Ada TV’de Nupelda Karabuğday’ın sorularını yanıtlayan Ürün Solyalı, bir an ilkin nüfus sayımının yapılması gerektiğine dikkat çekti.
“410 bin açıklamasının hiçbir dayanağı yok”
Nüfus sayısıyla ilgili sözlerine başlamış olan Solyalı, söz mevzusu tarışmaları, “Komiklik mevzusu olmaya başlamış olan fazlaca ciddi bir mevzu” olarak vasıflandırdı. Nüfusun “başbakana” bakılırsa mahrem bulunduğunun altını çizen Solyalı, “Burada Ersin Tatar başbakana bir gol atmış oldu. Sanırım kimse inanmadı. Giriş çıkışı durdursak 410 bin sayısı geride kalan bir sayı olur. Yalnız 110 bin talebe var. 10 binlerce emek harcama izinli çalışan var. Yatırım icra eden yabancılar, ev alan yabancılar var. Bu tarz şeyleri bile topladığımızda 300 binin üstüne çıkabiliriz” ifadelerini kullandı. Solyalı, Ersin Tatar’ın “Nüfusumuz 410 bin” açıklamalarının hiçbir dayanağının olmadığına da dikkat çekti. “Nüfusun hem sayısı hem yapısı bilinmeden, hiçbir politikayı bu ülkede kurgulayamazsınız” diye konuşan Solyalı, nüfusun sayısının ve yapısının bilinmeden hiçbir şeyin koordine edilemeyeceğini belirtti. Ürün Solyalı, “Bu ülkede kaç yabancı girişi vardır bir senede? Kaç öğretmene, sınıfa gerekseme vardır bilemeden iyi mi eğitimi koordine edeceğiz?” diye sordu.
Cumhurbaşkanı Tatar: Ülkede refah ve itimat olması dış yatırımcılar için mühim
“Nüfus sayımı derhal yapılmalı”
Nüfus sayımının derhal yapılması gerektiğine dikkat çeken Solyalı, bütçe kalemleri içinde nüfus sayımıyla ilgili bir öngörü göremediklerini kaydetti. Mevzuyla ilgili herhangi bir bütçelemenin de yapılmadığına dikkat çeken Solyalı, bu şekilde bir niyetin olmadığının görüldüğünü altını çizdi. “Nüfus politikanız yoksa, ne sağlığı ne de eğitimi koordine edebilirsiniz. Tüm alanlarda noksan kalırsınız” diyen Solyalı, “Nüfusunu bilmeden belediyeler katkı paylarını iyi mi alacak?” diye sordu. Belediyelerin katkı paylarının 2010’daki sayılara bakılırsa ödendiğine işaret eden Solyalı, “Bugünkü aynı mı? Dört katı artan bir nüfus vardır kim bilir belediyelerde. İskele’de, Girne’de kat kat artış var. 15 yıl önceki nüfus katkısıyla iyi mi hizmet götürülecek? Nüfus verileri bağlamda da fazlaca önemlidir” ifadelerini kullandı.
“Halkın yüzde 90’ı yok olma pozisyonunda”
Asgari ücretle ilgili de konuşan Solyalı, söz mevzusu durumun bir zincir olduğuna dikkat çekti ve şunları söylemiş oldu: “Bu zincir bir halde öteki alanları da etkisinde bırakır. Devlet yapmış olduğu artışın bir kısmını belli bir süre paylaşmak zorunda. Ufak ve orta ölçekli işletmelerin zorda hissetmemesi için. Yaşam pahalılığının da önlenmesiyle ilgili somut tavsiyeler yapıyoruz fakat niçin umursamıyorlar anlayamıyorum. Yaşam bu kadar pahalı olmuşken ve döviz karşısında hiçbir politikanız yokken, bilhassa temel tüketim maddelerinde kar marjını sınırlandıralım. Mal ve Hizmetler Yasasını kullanalım.” Hususi okul fiyatlarına da değinen Solyalı, fiyatların aşırı derecede arttığına işaret etti ve “Hususi okullar zenginlerin gittiği bölgeler değildir. Özelde çalışan insanoğlu, tam gün eğitimden dolayı çocuklarını hususi okullara vermek zorunda kalıyor. Çocuklarını okula gönderebilmek için kredi çekiyor insanoğlu. Birilerini batırmak derdinde değiliz fakat 3-5 şahıs fazlaca varlıklı olacak diye, yüzde 90’ın müthiş fakirleştiği, yok olma pozisyonuna geldiği günü, devlet gözü kapalı geçiremez” ifadelerini kullandı.