“Tüm eğitim sistemimizin hususi bir firmaya teslim edilmesini kabul edemeyiz”

Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS), Eğitim Bakanlığı’nın EBA adlı bir uzaktan eğitim sisteme 9 milyon TL ödeyerek, 3 senelik sözleşme imzaladığını öne sürerek, “Tüm eğitim sistemimizin hususi bir firmaya teslim edilmesini ve her yıl milyonlar ödeyecek şekilde eğitime pranga takılmasını kabul etmemiz mümkün değildir” dedi.

KTOEÖS tarafınca meydana getirilen yazılı açıklamada, Covid 19 salgını ile karşılaşınca ülkede dijital eğitim platformunun olmamasının eğitimde mühim bir eksiklik bulunduğunun görüldüğü belirtilerek, bu eksiklikten dolayı 2019-2020 eğitim öğretim yılının ikinci sürecinin heba edilmiş olduğu kaydedildi.

“Moodle sisteminin güçlendirilmesi yerine niçin yeni bir sistem ithal ediliyor?”

2020-2021 eğitim öğretim yılının başlangıcında, Eğitim Bakanlığı’nın öğretmenlere “Moodle” uzaktan eğitim platformu üstünden uzaktan eğitim faaliyetlerini sürdürmeleri çağrısında bulunduğunun aktarıldığı açıklamada, “Zümreler denetmenleri ile aylarca emek vererek merkezi bir müfredat oluşturdu ve merkezi ders içeriklerini ortaöğretimin birçok seviyesinde Moodle sistemine aktardı. Okul idareleri ve bilişim öğretmenleri büyük bir özveri ile tüm öğrencilerin ve öğretmenlerin sisteme kayıtlarının yapılmasını sağladılar. Birçok okulda bilişim öğretmenleri Moodle sisteminin kullanımı mevzusunda kendi okullarındaki öğretmenlere eğitim verdiler. Tüm bu fedakâr çalışmaların kalıcı olabilmesi ve daha da geliştirilebilmesi için Eğitim Bakanlığında “Uzaktan Eğitim Birimi”nin olması, bütçesinin oluşturulması gerekliliğini hep savunduk ve bu mevzuda baskı unsuru olduk” ifadeleri kullanıldı.

Eğitim Bakanlığı’nın Moodle tabanlı dijital platformun çalışmalarını hızlandırmak yerine yavaşlatmayı tercih ettiğini öne devam eden Sendika, “Eğitim Bakanlığı tüm emekleri bir kenara iterek Moodle’ın yerini alması hedeflenen, uygulayıcısının kim bulunduğunu bilmediğimiz bir sistem olan EBA’ya 9 milyon TL ödemiş ve 3 senelik sözleşme imzalayarak her yıl yüklü bir sayı ödemeyi taahhüt etmiştir. Ödenecek olan bu miktar ile aylar ilkin başlatılan Eğitim Bakanlığına ilişkin olan platform tamamlanır ve tüm öğrencilerin tablet eksiği de giderilebilirdi. Sözleşme imzalanan şirket ile üç yıl sonrasında herhangi bir anlaşmazlığın yaşanması halinde ödenen milyonlarca lira boşa mı gidecek yoksa üç yıl sonrasında tamamen EBA’ya bağlanmış olduğumuz için söz mevzusu şirket önümüze ne koyarsa kabul etmek durumunda mı kalacağız?  Bu ihtimallerin göz önünde bulundurulması ve yol yakınken bu yanlıştan dönülmesi gerekir. Eğitim Bakanlığının tamamen kendi bünyesinde uzaktan eğitim biriminin oluşturulmasından niçin kaçınılıyor?  Kendi öğretmenimiz, idarecilerimiz, denetmenlerimiz, data işlem personelimiz ile bugünkü noktaya getirilen Moodle sisteminin güçlendirilmesi yerine niçin yeni bir sistem ithal ediliyor?” ifadelerine yer verdi.
Açıklamasında, “Biz ev sahibi olmak istiyoruz. Pahalı bir villaya 3 yıllığına kiracı olmak istemiyoruz” sözlerini kullanan KTOEÖS, tüm eğitim sisteminin hususi bir firmaya teslim edilmesini ve her yıl milyonlar ödeyecek şekilde eğitime pranga takılmasını kabul etmelerinin mümkün olmadığını altını çizdi.

“Hükümet, lüzumlu bütçeyi ayırmadı”

Öğrenciler arasındaki fırsat eşitsizliğinin bir an ilkin ortadan kaldırması gerekliliğine de vurgu icra eden KTOEÖS, yaptıkları çalışmada ortaöğretimde 2500 civarı öğrencinin aygıt eksikliği, web erişimi olmayışından dolayı uzaktan eğitime ulaşamadığını tespit ettiklerini duyurdu.

“Bu eşitsizliğin ortadan kaldırılması için de bankamız ÖYAK ile beraber tablet kampanyası başlattık ve 370 öğrenciye 12 Ekim 2020’de karşı karşıya eğitime geçilmesine karşın bu durumun uzun sürmeyeceğini öngörerek tablet dağıttık. Geçtiğimiz günlerde gene bankamız ÖYAK ile beraber 90 tane tableti Eğitim Bakanlığına teslim ettik” diyen Sendika, karşı karşıya eğitimin başlamasından sonrasında Eğitim Bakanlığı ve hükümetin lüzumlu adımları atmadığını ve lüzumlu bütçeyi ayırmadığını öne sürdü.