CTP Basın Bürosu’ndan verilen bilgiye nazaran, Erhürman ve beraberindeki kurul, Kıbrıs Türk Tabipler Birliği’ni (KTTB) ziyaret etti. Erhürman’a ziyaretinde milletvekilleri de birlikte rol aldı.

Ülkenin oldukca zor bir dönemden geçtiğini vurgulayan Erhürman, meslek gruplarının da benzer süreçlerden geçtiğini dile getirdi.

“Ana karşıcılık olarak hükümetin meşruiyet sıkıntısı yaşamış olduğu dönemden beri bu yapıyı gayrimeşru bir yapı olarak nitelendiriyoruz” diyen Erhürman, “Meclis’teki insanoğlu olarak bu arkadaşların ülkeye vereceği ziyanı minimize etmek yükümlülüğü altındayız. Halkın bizlerden bir beklentisi var” şeklinde konuştu.

Kendilerinin 5 senelik uzun vadeli toplumsal, kültürel ve ekonomik kalkınma planından bahsettiğini belirten Erhürman, hükümetin bunu ansızın gündemine aldığını sadece muhalefete “Gelin bu planı beraber görüşelim” şeklinde bir davetin gelmediğini deklare etti.

-“Bu memleketin hayrına dair beklentimiz yok”

Ülkeyi yönettiğini iddia eden hükümetten memleketin hayrına bir şey yapacağına dair herhangi bir beklentilerinin kalmadığı görüşünü dile getiren Erhürman, sözlerini şu şekilde sürdürdü:

Büyük Av'ın ilk gününde neler yaşandı? Polisten açıklama...

Büyük Av’ın ilk gününde neler yaşandı? Polisten izahat…

“Bizim hak ettiğimiz bu değildir diyerek sokağa çıkma kararını verdik. İnsanlar bunun bu şekilde gitmesine engel olmak icap ettiğini söylüyorlar. Bunu bizlere söyleyenler bir tek CTP’ye oy verenler değil.”

Ülkede eğitim ve sıhhat başta olmak suretiyle her şeyin altüst bulunduğunu ifade eden Erhürman, “Gittiğimiz yer, öngöremediğimiz bir yer. İki yıl sonrasında kaç hastadan bahsedeceğiz, nüfus kaç olacak bunu bilmiyorsunuz ve öngöremiyorsunuz. Bu dostlar uzmanlardan yararlanmıyorlar. ‘Görüşmüyoruz’ dedikleri bölgeler de kamu kuruluşu niteliğindeki sivil cemiyet örgütleridir. Derneklerle ve kamu kuruluşlarıyla görüşmeme şansınız yoktur” dedi.

Düzmece reçete soruşturmasına da değinen Erhürman, sözlerini şu şekilde tamamladı:

“Bir sürü münakaşa yaşansa da şu anda bizim gözümüzde hekimlerimiz ve eczacılarımız saygın bir mesleğin mensuplarıdırlar. Mesleğin muteberliğini korumak için mesleği kötüye kullananların da ayıklanması gerekiyor. Fakat bunun bir mesleğe mensup her insanın külliyen itibarsızlaştırma süreci olarak yaşanmasına da hiçbir şekilde gönlümüz razı değil ve müsaade etmeyiz.”