Cumhurbaşkanı Tatar etkinlikte yapmış olduğu konuşmasında, 21 Aralık 1963’ten bugüne 60 yıl geçtiğini belirterek, 60 senenin insan ömründe oldukca uzun bir vakit dilimi bulunduğunu beyan etti. Cumhurbaşkanı Tatar, “Bu vakit dilimi içinde oldukca şeyler yaşadık fakat 21 Aralık Kanlı Noel’i bizlerin unutması mümkün değildir” dedi.
Osmanlı döneminden sonrasında İngiliz Sömürge Yönetiminde Rum ve Yunanlıların adaya nüfus aktardığını dile getiren Cumhurbaşkanı Tatar, o yıllarda Yunanistan destekli Rum Yönetimi’nin papazlarıyla talibi Yunanistan’a bağlamak için hayaller kurduğunu kaydetti.
O dönemde İstiklal Savaşı’nı kazanan Büyük Önder Mustafa Kemal Mustafa Kemal Atatürk’ün “kemalizm” ruhunun egemen olduğu Türkiye Cumhuriyeti’nin, Kıbrıs’ın Yunanistan’a teslim edilmemesi için mukavemetçi Kıbrıs Türkü’ne destek verdiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, Londra ve Zürih anlaşmalarından sonrasında Kıbrıs Türkü’nün, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kurucu ortağı bulunduğunu söylemiş oldu.
Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Cumhuriyeti kurucu ortağı olarak özden gelen müktesep haklar kazanmış Kıbrıs Türkü’nün hak ve hukuk mücadelesinin sürdüğünü belirtti.
Kıbrıs Türkü’nün müktesep hakları ve tarihten gelen meşruiyetini daim kılmak için o günlerde canlarını feda eden şehitleri anmanın her insanın görevi bulunduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Tatar, şehitleri rahmet ve saygıyla anarak, “Ruhları şad olsun, mekanları aden olsun” dedi.
Kanlı Noel’den sonrasında 1974 yılına kadar adada katliamlar yaşandığını dile getiren Cumhurbaşkanı Tatar, 15 Temmuz 1974’te Yunanistan’ın bir işgali daha gerçekleştiğini belirtti. Kanlı Noel, Anayasa’nın darbeyle bozulmasından 11 yıl sonrasında 15 Temmuz’da Yunanistan darbesiyle Makarios’un Cumhurbaşkanlığından indirildiğini özetleyen Cumhurbaşkanı Tatar, 20 Temmuz Sulh Harekatı’nın bir dönüm noktası bulunduğunun çizdi.
Sulh Harekatı’ndan sonrasında Şimal Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kuruluşuna giden sürece işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, bugün artık yeni siyasetin olduğuna dikkat çekti. Cumhurbaşkanı Tatar, “Egemen eşitlik ve eşit internasyonal statü teyit edilmeden bizlerin resmi müzakerelere geçmesi mümkün değildir. Zira artık bağımsız, özgür ve bu coğrafyada bizleri sulh ve güvenlik içinde geleceğe taşıyabilecek bir devletimiz vardır. KKTC devleti…” diye konuştu.
Kemal Coşkun, Ali Rıza Vuruşkan, Dr. Fazıl Ufak, Rauf Raif Denktaş ve dava dostlarıyla binlerce mücahit, yüzlerce şehit bulunduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, bugün hala kayıpların olduğuna dikkat çekti.
Şehit Aileleri ve Malul Gaziler Derneği Başkanı Gürsel Benan’ın babasını tanıyamayan bir şehit evladı bulunduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Tatar, bu topraklarda acı çekmiş yüzlerce insan bulunduğunu söylemiş oldu. Bu tarz şeyleri gençlerin bilmesi icap ettiğini ifade eden Tatar, bugün hala beşinci kol faaliyetleriyle, Kıbrıs Türkü’nün mücadelesinin ne anlama geldiğini anlamakta güçlük çekenlerin sayısının {hiç de} azca olmadığını kaydetti.
Millet, vatan ve bayrağın doğru yoldan şaşmamak için mukaddes bulunduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Tatar, kutsallara sarılıp, ulusal değerleri bilmek icap ettiğini söylemiş oldu. Doğu Akdeniz’deki Türk devletinin bu coğrafyadaki ulusal ve ulusal çıkarları da temsil eden bir kazanım bulunduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Tatar, oldukca cefalar, fedakarlıklar ve bedeller ödenerek, bu kazanımın sağlandığını belirtti.
Anavatan Türkiye Cumhuriyeti ile beraber Doğu Akdeniz’de bir Türk devletinin, Mavi Vatan’da, göklerde, hava sahasındaki önemine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Tatar, ulusal mücadelenin bu başarıyla sürdürüldüğünü söylemiş oldu.
Şehitleri anarken, ödenen bedellerin 60 yıl sonrasında ne anlama geldiğini değerlendirebildiklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Tatar, “Bu büyük bir başarıdır. Oldukca bedeller ödenmiştir fakat karşılığında o kadar da başarılar sağlanmıştır şu sebeple Doğu Akdeniz’de şu anda bağımsız bir Türk devleti olarak KKTC oldukca büyük kıymet ifade etmektedir. Bunun kıymetini bilmeli, ne anlama geldiğini bilmeli ve şu andaki pozisyonda egemenliğimizden asla ve kata ödün vermemeliyiz” dedi.
Dünya devletlerinin de Kıbrıs’ın gerçeklerini 60 yıl sonrasında anladığını ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, 60 yıl sonrasında kuzeyde artık bir Türk devleti bulunduğunu ve bunun geri dönüşü olmadığını altını çizdi.
Bosna’da, Ukrayna’da, Filistin’de, Gazze’de yaşananlara işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye Cumhuriyeti’nin garantörlüğü, Türk askerinin Kıbrıs’taki varlığının, barışın, huzurun ve güvenliğin sigortası, teminatı ve olmazsa olmaz kırmızıçizgileri bulunduğunu söylemiş oldu.
Şehitleri ve ebediyete intikal eden gazileri rahmet ve saygıyla anan Cumhurbaşkanı Tatar, hayatta olan gazilere de sıhhat, esenlik ve mutluluk diledi.