Ders öncesinde, Cumhurbaşkanlığı tarafınca hazırlanan ve Şimal Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin 40 senelik tarihini özetleyen video vizyonu de yapılmış oldu.
Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Metin Aksoy bilimsel niteliği olan yıl açılışında yapmış olduğu konuşmada, Cumhurbaşkanı Tatar’a bilimsel niteliği olan yıl açılışına iştirakından dolayı teşekkür etti, KKTC’nin 40. yılını kutladı.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar da, Konya’da yeni bilimsel niteliği olan senenin hayırlara vesile olmasını temenni etti.
Cumhurbaşkanı Tatar, Konya’da müdafa sanayii buluşmasına katıldığını, şimdi de üniversitede bulunduğunu ifade ederek, KKTC’yi burada temsil etmekten ve KKTC’nin gelişimini anlatma fırsatı bulmaktan mutluluk duyduğunu söylemiş oldu.
Kıbrıs’ın Türkiye için güvenlik açısından önemine işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, KKTC devletinin Doğu Akdeniz’de bir Türk devleti olarak Türkiye Cumhuriyeti ile beraber gelişimini sürdürdüğünü işaret etti.
Kıbrıs tarihini talebe ve katılımcılara özetleyen Cumhurbaşkanı Tatar, Türk halkının Osmanlı devletinin hakimiyetimden başlayarak bu topraklarda var bulunduğunu anımsattı. Cumhurbaşkanı Tatar, adanın İngiltere’ye kiralanmasının arkasından Kıbrıs Türk halkının en acı günlerinin başladığını ifade ederek, Kıbrıs’ın İngiltere tarafınca ilhak edilmiş olduğu yıllarda yaşananları söyledi.
Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs’ta bir oldukca hükümdarlığın gelip geçtiğini sadece hiçbir vakit Rum Yunan hükümdarlığının yaşanmadığını ifade ederek, “büyük Yunanistan” hayaliyle Kıbrıs Adası’nı ele geçirmek için Türk halkına karşı haksızlıklar, saldırılar yapıldığını, İngiltere ile iş birliği yapıldığını söyledi.
İngiltere’nin adada Kıbrıs Türk halkına karşı haksızlık yaptığını ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kurulması ve sonrasında yaşanmış olan hücum ve katliamları söyledi.
Kıbrıs Türk halkının ulusal savaşım yıllarında acı dolu günler geçirdiğini, garantör ülke İngiltere ile Birleşmiş Milletlerin de bunu izlediğini kaydeden Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye Cumhuriyeti’nin bu acıya tek taraflı müdahale hakkıyla son verdiğini ve 1974 Sulh Harekâtıyla Kıbrıs Türk halkını bağımsızlık özgürlük ve devletine kavuşturduğunu kaydetti.
Cumhurbaşkanı Tatar, bugün Gazze’de de benzeri olayların yaşandığını sadece kimsenin kimse için harbe girmediğini belirterek, garantörlüğün önemine vurgu yapmış oldu.
Kıbrıs Sulh Harekâtının başarıya ulaşmasıyla Şimal Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin temellerinin atıldığını belirten Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Türk halkının 40 yıl ilkin devletini duyuru ettiğini söylemiş oldu.
Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs’ta oldukca uzun seneler federal zeminde bir antak kalma için müzakereler sürdürüldüğünü, sadece Türklerle hiçbir şeyi paylaşmak istemeyen Rumların Annan Planı’na da “hayır” söylediğini belirtti.
Kıbrıs Türk halkının halen bu sürece sürüklenmeye çalışıldığını işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, 60 senedir çözüm bulunamayan Kıbrıs problemininin içinde en büyük ziyanı Kıbrıs Türk halkının gördüğünü altını çizdi.
Cumhurbaşkanı Tatar, Cenup Kıbrıs Rum Yönetimi’nin “Kıbrıs Cumhuriyeti” olarak tüm Kıbrıs’ın devletiymiş benzer biçimde, tüm Kıbrıs’ı temsil ediyormuş benzer biçimde Avrupa Birliği’ne alındığını işaret etti ve Kıbrıs Türk halkına karşı adaletsizlik ve haksızlık yaptığını söylemiş oldu.
Kıbrıs Türk halkının işte bu haksızlıklara karşı savaşım verdiğini ve devletini kurduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, Mavi Vatan’da, Doğu Akdeniz’de kuvvetli bir devlet olarak yerini aldığını işaret etti.
Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs problemininin Türkiye Cumhuriyeti’nin devamlı ehemmiyet verdiği bir mevzu bulunduğunu, devamlı önüne çıkan da bir mevzu bulunduğunu sadece Kıbrıs Türk halkının devamlı yanında durmaya devam ettiğini söyledi.
KKTC’nin güçlenmesinin Türk devletleri açısından da mühim bulunduğunu belirten Cumhurbaşkanı Tatar, Doğu Akdeniz’de Türk milletinin ayrılmaz bir parçası olarak, iki devletli çözümü savunduklarını söylemiş oldu, Kıbrıs’ta bir oyuna gelmeden Türkiye Cumhuriyeti ile beraber bu ulusal davayı sonuna kadar sürdüreceklerini altını çizdi.
Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs’ta bir antlaşma olacaksa bunun; iki devletin iş birliğine dayalı egemenlik temelinde ve Türkiye Cumhuriyeti’nin garantörlüğü ile Türk askerinin ilelebet adada kalmaya devam edeceği bir antlaşma olacağını söylemiş oldu.
Cumhurbaşkanı Tatar, fahri doktoraya da teşekkür ederek, her yerde KKTC yanında Türkiye Cumhuriyeti’nin ulusal değerleri için de savaşım etmeye devam edeceğine vurgu yapmış oldu.