığını söylemiş oldu.
Sibel Tatar iki yıl ilkin gerçekleştirdikleri Çocuk Hakları Çalıştayı’na da değindi. İlgili tüm dairler, kurum temsilcileri ve paydaşların katılımıyla hayata geçen çalıştayın “çocuğun KKTC’deki durumu etüt etmek için” gerçekleştirildiğini ifade eden Sibel Tatar, “Çocuk Suçlular Yasası denen ve maalesef adının da kendisinin de çağ dışı kalmış bu yasayı da çalıştayda masaya yatırdık ve yeni bir yasa için ne gerektirme ettiğini tartıştık” dedi.
Bu çalıştay neticesinde çıkan neticeleri bir lansmanla kamuoyuna sunduklarını ve bir tek sunmakla kalmayıp takibini de yaptıklarını vurgulayan Sibel Tatar şöyleki devam etti:
“Bu sebeple Çalıştaylar oldukca yararlı ve önemli fakat aslolan önemli olan çalıştaylardan çıkan raporların hayata geçmesi ve takip edilmesidir. Rapor olarak bunların rafta kalmaması gerekir. Ben şahsen çıkan raporların çoğunun okunmadığını hatta bazılarının okunup uygulanmadığını unutulduğunu düşünüyorum. Bu şekilde olmaması için biz yaptığımız çalıştaylara haiz çıkıyoruz, takibini yapıyoruz”
Bu çerçevede Çocuk Hakları Çalıştayının ilk altı aylık raporunda üstlerine vazife düşen kurumları çağırıp kendilerine yapmaları gereksinim duyulan emek harcamalar hakkında hatırlatma yaptıklarını söyleyen Sibel Tatar “Onları teşvik etmek için dedik ki, şimdi kamuoyuna bir açıklama yapmıyoruz. Fakat ileriki toplantımızda kamuoyuyla bu durumu paylaşıp ‘ilk altı ayda şu kurumlar üzerine düşeni yapmıştır fakat maalesef şu kurumlar yapmamıştır diyeceğiz’” şeklinde konuştu.
Çalıştay neticesinde Çocuk Suçlular Yasası yerine oldukca daha uygar, oldukca daha ihtiyaca karşılık veren uygar bir ıslah da içeren Çocuk Hakkaniyet Yasasını, Barodan ve Cumhurbaşkanlığından hukukçular ile hazırlayıp bir yıl ilkin Çocuk Hakları Gününde Meclis’e sunduklarını belirten Sibel Tatar, “Bence 1 yıl bu yasanın komitede görüşülmesi ve tartışılması için yeterlidir. Artık bir an ilkin yasanın Meclise gidip Meclisten geçmesini bekliyoruz. Umut ederim 2024’ün ilk ayında bu yasa meclisten geçer” dedi.
Sibel Tatar bu yasanın evlatların hayata kazandırılması adına önemli ve lüzumlu bir yasa bulunduğunu altını çizdi.
“Çocuklar bizim geleceğimiz onlara ne kadar yatırım yapsak azdır. Yapılması gereksinim duyulan o denli oldukca şey var ki bir kısmından bile tutup yapmak oldukca önemli” diyen Sibel Tatar, ayakları yere basan, meslek sahibi, özgüvenli sağlıklı ve mutlu bireyler olmaları için evlatların ilköğretim ortaokul lise çağlarında gerekenin yapılması gerektirme ettiğini altını çizdi.
“Bizim onlara yaptığımız yatırımlar ülkemizin geleceğine yatırım yapıyoruz anlamına gelir. Bu mevzuda da ortaya bir vizyon koymak gerekir” diyen Sibel Tatar gelecekte bu gençlerin üreten ülkelerine sahiplenen gençler olması için projeler lazım vurgusu yapmış oldu.