Bakan Ertuğruloğlu, Pile-Yiğitler Yolu Projesi başta olmak suretiyle KKTC gündemine ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtladı.

Pile-Yiğitler Yolu Projesi inşaatının sürdüğünü belirten Ertuğruloğlu, çalışmaların birkaç gün içinde, BM Sulh Gücü askerlerinin yol yapımını engellemeye çalışmasıyla ağustosta gündeme gelen bölgeye ulaşacağını kaydetti.

– “Pile-Yiğitler Yolu Projesi’nden geri dönüş yok”

Şenkul, Hirondel kavşağı ve trafik ışıklarının kullanımıyla ilgili bilgiler verdi

Şenkul, Hirondel kavşağı ve trafik ışıklarının kullanımıyla ilgili bilgiler verdi

BM Sulh Gücü’nün söz mevzusu bölgedeki emek harcamaları engelleme girişimine tekrardan başvuracağını düşünmediğini ifade eden Ertuğruloğlu, “(BM Sulh Gücü) Bu şekilde hareket etmeleri (yol yapımını tekrardan engellemeye emek harcamaları) son aşama negatif bir hareket seçimi olacaktır ve bunu saygıyla karşılamamız, yol yapımından vazgeçmemiz diye bir olasılık da esasen söz mevzusu değil. Yol yapımına devam edeceğiz. Bunun geri dönüşü yok.” dedi.

Bakan Ertuğruloğlu, Pile-Yiğitler Yolu’nun Pile köyünde yaşayan Kıbrıs Türklerinin hayatlarını kolaylaştırmak için hazırlanmış insani bir proje olduğuna dikkati çekerek, “Bunun engellenmesi bir insanlık ayıbıdır, buna asla boyun eğecek değiliz. BM’nin de haddini aşmaması gerekir, misyonunu ihlal etmemesi gerekir, daha ilkin yapmış olduğu şeklinde.” ifadelerini kullandı.

BM Sulh Gücü’nün Pile-Yiğitler Yolu Projesi’ne yönelik hareket tarzının doğru olmadığını vurgulayan Ertuğruloğlu, şunları kaydetti:

“1964-1974 yıllarında Ada’da Kıbrıs Türkü’ne yönelik Rum vahşeti yaşanırken, BM askerleri bu vahşeti durdurmak için kılını kıpırdatamamıştı. Sebebi sorulduğunda da ‘Bizim misyonumuz fiilen müdahale etmek değil, seyretme ve raporlamadır.’ (demişlerdi). Kendilerine (BM Sulh Gücü) şimdi şu suali sorarak düşünmelerini sağlamaya çalışıyoruz. Bizim tamamen insani bir proje olan Yiğitler-Pile Yolu, 1964-1974 arası yaşanmış olan Rum vahşetinden oldukça daha vahim bir vaka mı ki askerleriniz ki o bölgeden görevli olmayan askerler üstelik, Lefkoşa’dan getirilen İngiliz askerleri, o bölgede emek harcama icra eden insanlarımızın karşısına geçip, tahrik edip, beton bloklarla, araçlarla yolları kesme, dikenli örgülerle yol yapımını engelleme gayreti içine girerek o hoş olmayan görüntülere sebep oldu?”

 “BM açıklaması, Rum yanlısı bulunduğunu gösteriyor”

BM Güvenlik Konseyinin Pile-Yiğitler Yolu Projesi’ne ilişkin açıklamasında KKTC yönetimini eleştirmesine tepki gösteren Ertuğruloğlu, “Bu şekilde bir vakada bile BM Güvenlik Konseyinin bizleri eleştiren bir açıklamada bulunmasının, BM’nin ne kadar Rum yanlısı, tarafsızlığını yitirmiş bir konumda bulunduğunu gösteriyor olması gerekir. Bunu esasen her gün Ada’da BM ile olan ilişkilerimizde yaşıyoruz. Bir tek Pile-Yiğitler Yolu’nda değil BM ile muhatap olduğumuz her mevzuda bu eşitsizliği yaşıyoruz ve mücadelemizi o zeminde götürüyoruz.” değerlendirmesinde bulunmuş oldu.

Bakan Ertuğruloğlu, Rum kesiminin Kıbrıs’ta ara bölgede yol yapımı dahil senelerdir ihlaller gerçekleştirdiğine sadece BM’nin bu ihlallere sessiz kaldığına ve engelleme girişimlerinde bulunmadığına işaret etti.

 “Engellenmesinin hiçbir öne sürülen sebebi yok”

Söz mevzusu projede kimsenin hakkını ihlal ederek bir yol inşa etmediklerinin altını çizen Ertuğruloğlu, “BM’nin gereksiz yere işi sürüncemede tutma, sıkıntıya sokma yada bizi projeden vazgeçirme niyetiyle yaratacağı sorunları aşmasını da biliriz. Hepimiz iyi bilsin ki bu yol yapılacak. Engellenmesinin hiçbir öne sürülen sebebi yoktur. Hiçbir öne sürülen sebebi kabul edilebilecek, gerçekçi bir gerekçe değildir.” şeklindeki görüşlerini dile getirdi.

Ulusal Güvenlik Kurulunun 28 Eylül’de yapmış olduğu görüşmenin bildirisinde BM Sulh Gücü’nün KKTC’deki faaliyetlerinin KKTC makamlarıyla varacağı yazılı mutabakat kanalıyla hukuki zemine oturtulmasına gereksinim duyulduğuna yönelik değerlendirme ile alakalı soruya Ertuğruloğlu, “BM Kıbrıs’ta tarafsızlığını yitirmiş bir teşkilat, bunun sorumlusu da BM Güvenlik Konseyi, BM Güvenlik Konseyinin 5 sürekli üyesi. Bu gerçeğin asla göz ardı edilmemesi lazım. Cumhurbaşkanı (Recep Tayyip) Erdoğan’ın ‘Dünya 5’ten büyüktür’ söylemiyle ne kadar doğru bir saptamada bulunduğunun iyi anlaşılması gerekir.” şeklinde cevap verdi.

BM’nin bir bölgede barışı koruma rolünü üstlenmesi halinde soruna taraf olan hep beraberce eşit mesafe ve bağlantı halinde olması ve uzlaşıyla bu görevi yerine getirmesi icap ettiğini özetleyen Bakan Ertuğruloğlu, “Kıbrıs’ta bu söz mevzusu değil. BM Genel Kurulunda ‘Kıbrıs’ adını taşıyan bir Rum devletinin oturuyor olması esasen BM’nin işin başından tarafsızlığını yitiren bir teşkilat bulunduğunu gösteriyor. O Rum devletinin onayıyla Ada’da vazife hayata geçirmeye çalışan BM’nin, KKTC yada Kıbrıs Türk halkının onayını almadan KKTC topraklarında da vazife yapmasının düşünülmemesi gerekir.” diye konuştu.

BM ile KKTC yönetimi içinde herhangi bir antak kalma olmamasına karşın iyi niyet göstergesi olarak Ada’daki BM Sulh Gücü askerlerinin KKTC topraklarında da vazife yapmasına hoşgörüyle baktıklarını söyleyen Ertuğruloğlu, şöyleki devam etti:

“Artık Rum tarafının verdiği onayla, ki o onay bir tek Cenup Kıbrıs Rum toprakları için geçerli olması gerekir, o onayla BM’nin KKTC topraklarında da vazife yapmasına daha çok sıcak bakmak, ne kadar iyi niyetli olunursa olunsun, ne kadar hoşgörüyle bakmak gerekirse gereksin Türk misafirperverliği diyerek de artık göz ardı edilmemesi gerekir.”