Başbakan Ünal Üstel, Su Master Planı Emekleri Lansmanı’nda konuşma yaparak, Kıbrıs’ın yüzyıllardır susuzluk ile boğuştuğunu açıkladı. Başbakan Üstel, bu sebeple su meselesinin tarih süresince Kıbrıs adasının en mühim mevzularında yer aldığını kaydetti.

Üstel, “Borularla su getirilmesi projesi olarak ilk kez 2009 senesinde tek başına iktidarda olduğumuz bir dönemde bizim hükümet programımızda yer edinen, 2012 senesinde iktidarımız döneminde temeli atılan 2015 senesinde ilk etapları tamamlanan ve hayata geçirilmiş en yaşamsal projelerden biridir” dedi.

“TARIMSAL SULAMA ETABININ İLK AŞAMALARININ TAMAMLANDIĞINI GÖRMEKTEN MUTLULUK DUYUYORUM”

Dönemin bu projeye karşı çıkanları değil, projenin hayata geçmesi icap ettiğini haklı çıkarttığını belirten Üstel, “Kullanma suyu etabından sonrasında ikinci en büyük etabı olan tarımsal sulama etabının ilk aşamalarının da tamamlandığını görmekten mutluluk duyuyorum” şeklinde konuştu.

“ASRIN PROJESİ ETAP ETAP TAMAMLANIYOR”

Asrın projesi olarak adlandırılan ‘su projesinin’ etap etap tamamlandığına dikkatleri çeken Başbakan Üstel, “TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TC Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’a sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum” ifadelerini kullandı.

“5.7 KM UZUNLUĞUNDA TÜNEL İNŞA EDİLDİ”

Ek olarak Başbakan Ünal Üstel su projesi ile ilgili yapmış olduğu konuşmasında teknik detaylara da yer vererek, “KKTC’ye Su İletim Projesi’nin 2. etabı olan “Güzelyurt ve Mesarya Ovası Sulama Projesi” kapsamında Türk mühendislerce tam 5.7 kilometre uzunluğunda çok büyük bir tünel inşa edildi” dedi. Üstel konuşmasında, suyun Mesarya Ovası ile buluşmasının da ülke tarımı üstünde son aşama pozitif yönde etkisinde bırakır yaratacağına da bilhassa vurgu yapmış oldu.

“SU GÜZELYURT OVASI İLE BULUŞTU, YARIN MESARYA İLE BULUŞACAK”

Öte taraftan Üstel, suyun bugün Güzelyurt ovası ile buluştuğunu yarın ise Mesarya ile buluşacağını açıkladı.

Kablo ile elektrik projesine de değinen Üstel, 1984 senesinde bu projenin de kendileri tarafınca dile getirildiğinin altını çizerek, seneler sonrasında ilk adımları atmanın gene kendilerine nasip bulunduğunu kaydetti.

Başbakan Ünal Üstel’in tam hitabı şu şekilde:

“Su hayattır…Su yoksa yaşam da yoktur. O yüzden su bir tek bizim için değil tüm insanlık ve canlılar için yaşamsal bir ihtiyaçtır.

Kurak bir ada ülkesi olan ülkemiz, yüzyıllardır susuzlukla boğuşmak zorunda kalmıştır.

Bu nedenlerden dolayı, su meselesi, tarih süresince Kıbrıs adasının en öncelikli mevzuları içinde yer almıştır.

Türkiye’den su getirilmesi projesi ise 1960’lı yıllarda ilk kez yüksek sesle dile getirilmeye başlanan, 1980’li yıllarda siyasal bir söylem haline dönüşen,

1990’lı yıllarda balonla denenen fakat sürdürülemeyen, Borularla su getirilmesi projesi olarak ilk kez 2009 senesinde tek başına iktidarda olduğumuz bir dönemde bizim hükümet programımızda yer edinen,2012 senesinde iktidarımız döneminde temeli atılan 2015 senesinde ilk etapları tamamlanan ve hayata geçirilmiş en yaşamsal projelerden biridir.

Vakit bu projeye karşı çıkanları değil, bizim şeklinde projenin hayata geçirilmesini savunanları haklı çıkarmıştır.

Bugünlerde, projenin kullanma suyu etabından sonrasında ikinci en büyük etabı olan tarımsal sulama etabının ilk aşamalarının da tamamlandığını görmekten bir tek bir başbakan olarak değil, bir Kıbrıs Türkü olarak büyük bir coşku ve mutluluk duyuyorum.

Asrın Projesi diye adlandırılan bu dev proje, asla gerçekleşemez diyenlerin aksine etap etap gerçekleşmektedir.

Bu vesile ile hayallerin gerçeğe dönüşmesinde mühim bir hisse sahibi olan Başta TC Cumhurbaşkanı sayın Recep Tayyip Erdoğan, TC Cumhurbaşkanı Yardımcısı sayın Cevdet Yılmaz başta olmak suretiyle tüm Türkiye Cumhuriyeti Hükümetlerine buradan sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.

Bazılarımız hatırlamayabilir sadece kablo ile elektrik projesi de 1984 senesinde gene bizim tarafımızdan dile getirilmiş projelerden bir tanesidir.

Seneler sonrasında, elektrik hayalini gerçeğe dönüştürmek suretiyle ilk adımları atmayı Tanrı bizlere nasip etmiştir. İnşallah bir hayalin daha gerçeğe dönüştüğüne hep beraber tanıklık edeceğiz.

Biz Türkiye ile beraber, bir ve kardeş olarak, birbirimize tam itimat ve uyum içinde yürüdüğümüz sürece bilinmelidir ki Kıbrıs Türk Halkının gerçekleştiremeyeceği hiçbir büyük proje ve büyük hayal olması imkansız.

KKTC’ye Su İletim Projesi’nin 2. etabı olan “Güzelyurt ve Mesarya Ovası Sulama Projesi” kapsamında Türk Mühendislerce tam 5.7 kilometre uzunluğunda çok büyük bir tünel inşa edildi.

Bunun yanında Güzelyurt ovası ve Mesarya Ovası ile suyu buluşturmak için kilometrelerce su iletim hattı yapılmış oldu ve yapılmaya devam ediliyor.

Şu anda Güzelyurt ovasında 18 bin dekarın sulanmasını elde eden Proje, tüm etapları ile tamamlandığında, Güzelyurt’ta ortalama 35 bin, Mesarya Ovası’nda ise ortalama 98 bin dekar arazinin sulanması mümkün olacaktır.

Proje tam manası ile tamamlandığında, 75 milyon metreküplük Türkiye’den gelen can suyu, topraklarımıza ve insanımıza can verecek, yaşam verecek…

Bunun Şimal Kıbrıs Türk Cumhuriyeti için anlamı oldukca büyüktür.

 Dünya genelinde yaşanmış olan iklim krizi ve bunun yarattığı etkilerle su kaynakları her geçen gün azalmakta, ülkeler su için savaşmanın eşiğine gelmekte yada savaşmaktadırlar.

O yüzden, Türkiye’nin kendi topraklarından çıkan can suyunun Şimal Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne taşınması finansal bir vakadan öte yaşamsal bir vaka olarak karşımızda durmaktadır.

Dikkat! Uzun süreli elektrik kesintisi

Dikkat! Uzun soluklu elektrik kesintisi

Şimal Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bir ada olarak büyük bir ziraat ülkesi olmayabilir.

Fakat kendi topraklarımızda, kendimizin ve ülkemize dışarıdan gelen misafirlerimizin besin ihtiyacını karşılamak son aşama önemlidir, hayatidir, ekonomiktir ve stratejiktir.

Bugün su Güzelyurt ovası ile buluşmuştur. Yarın Mesarya ile buluşacaktır.

Peki yaşam suyunun Güzelyurt ovası ile buluşması aslen ne anlama gelmektedir. Buna bakmakta yarar vardır.

Su, Güzelyurt ovasında senelerdir yetiştirilen, sadece kuraklık ve tuzlanma ile beraber her gün azalan narenciyenin korunması anlama gelir.

Buna bağlı olarak orada kurulan narenciye işleme fabrikaların ayakta kalması anlama gelir.

Oradaki çalışanların iş ve aş bulmaya devam etmeleri anlama gelir.

Orada ziraat sektöründe çalışan tüm sektörlerin kendi topraklarına sıkı sıkıya tutunması anlama gelir.

Özetle, Oradaki eko sistemin korunması anlama gelir.

Eko sistemin korunması, aş anlama gelir, iş anlama gelir, bölge insanının göç etmek zorunda kalmaması anlama gelir.

Ayrıca belirtmekte yarar görüyorum, Narenciye bir tek bölge için değil bununla birlikte işlenmiş süt ürünlerinden sonrasında ikinci en büyük ihraç kalemimiz olması bakımından ülke ekonomimiz açısından da son aşama önemlidir.

Suyun Mesarya ovası ile buluşması da ülke tarımı üstünde son aşama pozitif yönde etkisinde bırakır yaratacaktır.

Bugün burada, Şimal Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Su ve Toprak Master Planı Toplantısında olduğu şeklinde gerek Türkiye’deki uzmanlar gerekse Ziraat Bakanlığımıza bağlı Tarımsal Araştırma ve Ziraat Dairesi’nin yürüttüğü çalışmalarla Su Master Planına nazaran şekillenecektir.

Elbet, suyun gelmesi kadar, suyun ne şekilde ve iyi mi kullanılacağı da son aşama önemlidir.

Ziraat sektörünün, yapılacak master plana nazaran tekrardan revize edilmesi, burada belirlenecek daha verimli ziraat modellerine geçilmesi de bir bütünsellik içinde ele alınmalıdır.

Biz hükümet olarak bu mevzuyu da minimum suyun gelmesi kadar önemsiyoruz. Ve bu konudaki çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Şimal Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni dünya ile buluşturmak şeklinde bir hedefimiz var…

Dünya ile buluşmak için dünyaya da hazır olmak gerekir.

Biz bu hedef doğrultusunda güvenli adımlarla, Türkiye ile el ele, gönül gönüle ilerlemeye devam ediyoruz.

Biz bu anlayışla çalışıyor ve büyük projeleri hayata geçirmek için lüzumlu adımları atıyoruz.

Su projesi bunlardan biriydi.

Havalimanı projesi bunlardan biriydi.

Enterkonnekte sistemle Türkiye’den kablo ile elektrik getirilmesi projesi bunlardan biridir.

Türkiye ile imzaladığımız, Mali ve İktisadi İş birliği Antlaşmasında yer edinen, karayollarının geliştirilmesi, sıhhat ve eğitim alanındaki yapısal iyileştirmeler, teknoloji alanında atılacak adımlar, süratli internete geçiş şeklinde süreçler hep bu gösterime uygun adımlarımız olacaktır.

Bu aşamada en büyük desteği devamlı olduğu şeklinde anavatan Türkiye’mizden görüyoruz.

Sözlerime son verirken, asrın en büyük projelerinden önde gelen su projesine tam destek vererek, bu büyük düşsel 3 senelik kısa bir sürede hayata geçirilmesini elde eden Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a şükranlarımı sunuyorum.

Su Projesini 2009 senesinde hükümet programına alan Başbakan Sayın Dr. Derviş Eroğlu’na saygılarımı sunuyor, ondan sonrasında göreve gelmiş olarak projenin ilk adımlarını ve temelini atan Rahmetli Başbakanlarımızdan Sayın İrsen Minik’ü huzurlarınızda saygıyla ve dualarla anıyorum.

Projede emeği bulunan her insana halkım adına sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum…

Bu vesileyle, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı yardımcımız sayın Cevdet Yılmaz’ı ve heyetini aramızda ve adamızda görmekten büyük mutluluk duyduğumu bir kez daha yineliyor, hepinize en içten sevgi ve saygılarımı sunuyorum.”