Kıbrıs emlak acenteleri için gidişat yüksek, fakat satış yok denecek kadar azca. Peki nedir bunun sebebi? Satışlar niçin kapanmıyor?
Eskiden Kıbrıs emlak sektörü yükselen döviz kuru yada emirnamelerden yakınma ederken, maalesef artık her mevzunun açılışı koronavirüs COVID-19 oldu. Pandemi duyuru edilmiş olduğu günden bu yana, tüm KKTC ekonomisi büyük ziyan oldu.
Kıbrıs emlak ve inşaat sektörü de en oldukca yara alanlardan. Zira günden güne hem insan gücü, hem de proje olarak büyüyen sektörün büyük çoğunluğu, yurt dışından gelen yatırımlarla kendini çeviriyordu. Neredeyse bir yıl oldu, sınır ötesinden gelişler / satışlar durma noktasında.
Sektörü bu zor dönemde ayakta tutan mahalli pazar oldu. Bilhassa karantina günlerinde dairelerinde sıkışıp kalanlar, villa yaşamının ayrıcalığını görmüş oldu bir kez daha. Daireden villaya geçenler satış sürecine ivme kattı.
Peki bugünlerde durum iyi mi?
Türkiyeli ve global yatırımcı kapıların açılışına odaklandığı için araştırma aşamasında.
Mahalli pazar ise hareketli.
Kıbrıs emlak danışmanlarına gore, kapıların açık olduğu dönemden bile yoğun günler geçiriyorlar.
Portföylerindeki her ürün, kesinlikle ilgi görüyor.
Ofis toplantılarının sayısı bayağı fazla.
Salgın riskine karşın gayrimenkul gösterme oranında artış var.
Gelen alıcı talibi birden oldukca alternatif göstermek istiyor, onlar da gösteriyor.
Günün sonunda ne oluyor?
Bu görüşmelerin büyük çoğunluğu ‘biz düşünelim de, size haber verelim’ diyaloğuyla sonlanıyor.
Devamı yok.
Bir değil, iki değil.
Birçok şirket, birçok danışman, gün içinde onlarca defa bunu yaşıyor.
Peki sebebi ne olabilir?
Belirsizlik
Kazanç olmadığı süre, kirasını bile ödeyemediğini görmüş oldu birçok şahıs bu pandemi sürecinde. O yüzden kirada oturmak yerine, ucuz da olsa kendi evinin sahibi olmak isteyen sayısı arttı. Fakat yarının ne getireceği belli değil. Ya kriz uzarsa? Ya salgın daha da kötüye giderse? İşte kaygı bu.
Bu kaygı yüzünden ortaya çıkan belirsizlik de, son anda vazgeçiriyor alıcıyı.
Daha doğrusu, birazcık daha bekleyip görelim moduna sokuyor.
Alacak, fakat doğru zamanı bekleyecek.
İmkansızlık
Hepimiz sterlin stokçusu değil. Bakmış olduğu evi peşin ödeyerek alamayabilir. Bu şekilde durumda yapması ihtiyaç duyulan borçlanmak. İşte burada yeni bir hesap hatası ortaya çıkıyor. Mesela iki kişinin de çalmış olduğu bir çift düşünün. Ülke averajından hesaplarsak, 5.000’er TL maaş alsınlar. 10.000 TL eder.
Satın almak istedikleri mütevazi evin fiyatı da 45.000 Sterlin olsun. Banka yüzde 70’ine kredi çıkarsa, 30.000 sterlin yapar. TL ile 350.000 TL.
Çektikleri 350.000 TL krediyi 72 ayda geri ödemek isterlerse, aylık taksitleri 9.200 TL. 96 olsun derlerse, aylık taksit 8.250 TL.
Eve giren 10.000 TL’ydi. Iyi mi olacak?
Evi görüp beğendikten sonrasında, iş ciddiye binince ortaya çıkan bu hesap, birçok alıcıyı caymak zorunda bırakıyor.
Hatta son günlerde tekrarlanan bir durum, artık memurlara bile kredi onayı öyleki kolay kolay çıkmıyor.
Psikoloji Tatmini
Maalesef bu şekilde insan tipleri de var.
Alamayacağını bile bile, sırf kendini doygunluk etmek için ciddi alıcı görevi oynuyorlar.
Gerçek alıcıdan daha oldukca soruyorlar, daha süratli ilerliyorlar.
Sonrasında ise olur olmadık bir mazeret bulup, kayıplara karışıyorlar.
Bilhassa lüks konut projelerinde oldukca sık rastlanıyor bu örnekler.
Şu sıralar Kıbrıs emlak acentelerinin karşılaşmış olduğu profillerden biri de, bu biçim olabilir.
Satan iyi mi satıyor?
Birazcık da ayna tutup bakmak gerekir bu sürece.
Birçok emlak danışmanı günü bu rutinle geçirip, günü bırakın kazancı eksiyle kapatıyor, evet.
Mahalli alıcı mı tek sebebi?
Aynı mahalli pazara, nokta atış satanlar iyi mi yapıyor?
Sanki burada birazcık profesyonellik ve mesleki deneyim öne çıkıyor.
…
Bunu bir örnekle anlatalım.
Heybetli bir Amerikan aracı, doğru bir muhitte değilseniz ve fiyatını Fiat Uno seviyesine çekseniz bile kolay kolay satamazsınız. Fiyatı görünce oldukca şahıs gelir başınıza, kırk sual merak ederler. Fakat yakıtını, parçasını, servisini düşündükçe vazgeçerler.
Doğrusu satılmayan ürünün sebebi bir tek fiyat ve bir tek alıcı değil…
Doğru ürün, doğru pazar, doğru yazışma kanalı…
Üçü bir tüm olmalı.
…
Kim bilir alıcı talibi sizinle pazarlık yapmış olduğu ürünün, nede olsa bir başka acentede değişik fiyatla satıldığını tahmin ediyor, hatta güvenli.
Bir de onunla pazarlık yapmayı tecrübe etmek istiyor aynı emlak için, olması imkansız mı?
İşte bu yüzden tek yetkili satışın önemi daha da ortaya çıkıyor.
Ne yapmak lazım?
Kıbrıs emlak sektörünün tecrübeli bir isminin söylediği güzel bir söz var. Ülkelerin bile baş edemediği büyük krizleri tek başına önleyemeyeceksen, ilkin kendini ve aileni güvence altına al, peşinden bu zor dönemde bile seni öne çıkaracak çözümler bul.
Bugünlerde de yapılması ihtiyaç duyulan o.
10 acentenin de değişik fiyatlarla ilana koyduğu aynı dairenin satılması için ümit bağlamak da çabanın bir parçası, tek yetkili olarak tüm satış sürecini yönettiği projede güncel cazip kampanyalar üreterek günü satışla kapatmak da.
Şu sıralar elinde fazla stoğu bulunan müteahhitler doğru projeyle gelen emlak acentesine kapılarını açmış durumda.
Tek yapmanız ihtiyaç duyulan, kendinize ‘müteahhit niçin bu zor dönemde yatırımını bana teslim etsin, tek yetkili olarak benimle çalışsın” sorusuna vereceğiniz samimi cevapta.
Bu yanıt da kendinize ve markanıza biçtiğiniz değerle doğru orantılı.
Süre ve sıhhat kıymetli, kaybetmeden kıymetini bilmek gerek.
KIBRIS EMLAK MERKEZİ
En güncel haberlere erişmek için mail listemize abone olun