[ad_1]
Kıbrıs Ne Haber platformunun Haftaya Yansıyanlar programına konuk olan Serdar Denktaş, Özge Şimşek’in sorularını yanıtladı. Ülkedeki ayrışmanın, birlikten uzaklaşmanın bir önder boşluğundan kaynaklandığına dikkat çeken Denktaş, “Ülkede bir liderlik boşluğu var, ortada bir önder yok. Bu boşluk maalesef yanlış şekillerde doldurulmaya çalışılıyor. Benim hayata geçirmeye çalıştığım şey ise tüm kamplaşmaya karşın herkesi asgari bir ortaklaşa de buluşturmaya çalışmak” dedi. Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın liderliğinin oldukca nadir bulunduğunu, kendisinin hem Türkiye’den hem de öteki yabancı muhataplarından da oldukça saygı gören bir önder bulunduğunu söyleyen Denktaş, ülkenin hak etmiş olduğu lideri şöyleki tanımladı; “Geleceğinizle ilgili bir hayalinizin, bir amacınızın olmanız lazım. Yaptığınız işe hakim olmanız lazım, Kıbrıs sorununa hakim olmanız lazım, Kıbrıs halkının isteklerine hakim olmanız lazım ve ilkin kendi insanınız tarafınca saygı duyulan bir pozisyona gelmeniz lazım. Bu şu anda yok. Biz kendi içimizde o saygıyı gösteremezken, başkasından o saygıyı bekleyemeyiz.”
Denktaş, Cenup Kıbrıs’ı artık bir komşu olarak gördüğünü ve geçmişe saplanarak yaşamamak icap ettiğini belirtti. Cenup kesimi ile siyasal ilişkilerden ilkin ekonomik ilişkiler oluşturmak icap ettiğini, iyi siyasal ilişkilerin iyi ekonomik ilişkilerden geçtiğini vurgulayan Denktaş, “Bizim yapmamız ihtiyaç duyulan, siyaseten değil ekonomik olarak Cenup ile bir ortaklık başlatmaktır. Fakat şimdi yöneticiler ne yapıyor, geri çekiliyor. Tanınmazsak konuşmayız tavrını alıyor, konuşmadıkça nereye varılabilir? Cenup kesimi Kıbrıslı Türkler’i nü artık yok sayıyor. Türkiye’yi muhatap almaya başlıyor. Biz sanki asla yokuz arada. Burada 400 yıl egemenlik devam eden bizdik. 400 senedir efendi olan bizdik, irade ve egemenlik sahibi bizdik. Bu devlete haiz çıkmamız gerekiyor. Bu devleti güçlendirmemiz gerekiyor. Demokrasimizi asla kırılgan bir vaziyete düşürmememiz gerekiyor. Cenup’de bir komşumuz var ve bu komşumuzla geliştireceğimiz ekonomik ilişkiler, ortaya koyacağımız fırsatlar, Cenup’deki iş adamını da yanımıza çekecektir. O iş adamı da Türkiye’yi tehdit olarak değil, fırsat olarak görmeye başlayacaktır. Cenup’deki iş adamı işte o süre kendi siyasal liderlerine bizimle oturup makul bir zeminde anlaşmaya başlamaları için baskı hayata geçirmeye başlayacaktır.
[ad_2]