Açılışta konuşan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, İstanbul’a ulaştığında, bu şekilde güzel buluşmalara katıldığında hep geçmişi hatırladığını kaydederek, 30 yıl ilkin de, İstanbul Kıbrıs Türk Kültür Derneği başkanlığı yapmış olduğu dönemde de buralarda Kıbrıs’ın geleceğini konuştuklarını söylemiş oldu.
“30 yılda oldukça aşamalar kaydettik, nereden nereye geldik…” diyen Cumhurbaşkanı Tatar, çalışmaların KKTC’nin çehresini değişiklik yapmak, ekonomisini güçlendirmek ve refahını çoğaltmak için sürdürüldüğünü altını çizdi.
KKTC için “büyük düşüncelerin” Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın desteğiyle yaşam bulduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye’den KKTC’ye su getirilmesine, alt yapıya ve iletişime meydana getirilen büyük yatırımlara değindi.
Cumhurbaşkanı Tatar, “Önümüzdeki dönemde Kıbrıs’a kabloyla elektriğin de getirilmesiyle artık başka bir dönem başlamış olacak” dedi.
Türkiye ile KKTC içinde imzalanan Ekonomik ve Mali İş Birliği protokolleri kapsamındaki projelerin hayata geçirilmesi için gece gündüz çalışıldığını söyleyen, bunların, dünyayı sarsan pandemi, dengeleri alt üst eden Ukrayna-Rusya savaşı ve büyük felaketlerin yaşandığı 6 Şubat depremine karşın sürdürüldüğünü kaydeden Cumhurbaşkanı Tatar, “Gelecek nesillere bizlere yakışır bir KKTC teslim edebilmek için mücadelemizi sürdürüyoruz” vurgusunda bulunmuş oldu.
Konuşmasında, Kıbrıs Türk halkı ile Türk milletinin yaşamış olduğu zor yıllara da değinen Cumhurbaşkanı Tatar, İngiliz yönetiminin baskısı altında olan Kıbrıslı Türklerin, Mustafa Kemal Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde Anadolu’da verilen mücadeleye destek vermek için Çanakkale’ye koştuğunu, burada şehit bulunduğunu ifade ederek, “Mücadelemizi aynı anlayışla, Türkiye’nin, büyük milletin ayrılmaz ve kopmaz bir parçası olarak sürdürüyoruz” dedi.
Kıbrıs mevzusunda da konuşan Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs’ta iki ayrı devletin iş birliğiyle bir anlaşmanın olabilmesi için egemen eşitlik ve eşit internasyonal statünün ne anlama geldiğini dünyaya duyurmak için çalıştıklarını belirtti.
Cumhurbaşkanı Tatar, şu şekilde devam etti:
“Federal temelde bir anlaşmayla bizi tehlikeye sürükleyebilecek entrikalara bir kez daha ‘hayır’ diyoruz. Bu sebeple tek egemenlik, tek devletle bizleri yamalayacakları anlaşmanın alt yapısı sıfır asker, sıfır güvence ile Türkiye Cumhuriyeti’nin kendilerine gore ‘modası geçmiş’ garantörlük anlaşmasını ortadan kaldırmaktır, Türk askerinin adadan çekilmesidir. Bizleri Avrupa Birliği oyunları ile yok edeceklerini zannediyorlarsa biz oraları çoktan geçtik…Artık yeni bir siyasetimiz vardır ve bu ulusal bir siyasettir”
Kıbrıs Türk halkının 1963 hadiseleriyle devletin dışına itildiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Tatar, “Elbet kendi devletimizi kurma hakkımız vardı. 60 yıldan uzun süredir Kıbrıs Türkü bu yolu kendi devletiyle yürüyor. Kendi devletimizden vazgeçip gidip başkalarına yama olmayacağız…Biz bu siyaseti sonuna kadar sürdüreceğiz. Kıbrıs’ta bağımsız bir Türk devletinin yaşatılması ve geleceğe taşınması için bu ulusal politika Türkiye’nin desteğiyle sürdürülmektedir” dedi.
Cumhurbaşkanı Tatar, KKTC’nin Türk Devletler Teşkilatı’na gözlemci üye kabul edilmesine, Bakü’ye gerçekleştirdikleri üst düzey ziyarete, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev tarafınca kabul edilmesine ve temmuz ayında Şuşa’da yapılacak zirveye çağrı almasına işaret ederek, “KKTC bağımsız bir Türk devleti olarak Türk devletlerinin Akdeniz’e oluşturulan kapısı, penceresidir…KKTC’nin ulusal bir devlet olarak ne kadar mühim, kadim, mukaddes ve geleceğimiz için ne kadar kıymetli bulunduğunu görüyoruz” diye konuştu.
İstanbul’daki serginin açılışına Başbakan Ünal Üstel, TC Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Başbakan Yardımcısı, Gezim, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu ile Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı ve TC Lefkoşa Büyükelçisi Metin Feyzioğlu da katıldı. Konuşmaların peşinden Kıbrıs lezzetlerinin sunulmuş olduğu iftar programına geçildi.
