UBP Güzelyurt Milletvekili Dr. Ziya Öztürkler, Kıbrıs TV’de Haluk Yerli’nın sorularını yanıtladı ve gündeme dair açıklamalarda bulunmuş oldu.
Sözlerine Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Şimal Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile ilgili oldukca mühim açıklamaları bulunduğunu belirterek başlamış olan Öztürkler; “Dün güzel bir gündü, bugün de onun heyecanı ve gururu ile güne başladık. Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan, bundan önceki yıl Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda yapmış olduğu çağrıyı, bu yıl 78.’si meydana gelen Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda tekrardan yapmıştır. Sayın Erdoğan çağrısında; internasyonal toplumu, Şimal Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin bağımsızlığını tanımaya, ülkemiz ile diplomatik, siyasal ve ekonomik bağlar kurmaya çağrı etti. Bu yinelenen bir zamanı çağrıdır. Dünyanın dış ilişkiler kalbinin attığı ve tüm dikkatlerin orada olduğu bir yerde, Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın verdiği ciddi mesajlardan birinin KKTC ile ilgili olması oldukca önemlidir. Sayın Cumhurbaşkanımız Ersin Tatar ile beraber daha ileriye taşınan iki eşit egemen devlet temelindeki yaklaşımın, Kıbrıs Türkü’nün varlığının, siyasal egemenliğinin, Kıbrıs Türkü’nün geçmişten bu güne kadar getirmiş olduğu savaşım ruhunun altı çizilmiştir. Ek olarak davet; mensubu olduğum parti Ulusal Birlik Partisi’nin yürütmüş olduğu ulusal politikayı, görüşlerini tamamen yansıtmaktadır. Bu da; Devletimizin Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile ne kadar uyumlu ve doğru bir temel üstünde hareket ettiğini göstermektedir” dedi.
Ombudsman Varol’un Roma’da yapacağı konuşma engellendi
Bu yıl Türkiye’de ve Azerbaycan’da meydana gelen internasyonal toplantılarda ülkemizin temsil edilmesinin, bayrağımızın buralarda dalgalanmaya başlamasının, KKTC’nin Türk Teşkilatları Toplantısı’nda gözlemci üye olarak çağırılması ve alınan kararlara katılmasının mühim bulunduğunu belirterek sözlerine devam eden Öztürkler; “Rusya’nın diplomatik amaçlı bir ofis açma düşüncesi ülkemizin internasyonal toplumda tanınması için iyi bir adımdır. Inanırım ki tüm bu yaklaşımlar ve kuvvetli duruş daha ileriye taşınacaktır. İçişleri Bakanlığımız döneminde, Rus ve Ukrayna vatandaşlarının taşınmaz mal alımı ve ikametleri ile ilgili bir kişiyi görevlendirerek yaşanılan sıkıntıların giderilmesi yönünde emek harcamalar yapmıştık. Ofis Rus vatandaşların diplomatik ve ekonomik olarak devletimizde yaşamış olduğu sorunların çözümünde de mühim olacaktır” şeklinde konuştu.
“KARABAĞ AZERBAYCAN’INDIR VE HEP ÖYLE KALACAKTIR”
Son günlerde Dağlık Karabağ’da meydana gelen gelişmeler ile ilgili Haluk Yerli’nin değerlendirmesine ve sorusuna yönelik Öztürkler; “Dağlık Karabağ hem Azerbaycan hem Türkiye hem de Rusya için stratejik bir bölgedir. Bölge Sovyet Toplumcu Cumhuriyetler Birliği’nden ayrılarak Azerbaycan’ın yönetimine verilmiştir. Son günlerde meydana getirilen askeri operasyon Azerbaycan’ın kendi toprak bütünlüğüne haiz olması açısından mühimdir. Azerbaycan’ın yönetimindeki Karabağ Türkiye Cumhuriyeti’nin gücü açısından da önemlidir. Azerbaycan Türkiye Cumhuriyeti’nden sonrasında Şimal Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni en fazla siyasal ve ekonomik açıdan destekleyen ülkelerden biridir. Azerbaycan ve bu bölgede yaşanılan gelişmeler bizim için ehemmiyet arz etmektedir. Karabağ Azerbaycan’ındır ve hep o şekilde kalacaktır” dedi.
“TARIMSAL ARAZİ KULLANIM ALANLARINI ARTIRMAK ÖNEMLİDİR”
Ülkemizdeki yabancıların taşınmaz mal alımı ve ziraat arazilerinin kullanımı ile alakalı sual üstüne Öztürkler; “Bakanlığımız döneminde emlak mevzusunda yasal çalışmalarda sona gelinmişti. 2023 yılının emlak yılı olacağı ile ilgili beyanatlarımız oldu. Yabancıların taşınmaz mal alımı ile ilgili pek oldukca şey söyleniyor ve yazılıyor fakat mevzuya istatistiki veriler üstünden bakmak gerekir. KKTC’nin 3555 km2’lik bir alanı var. Bakanlığımız döneminde tarımsal arazilerin kiralanmasının artırılmasına yönelik bir emek harcama yaptırdık. Bu alanın içindeki kullanılan ziraat arazisi ne kadardı, ne oldu? Yüzölçümümüzün %8’ini ziraat arazisi olarak kullandığımızı, ortalama 135 bin dönümün insanlarımıza ziraat arazisi olarak kiralandığını gördük. Görevden ayrılmadan ilkin bu sayı 140 binin üstüne çıkmıştı. Ara bölgelerde ve askeri bölgelerde bulunan 70 bine yakın kiralanamayan tarımsal arazi de mevcut. Kısaca toplamda 200 bine yakın bir tarımsal arazi bulunuyor. Mühim olan tarımsal arazi kullanım alanlarını artırabilmektir. TC Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sayın Cevdet Yılmaz’ın açılışıyla asrın projesi olan su projesi ile de Güzelyurt bölgesinde tarımsal arazi oranı artacaktır” diye belirtti.
Ek olarak Öztürkler, emlak alanın ülke için mühim bulunduğunu, meydana getirilen emek harcamalar esnasında bu alana haksız eleştiriler yapıldığını, bunun da ülkeye zarar verdiğini, emlak ile ilgili yasal düzenlemelerle beraber bilhassa yapılaşmanın ve yabancı nüfusun olduğu bölgelerde altyapı ve eğitim mevzularında yaşanılan sorunların çözümüne yönelik çalışmaların yapılması icap ettiğini açıkladı.