Krizi yönetemeyen firmaların sonu borç krizi ve batkı!

Kıbrıs emlak ve inşaat sektörü süreci doğru yönetiyor mu? Yönetemezse sonu ne olur? İşte KKTC ekonomisi için dikkat çeken çekince.

Kıbrıs emlak ve inşaat sektörü çift krizi birden yaşıyor aslen.

Bunlardan biri dünyanın dengesini alt üst eden koronavirüs Covid-19, diğeri ise maalesef hızla kıymet kaybeden Türk Lirası’na karşı yeni üstün dereceli denemesine niyetlenen Sterlin…

Virüs vurdu, yaşam durdu.

Sterlin yükseliyor, ödeme dengeleri şaşıyor.

Ülkede ortalama 3 aydır iktisat durma noktasında.

Yavaş yavaş normale dönüş başladı, fakat aniden eskisi benzer biçimde olması imkansız.

Emlak ve inşaat sektörü özeline baktığımızda, hatta ülkenin genel iktisat akışı da bunu gösteriyor, dışarıdan gelenlerin katkısı büyük.

Şu demek oluyor ki yabancı yatırımcının.

Şu sıra uçuşların bile olmadığını düşünürsek, yatırımcının gelmesi birazcık vakit alacak benzer biçimde.

Peki mahalli pazar ne durumda?

Düne kadar sektörün ilk tercihi değildi yerli halk.

Türkiye yada soğuk dünya ülkelerinden gelenlere hızlıca satış yapmak varken, herkesi tanıyan, her bölgeye hakim yerli vatandaşla uğraşmak pek tercih edilmiyordu.

Fakat şimdi fiziki olarak projeyi/araziyi görüp de alacak potansiyel yerli alıcı…

Kriz dönemlerinde mühim olan, hızlıca yolunu kaybeden navigasyon benzer biçimde yeni rota çıkarmak olmalı.

Peki o şekilde mi oluyor?

Mesaiye başlayalı 2 hafta oldu emlak ve inşaat sektörünün.

Sanki somut olarak birazcık umutsuzluk hakim.

Bu tabloda pek verim alabileceklerini düşünmeyenlerin sayısı bir fazlaca fazla.

Günü, süreci verimli hale getirmek yerine, sınırların açılıp da yatırımın patlayacağı beklentisi düşüncesi pompalanıyor.

Keşke o günler hızla gelse.

Peki ya eğer olmazsa?

Çıkmış olduğu günlerde ciddiye bile alınmayan virüsün, dünyanın akışını iyi mi da alt üst ettiğini hep beraber gördük.

Geçiyor, bitiyor denen virüs için ikinci, hatta üçüncü dalga ihtimallerinin bulunduğunu da okuyoruz her gün.

Şu demek oluyor ki her an yeni bir kriz patlayabilir.

Şu demek oluyor ki gene her an sokağa çıkma yasağı gelebilir, işler durabilir, yaşam durabilir.

Peki bu şekilde bir risk varken, niye süratli hareket edilmiyor?

Yarının nasıl biteceği belli değilken, hala yarına, bir ay sonrasına ümit bağlanıyor?

Kıbrıs Emlak Merkezi pandemi sürecini en iyi değerlendiren platform oldu diyebiliriz.

Ziyaretçi akışının analizi, gelen taleplerin ortak metni şunu diyor, yerele hususi içerik gerekir.

– Uygun fiyat / hususi kampanya

– Ödeme kolaylığı / şirkete borçlanma benzer biçimde

– Takas seçeneği

Bu süreçte ev sahibi ile papaz olanların sayısı azca değil.

İşinden çıkarılanlar, parasız izne ayrılanlar kira ödemek zorunda, devlet bu mevzuda bir önlem duyurmadı.

Bu da mal sahibi – kiracı tansiyonunu yükseltti.

O yüzden yeter deyip, uygun fiyatlı ev sahibi olmak isteyenlerin sayısında artış var.

Bu süreçte ödeme kolaylığı mühim.

Şu sebeple her insanın kredi sicili uygun değil bankalar için.

O yüzden bir kısım peşinat ve şirkete borçlanmayı yeğleyen fazlaca.

Bu mevzuda inanılmaz sual geliyor Kıbrıs Emlak Merkezi’ne.

Ve takas…

Pandemide karantinaya dairede yakalananlar, müstakilde yaşayanlara imrenek geçirdi süreci..

O yüzden durumu iyi olan, ilk fırsatta kendini müstakile atma düşüncesinde.

Ortalama iki haftadır en fazlaca aranan başlık “villa”…

Satılık da arayan var, kiralık da.

Fakat bu sürecin tekrarlama ihtimalini düşünenler, hızlıca villa yaşamına geçmek istiyor.

Peki firmalar ne yapıyor?

Emlakçıların bir kısmı müşterileriyle de konuşarak fiyat indirimine gitti, hızlıca işlem yapmak istiyor.

Birkaç inşaat şirketi cazip ödeme koşuluyla ön plana çıkmak istiyor.

Fakat maalesef büyük çoğunluk susuyor.

Susuyor, bugünleri endişeyle geçiriyor, uçuşların başlamasıyla her şeyin fazlaca güzel olacağını düşünüyor.

Aslına bakarsak günü erteliyor.

Ya gecikirse bu süreç?

Günü doğru değerlendiremeyenler, yarın pişman olabilir.

3 aydır kazanamayan şirket, maddi gücü ne kadar iyi olursa olsun ruhsal olarak kaç ay daha aynı şekilde devam eder.

Ki pek fazlaca firmanın maddi güçlük seviyesinde bulunduğunu söylemek abartı olmaz.

Şirket kiralarının, çeklerin ertelenmesi yalnız vakit kazandırdı.

Fakat ödenecek onlar.

Ve onlar ödenirken kasanıza asla para girmediyse, işte o vakit sorun büyüyecek.

Üst üste binmiş olduğu vakit da, manevra kabiliyetinizi etkileyecek bu.

Maddi ve içsel zarar verecek size ve ekibinize.

Hayal oluşturmak güzel, her şeyin iyi olacağını düşünmek kesinlikle her insanın gereksinim duyan bir şey.

Fakat ilkin günü değerlendirmek lazım.

Uçuşların kapalı olduğu bu zamanda yerelse eğer potansiyel, mahalli için hızlıca aksiyon almak gerekir.

Aksi halde daha bu süreç başlamadan batkı ile anılan firmalar başta olmak suretiyle, birçok şirket için karamsar bir tablo oluşacak.

KIBRIS EMLAK MERKEZİ

En güncel haberlere erişmek için mail listemize abone olun