Meclis Genel Kurulu toplandı... Tezkereler onaylandı...

Meclis Genel Kurulu toplandı… Tezkereler onaylandı…

Yasaların güncellenmesi ve yasalara yukarıdan aşağıya uyulması icap ettiğini kaydeden Atalay, “Yasama oldukca yavaş yürüyor. Karşıcılık-iktidar ilişkisi doğru yanlıştan ziyade engelleme üstüne” diyerek, mental değişimin önemini belirtti.

İstikrarın oldukca mühim bulunduğunu ve bozulmaması icap ettiğini ifade eden Atalay, “İstikrarlı bir hükümet olmadığı sürece bizim bir yere varma şansımız yok” dedi.

YDP Genel Sekreteri Atalay, yeni yasama yılı öncesinde Türk Ajansı Kıbrıs’a (TAK) konuştu.

Talip Atalay, yeni yasama senesinde yarım kalmış yasaların tamamlanması ve ülkenin önünü açacak yeni yasaların çıkartılmasının öncelikleri içinde bulunduğunu belirterek, Türkiye ile yapılmış protokol çerçevesinde atılacak ciddi adımların bulunduğunu söylemiş oldu.

YDP’nin olduğu şeklinde hükümetin öteki ortaklarının da projeleri bulunduğunu dile getiren Atalay, “Bu çerçevede yeni yasama senesinde inşallah oldukca etken bir dönem geçireceğimizi ve ülkenin sorunlarının en azından yasal bağlamda çözülmesi mevzusunda kolaylaştırıcı bir süreç yaşayacağımızı düşünüyoruz” dedi.

Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı’nın oldukca mühim bir bakanlık bulunduğunu ifade eden Atalay, Ercan Havalimanı ile ilgili bazı eksiklikleri giderilmesi için Bakan Erhan Arıklı’nın yoğun bir halde çaba gösterdiğini kaydetti.

Bakanlık projelerine değinen Atalay, Güvercinlik-Çayönü hattında ciddi problem bulunduğunu, bu yıl yetişmese de planlaması kabul edilen Sadrazamköy-Kayalar bölgesindeki yollar ve Lapta’da duble yol yapımıyla ilgili ihaleler bulunduğunu söyledi. Atalay, 4.5G ile ilgili de mesafe alındığını söylemiş oldu.

“Limanlar oldukca eskimiş durumda… Yenilenmesi ve ülke ekonomisine kazandırılması için ciddi bir emek verme süreci olacak”

Limanlarla ilgili oldukca ciddi tartışmalar ve emek harcamalar olduğuna işaret eden Atalay, şunları kaydetti:

“Limanlar oldukca eskimiş durumda… Limanlar bizim için oldukca oldukca mühim, hem Mağusa Limanı hem Girne Limanı… Biz bilhassa Lefke’de Gemikonağı Limanı’nı da seneler sonrasında gündeme taşıma kararlılığındayız. Bizim gücümüzü aşacağı için, -çünkü maliyetleri oldukca yüksek-, devletin bu tarz şeyleri toparlama şansı, baştan sona dizayn etme şansı yok maalesef, kim olursa olsun… Yap-işlet-devret yada başka bir modelle daha dikkatli bir halde kesinlikle hayata geçirilmesi, yenilenmesi ve ülke ekonomisine kazandırılması için ciddi bir emek verme süreci olacak bizim açımızdan…”

Kalecik’te bir liman projesi düşünüldüğünü de belirten Talip Atalay, Karayolları Dairesi’nin de geçmişe kıyasla oldukca etken bulunduğunu ve ışıklandırmayla ilgili bir çalışmanın sürdüğünü söylemiş oldu.

Türkiye’de PTT’lerin AVM’leri olduğuna dikkat çeken Atalay, AVM’lerde Kıbrıs’a özgü ürünlerin satılacağı, bilhassa azca gelirli, hanım müteşebbislerin, girişimcilerin, üreticilerin desteklenmesini sağlayacak ciddi bir proje yürütüldüğünü bildirdi.

Ülkenin ekonomisini ayağa kaldıracak, nitelikli insan gücünün taşınacağı sadece niteliksizlerin de ülkeye girmesine izin verilmeyeceği bir sistem oluşturulması gerekliliğine vurgu meydana getiren Talip Atalay, “Maalesef bizde nitelikli iş gücü ve niteliksiz iş gücü içinde sistemde giriş haricinde bir fark yok. Girdikten sonrasında hiçbirini takip etmiyoruz” dedi.

“En büyük sorun uzun vadeli planların olmaması”

Memleketin geleceğinin planlanması icap ettiğini belirten Atalay, en büyük sıkıntının uzun vadeli planların olmaması bulunduğunu söylemiş oldu. Talip Atalay, “İki sorun yaşıyoruz gördüğüm kadarıyla, bir; gelecek planlamamız, 5 senelik, 10 senelik uyguladığımız planımız yok, iki; mevcud başladığımız işleri bitirme alışkanlığımız yok” şeklinde konuştu.

“İnsanlar bir sonraki seçimde, seçilememe korkusundan dolayı en yukarıdan aşağıya inisiyatif alamıyor. Bu oldukca ciddi bir problem, bunu aşmamız gerekiyor” diyen Atalay, “Sürüncemede bırakmak aslen bir çeşit meslek haline geliyor. İşler bitirilemiyor” ifadelerini kullandı.

“Mental değişiklik lazım”

“Yasaları uymak suretiyle çıkarmalısın ve uyulacak yasaları çıkarmalısın. Yasalara yukarıdan aşağıya uyulması lazım” vurgusu meydana getiren Talip Atalay, şu şekilde devam etti:

“Yasama oldukca yavaş yürüyor. Karşıcılık-iktidar ilişkisi doğru- yanlıştan ziyade engelleme üstüne… Onun yerine oldukca süratli bir halde bizim kendimizi yasaları çiğner pozisyondan çıkarmak için lüzumlu yasal düzenlemeyi yapmış olup, yürümemiz lazım. Güncel duruma uygun bir halde yasaların güncellenerek, önümüzün açılması ve yasaların etrafından dolaşmak, çiğnemek zorunda kalmamamız lazım. Kendimizle çelişkiye düşmememiz lazım. Bunların yapılabilmesi için mental değişiklik lazım.”

“Ülkeyi tercih edin”

“Geçen zamana, kaçırdığımız fırsatlara ve çocuklarımıza bırakacağımız mirasa üzülüyorum” diyen Atalay, “Partinizle, ülkeniz karşı karşıya gelirse ülkenizi tercih edin. Şu sebeple her insanın temel amacı ülkeye hizmettir” şeklinde konuştu.

Ülkedeki nüfus artışı ve vatandaşlıkla ilgili iyi mi bir siyaset izleneceğinin Meclis’te tartışılması icap ettiğini kaydeden Atalay, “Dışarıdan girişi engellemeden, zira ekonominin dönmesi için buna ihtiyacımız var, kapalı bir ülke olamazsınız dünya artık bu şekilde bir yer değil…” dedi.

Atalay, belli ülkelerde güvenlik sebebiyle binada kat satıldığını sadece toprak satılmadığı, katların da birinci ve ikinci katının satılmadığı örneğini vererek “Ya da vatandaşlıkla ilgili oturum izni verirsin fakat belirli ülkelerle ilgili vatandaşlıklara kota koyabilirsin fakat yurttaş şeklinde haklardan faydalanmasını sağlarsın” diye konuştu.

Devletin adil olması icap ettiğini belirten Atalay, adaletin ve özgürlüğün duyumsanmadığı yerde oldukca ciddi problemler bulunduğunu altını çizdi. Nüfus planlaması, gelir-gider dengesiyle ilgili bilançoların planlaması ve ada ülkesi olunması sebebiyle acil durumlar için kendine yetebilecek üretim biçimine geçilmesi icap ettiğini ifade eden Atalay, “Asgari düzeyde pandemiyi yaşadık. Türkiye olmasaydı biz ne yapacaktık?” diye sordu. Atalay, ada ülkesi olarak besin güvenliğini sağlamanın önemini belirtti.

“İstikrar var”

UBP-DP-YDP koalisyon hükümetiyle ilgili de konuşan Atalay, “Her şey muhteşem değil, sonucunda o mümkün değil fakat istikrar var. İstikrar olduğundan bir şeyler yürüyor iyi, fena… Kim gelirse gelsin, şu anda 50 milletvekili olan bir parti olsak, ülkenin genel sorunları açısından baktığımızda, aynı yerden de yürüsek baş edemeyeceğimiz bazı ekonomik sorunları halletme şansımız yok. O yüzden halledebileceğimiz kısımları, iktidar-muhalefet 4-5 başlık en azından belirlenmeli ve süratli bir halde yürümeliyiz” dedi.

Türkiye’den gelen maddi kaynakla yapılacak yatırımlarda, ihale süreçlerinde bilhassa iş insanlarının daha duyarlı olması, kendi aralarındaki kazanç tartışmalarının ihaleleri engellemeye, durdurmaya niçin olmaması icap ettiğini ifade eden YDP Genel Sekreteri Atalay, “Şu sebeple engellemiş olan aslen biziz. Hepimizin bunun bir parçasıyız, sistemin bir parçasıyız” diye konuştu.

“Siyasetteysek ve mesuliyet bizde ise hiçbir şey tam olarak kafi değildir”

Atalay, geçen yasama periyodunu değerlendirirken, “Siyasetteysek ve mesuliyet bizde ise hiçbir şey tam olarak kafi değildir. Bunu kabul edelim. Gece-gündüz de çalışsak sonuçta oldukca iş var. Ikimiz de bu Meclis’teyiz ve bu tarz şeyleri çözmek suretiyle oradayız, bu sözle vatandaştan oy aldık” dedi.

Meclis’in ilk döneminde Ulusal Birlik Partisi’nin iç problemlerinden dolayı oldukca ciddi bir sorun yaşandığını, birkaç aylık ciddi bir yitik bulunduğunu ifade eden Atalay, hemen sonra bir seviye geldiğini ve oldukca mühim yasaların Meclis’ten geçirildiğini kaydetti. Atalay, belediyelerle ilgili yasayı örnek olarak gösterdi. İstikrarın oldukca mühim bulunduğunu ve bozulmaması icap ettiğini vurgulayan Atalay, “İstikrarlı bir hükümet olmadığı sürece bizim bir yere varma şansımız yok” dedi.

YDP Genel Sekreteri Atalay, “Gelin, kendimizin yapamayacağı, gücümüzün yetmeyeceği mali mevzularla ilgili Türkiye başta olmak suretiyle gelen hiçbir mali katkıyı, desteği kesinlikle reddetmeyelim ve bunu tamamımız hangi görüşte olursak olalım süratli bir halde sisteme aktarmak için uğraşalım. Şu sebeple kaçtığı süre tekrar yapamayacağız ve yarın çocuklarımıza, geleceğimize karşı vebal altında olacağız” şeklinde konuştu.

“İstişare mekanizmaları kutuplaşma şeklinde değil daha sıhhatli yürümeli”

Talip Atalay, istişare mekanizmalarının kutuplaşma şeklinde değil daha sıhhatli adım atması icap ettiğini kaydetti ve Meclis içinde düşünce kulübü şeklinde ana konuların tartışıldığı zemin olabileceği görüşünü paylaştı. Komitelerin aslına bakarsanız bulunduğunu sadece kendisinin mecburi buluşmadan bahsetmediğini söyleyen Atalay, “Eğer bunu yaparsak kendi içimizde yumuşarız. Fikirler ortaya çıkar ve yasama süreçleri daha kolay anlatılır” dedi.