Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, burada yapmış olduğu konuşmada, KKTC’nin bugüne kadarki varoluş mücadelesine değinerek, Kıbrıs problemininin geçmiş ve geleceğine yönelik bilgiler verdi.
Cumhurbaşkanı Tatar, Ata Yurdu Kırgızistan’da, Tanrı Dağı’nın eteklerinde Türk Dünyası’ndan kıymetli temsilcilerle bir arada olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, bugünün zamanı bigün bulunduğunu kaydetti, heyecanlı karşılamadan dolayı teşekkürlerini iletti.
Aradaki binlerce kilometre mesafelerin teknolojik gelişmeler yardımıyla azaldığını kaydeden Cumhurbaşkanı Tatar, “Büyük milletin evlatları olarak bu şekilde gönül birliği içinde buluşmak özlem gidermek ve kucaklaşmak bizlere yakışandır” dedi, buraya birçok engelin aşılarak gelindiğini belirtti.
Büyük Kırgız Yazar Cengiz Aytmatov’a duyduğu saygıyı ifade eden ve kendisine rahmet dileyen Cumhurbaşkanı Tatar, Aytmatov’un “kelimelerin her şeyi anlatmaya yetmediği” sözünü hatırlattı; Türk Dünyası Devletleri içinde paylaşılan tarihsel zenginlikler, gönül birliği, değerler, maneviyat ve kültürel varlığın kelimelerle ifade edilemeyeceğini söyleyerek, “Tek yürek olduğumuz için başarı göstermiş olacağız” dedi.
Cumhurbaşkanı Tatar, Kırgızistan’da verilen mücadelenin, 1937 senesinde 100’den fazla aydınının kurşuna dizilmesinin ve yaşamış olduğu kırım ve barbarlıklara benzer bir sürecin 1960 yıllarında Kıbrıs Türk halkının da yaşadığını söyleyerek, bu süreçlerin iki halkı ortak noktada buluşturduğunu beyan etti.
Kıbrıs Türk halkının yaşamış olduğu acılara değinen Cumhurbaşkanı Tatar, oldukca yakın mesafede olan kendi soydaşlarını hiçbir süre yalnız bırakmayan Türkiye’nin bunlara yanıtını 1974 Kıbrıs Sulh Harekatı ile verdiğini dile getirdi.
Enerji mevzusuna ve yatırımlarına değinen Cumhurbaşkanı Tatar, Asrın Projesi olarak anlatılan Türkiye’den asma borularla su getirme projesinin başarısının altını çizdi. Tatar, fosil yakıtın getirmiş olduğu sıkıntılara da yer vererek, gene Türkiye’den kabloyla elektrik getirilmesiyle Kıbrıs’ın her iki tarafında bu sıkıntıya son verilmesi planlarından bahsetti, bu dev projelerle geleceğe güvenli adımlarla yüründüğünü kaydetti.
Cenup tarafa ve çeşitli internasyonal platformlarda, devamlı Kıbrıs’ta barışı ve uzlaşıyı istediklerini yinelediklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye’nin desteği, Türk dünyasının değerlendirmeleri ve yeni gerçeklere nazaran bir antak kalma zemini bulmak için çabalarını sürdürdüklerini kaydetti.
Federasyon temelinde bir anlaşmanın zemininin kaybolduğunu, onca yıl yürütülen çalışmaların boşa çıktığını belirten Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Türk halkını yok oluşa sürüklemeye ve Türkiye’yi Doğu Akdeniz’den dışlamaya yönelik bir anlaşmaya inanmadıklarını altını çizdi.
İki devletin iş birliği ile gene antak kalma olabileceğini ve bu antak kalma ile kuzeyde bağımsız, egemen bir Türk devletinin yaşamaya devam edebileceğini söyleyen Cumhurbaşkanı Tatar, bunun ne kadar mühim olduğuna vurgu yapmış oldu.
Cumhurbaşkanı Tatar, değişen teknolojinin de gelişmesi ile artık mesafelerin yakınlaştığını, Türk milletinin her yerde birlikte olabilme erdemine ulaştığını belirterek, en güneydeki Türk Devleti olmanın ve Türk Dünyası’nı Doğu Akdeniz’e ulaştıran devlet olmanın sorumluluğuna işaret etti.
Cumhurbaşkanı Tatar, “Doğu Akdeniz’de buradan binlerce kilometre uzaklıkta, bağımsız bir Türk devleti olan KKTC Türk dünyasının ayrılmaz ve kopmaz bir parçasıdır” ifadelerini kullandı.
KKTC’nin bu doğrultudaki gayretlerine büyük destek veren Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a teşekkür eden Cumhurbaşkanı Tatar, Erdoğan’ın Kıbrıs Türklerinin hak ve çıkarlarını her platformda dile getirdiğini ve haklarının tanınması için davet yaptığını anımsattı.
“Kıbrıs Türkü internasyonal anlaşmalar gereğince egemen bir halktır. mutlak surette Kıbrıs’ın geleceğinde söz hakkı vardır” diyen Cumhurbaşkanı Tatar, asla bağımsızlıktan, egemenlikten ve KKTC’den vazgeçmeyeceklerini dile getirdi.
Ata yurdu, ata toprakları olan Kırgızistan’ın büyük bir kıymet bulunduğunu ve iki halkın ortak değerler ve maneviyat paylaştığını ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, İsmail Gaspıralı’nın “dilde, fikirde, işte birlik” sözlerinin önemine dikkat çekti.
“Ne mutlu Türk’üz. Ne mutlu buradayız” diyen Cumhurbaşkanı Tatar, “Siz değerli ziyaretçilerimizin kalbi benim kalbimle örtüşmüştür. Bu tek yürek, bizlerin geleceğe güvenli adımlarla taşıyacak, en büyük zenginliğimiz, en büyük gücümüzdür” diyerek sözlerini sonlandırdı.
Cumhurbaşkanı Tatar, başta KKTC’nin gözlemci üye olarak Türk Devletleri Teşkilatı’na üyeliğine büyük destek veren Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov olmak suretiyle, Manas Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ceylan Alpaslan, Türk Dünyası Mühendisler ve Mimarlar Birliği Başkanı İlyas Demirci, Türkiye Cumhuriyeti Bişkek Büyükelçisi Ahmet Sadık Doğan ve Milletvekili, Kırgızistan-KKTC Dostluk Grubu Başkanı Dastanbek Cumabekov ve alın teri döken her insana teşekkürlerini sundu.
Konuşmaların arkasından fahri doktora törenine geçilerek, Cumhurbaşkanı Tatar’a fahri doktora ünvanı verildi, cüppesi giydirildi.
Törende, Üniversite’nin Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a fahri doktora verilmesine ilişkin sonucu da okunarak, Tatar’a ünvanın “Kıbrıs Türk halkının hak, hukuk, eşitlik ve özgürlük mücadelesini her platformda savunması, Kıbrıs’ta iki devletin egemen eşitliği prensibinde çözüm mevzusunda gayretleri, Mavi Vatan mevzusunda sarsılmaz bir iradeyle Türkiye Cumhuriyeti ile beraber hareket etmesi, KKTC’nin TDT’ye gözlemci üye olma sürecindeki unutulmaz çabaları, Tanrı Dağları’ndan Beşparmak Dağları’na uzanan kardeşlik köprüsünün güçlenmesini sağlaması, Türk dünyası halklarının birbirlerini yakından tanımaları ve Türklük bilince yapmış olduğu katkılar” sebebiyle verildiği kaydedildi.