Başkent Lefkoşa’da temel beledi hizmetlerde büyük sıkıntılar yaşadığımız doğrudur.. Geçmişi acele unuttuğumuz da bir gerçektir… Bu belediyenin neler yaşadığını hangi badirelerden geçtiğini anımsamamız gerekiyor…
   Evet; bugün temel işlerde ağır aksak gitse de, LTB toplumsal belediyecilikte önder pozisyondadır… 
   Bugünkü yazımızın mevzusu da beledi hizmetlerdeki sıkıntıları eleştirmek değil, mühim bir projeye omuz vermektir.. 
   Şu sebeple biz 6 Şubat’ta hayatımızın sonuna kadar unutamayacağımız bir acı yaşadık cemiyet olarak… Normal olarak ateş düşmüş olduğu yeri yakar fakat bu acı hepimizin kalbine düştü…
   Aslına bakarsanız bir avuç kalan Kıbrıs Türkü, Adıyaman’da 35 kardeşini, evladını yitirdi… 
   Bir yanda #isiasortakdavamız diyerek devletin en üst kademesinden başlayıp her bir kişi toplumsal medya hesapları vesilesiyle hakkaniyet arayışına destek verirken, öte yanda da evlatlarımızın her noktada adını yaşatacak bir uğraş içerisindeyiz..
   Cemiyet olduğumuzu maalesef hep fena örneklerde anımsıyoruz… 
   6 Şubat depreminden sonrasında Şampiyon Meleklerin adını yaşatmak için her kesimden karınca kararınca bağışlar toplanıyor, etkinlikler hep şampiyonlara ithaf ediliyor… 
   Şimdi sıra Lefkoşa’da, Lefkoşalı’da… 
  Mehmet Harmancı döneminde büyük bir ivme kazanıp bir klasik haline gelen Lefkoşa Maratonu fazlaca güzel sonuçlar doğuruyor… Maratona toplumun yanında olan saygıdeğer firmalarımız sponsor oluyor, halk yarış biletlerini satın alıyor ve böylelikle her yıl toplumun değişik kesimlerinin yaşamış olduğu sıkıtılar ya da eksikliklerin giderilmesine yönelik adımlar atılıyor. 
   İşte bundandır ki; maraton bir klasik halini almış durumadır.. Aslına bakarsanız öteki belediyelerin de benzer girişimler yapması, organizasyonun ne kadar başarıya ulaşmış bulunduğunu kanıtlar niteliktedir.
   Şimdi hedef; Şampiyon Melekler Eğitim Kampüsü’nü ülkeye kazandırmaktır… Belediyenin bu vizyonuna en büyük desteği Tolga ve Mert Atakan kardeşler Ülker markası ile ana sponsor, Saka Su ile de yan sponsor olarak veriyorlar. Başta Atakan kardeşlere ve öteki katkı koyan her insana bir kişi olarak teşekkür ederken, Şampiyon Melekler için 22 Ekim’de düzenlenecek maratona bir tek Lefkoşalıların değil ülke insanının katılım sağlayacağından inanırım.. Şu sebeple bu toplumu biliyor ve tanıyorum; Şampiyon Meleklerimizin adının ölümsüzleşeceği kampus hedefini biz tam 12’den vururuz, geçen senenin 11 bin 924 katılım sayısını bu ulvi görevi yerine getirmek için aşıp yeni rekorlara imza atarız… 

//**//

KTOEÖS’e birileri “dur” diyebilmeli! 

Sağlık Bakanlığı’nda ‘yeşil reçete’ masaya yatırıldı

Sıhhat Bakanlığı’nda ‘yeşil reçete’ masaya yatırıldı

   En başta yazıyorum, bu yazı tamamen Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası yöneticileri içindir, lütfen eğitim ve çocuklar için canını dişine takan gerçek ‘öğretmenler’ üstüne almasın.. 
   Şu sebeple genel anlamda eleştirilerimi asla üstüne almaması ihtiyaç duyulan kişiler alıyor ve ben de onları üzdüğüm için üzülüyorum… 
   Gelelim ‘sendika’ya! Bu arkadaşların tavırları geçtim öğretmen bilincini, ne etik değerlere, ne de etik değerlere sığar.. Şu sebeple niyet apaçık ortadadır… Niyetleri tam gün eğitim hedefini berhava etmektir. Senelerdir bunu bir halde başarıyorlar.. Bu kez ciddi bir adım atıldı ve arkasının geleceği de söyleniyor ya, yandı gülüm keten helva..
   Evet; her yerde olduğu şeklinde eğitimde de eksikler vardır fakat eksiklere karşın ileriye yönelik adımlar atılıyor. Bu da bir sonraki adımın eksiklerin giderilmesine yönelik olmasını zorlar. 
  Sendika yönetimi geleceği görüyor, ya şimdi bu işin belini kıracak ya da 5 günlük tam gün eğitimden kaçamayacak.. Sancı budur! Şimdi geri adım atılsa ne fiil kalır, ne de işbırakımı!.. O vakit sormazlar mı; 
– okul binaları aniden sapasağlam mı oldu?
– evlatların tümü varlıklı oldu ve beslenme problemi ortadan mı kalktı? 
– kafeteryalar aniden yemekhaneye mi döndü? Vs..
  Bırakım ve eylemlerin ortaya konulmuş olan gerekçelerle alakası olmadığı, tek derdin tam gün eğitimin önüne geçmek olduğu aşikardır… 
   Ümit ederim hükümet sağlam durur ve birileri bu sendikaya “dur” diyebilir.. Şu sebeple kaybeden bir tek çocuklarımızdır!