Akansoy dün sabah, BRT’de Aziz Karaaziz’in hazırlayıp sunmuş olduğu Manşet + programına konuk oldu ve gündemi değerlendirdi. New York’ta meydana gelen BM Genel Kurul toplantısı öncesinde Cumhurbaşkanlığı’nda siyasal partilerin katılmış olduğu toplantı hakkında konuşan Asım Akansoy, bu görüşmede CTP’nin görüşlerini tekrardan aktarma fırsatı bulduklarını söylemiş oldu. Kıbrıs sorununa dair tezleri belirlerken dünyaya karşı bir tavır içinde olunmaması gerektiğine işaret eden Akansoy, “BM Genel Sekreterinin ortaya koyacağı yaklaşımları dikkate almak lazım” dedi.
“BM GÜVENLİK KONSEYİ KARARLARI BELİRLEYİCİDİR”
Kıbrıs Türk halkının içinde bulunmuş olduğu durumun sürdürülemez bulunduğunun altını çizen CTP Genel Sekreteri Asım Akansoy, Kıbrıs Problemininin çözümüne yönelik hareket edilmesi ve bu görüşmelerde Türk tarafının BM çizgisinden çıkmaması icap ettiğini beyan etti. Sloganlarla bir yere varmanın mümkün olmadığını, adil ve eşit federal bir çözüm istediklerini dile getiren Akansoy, Cumhurbaşkanlığı’ndan meydana getirilen açıklamaları büyük bir şaşkınlıkla izlediğini belirtti.
Şu anda Türk tarafının anlaşılır, altı dolu bir siyasal perspektifinin olmadığını, adanın adil, eşit ve sürdürülebilir bir yapıya iyi mi kavuşacağını değil, günü vardığında talibi iyi mi bölebilecekleri üstünde kafa yorduklarını belirtti. Bu belirsizlik siyaseti ile dünyaya kendimizi kabul ettirmemiz mümkün değil, dedi.
MSÜ öğrencileri eğitim kapsamında 2 gemiyle Gazimağusa Limanı’nı ziyareti edecek
“BM GENEL KURULUNDA YAPILAN KONUŞMA, ÇÖZÜMSÜZLÜK ÇÖZÜMDÜR SİYASETİDİR”
Geçmişteki görüşme süreçlerinde büyük kazanımlar elde edildiğini anımsatan Akansoy, bu yerin üzerine basarak ilerlemek gerektiğine işaret etti. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’nın BM Genel Kurulu’nda “KKTC tanınsın” yönündeki çağrısını değerlendiren Akansoy, “Bu bir tek bir çarpıcı söz, iyi mi olacak? Azerbaycan niçin burada bir tecim ofisi açamadı? Bu sebeple ulusal çıkarlar diye bir şey var. Küresel bir dünya var, internasyonal ilişkilerde her devletin kendi çıkar ve bu bağlamda ilişkileri var” dedi. “BM Genel Kurulunda meydana getirilen konuşma, çözümsüzlük çözümdür siyasetidir. Ne yazık ki bir adım önde olmaktan, bu noktaya gelindi.” Kıbrıslı Türk toplumunun ayrılıkçı bir siyaseti kabul etmesinin yada savunmasının söz mevzusu olmadığını belirten Akansoy, Kıbrıslı Türklerin kendi görüşlerini yansıtma, kendi kararlarını alma kapasitesine haiz bulunduğunu, bu tür söylemlerin bizi hiçbir yere taşımayacağını da beyan etti.
“BM GÜVENLİK KONSEYİ’NİN KKTC’Yİ TANIMASI SÖZ KONUSU DEĞİL”
Adada mevcut bölünmüşlük durumunun devamı halinde kaybedenin Kıbrıslı Türkler olacağını vurgulayan Asım Akansoy, “Kıbrıslı Türklerin kazanacağı nokta, internasyonal hukuka dahil olunacak noktadır. Kendi kimliğiyle, devlet yapısıyla, kurumlarıyla halkıyla her şeyiyle…” dedi. BM Genel Kurulu’nun KKTC’yi tanımasının söz mevzusu olamayacağını belirten Akansoy, “Türk tarafının şu an ortaya koyduğu önermeler de kabul gören önermeler değildir. Türk dünyasında bile gözlemci üye statüsündeyiz. Bir açılım olmuş olsa, bir hamle olsa bunu tartışalım fakat yok. “Eğer bizim için çözüme ulaşmak çabuk bir mevzu ise hassasiyetlerimizi ortaya koyup BM Genel Sekreteri’nin tezlerinden kopmamak lazım” dedi.
“SONUÇ ODAKLI SÜREÇ OLMASI LAZIM”
Başlaması olası bir görüşme sürecinin sıfırdan değil, 2017’de kalınan yerden başlaması icap ettiğini ifade eden Genel Yazman Asım Akansoy, “Bu masa bugün değilse yarın kurulacak. Ben BMGK kararları çerçevesinde masaya oturulacağına inanıyorum. Bu masadan, Kıbrıslı Türklerin hak ve çıkarlarının korunarak ilerlenmesi, bölünmek için değil sürdürülebilir bir yapı için çalışılması önemlidir” dedi.