‘Eğitimi seçimlere kurban etmeyeceğiz’

Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) ile Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS), ülkeye karantinasız girişlerin durdurulmasını ve salgına karşı lüzumlu sıhhat ve güvenlik tedbirlerinin alınarak okulların açılmasını talep etti.

Sendikalar bugün Ulusal Eğitim ve Kültür Bakanlığı önünde basın açıklaması yapmış oldu.

Basın açıklamasında “Her gün karar değiştiren UBP-HP hükümetinin eğitimi ve çocuklarımızı seçime kurban etmesine asla müsaade etmeyeceğiz” ifadeleri kullanıldı.

Eylemde, “Sıhhat ve Güvenlik Önlemleri Alınarak Okullar Açılmalıdır”, “Eğitim ve Çocuklarımızı Seçime Kurban Etmeyin”, “Karantinasız Girişler Durdurulmalıdır” pankartları açıldı.

GÖKÇEBEL: “FARKLI AÇIKLAMALAR GÜVENİ ZEDELİYOR”

KTOEÖS Genel Bakanı Tahir Gökçebel, Ulusal Eğitim ve Kültür Bakanlığı’nın her gün değişik açıklamalar yaptığını, bunun itimatı zedelediğini savundu.

Bakanlıkla sendikaların 10 Mart’tan beri okulları açmak amacıyla temas halinde bulunduğunu sadece okulların açılamadığını, her gün karar değiştirildiğini ileri devam eden Gökçebel, “Okulları siz açmadınız. Sıfır olay ile devam ederken karantinasız girişlere onay verdiniz, o gün okulları açmayacağınıza onay verdiniz” dedi.

Öğretmenlerin vazife başlangıcında olduğuna işaret eden Gökçebel, bakanlığın, sendika ve öğretmenlerin karşıcılık olması sebebiyle okulların açılamadığı imajı çizmeye çalıştığını savundu.

Dünyadaki örneklerin okulların iyi mi açılması icap ettiğini gösterdiğini, bilimsel kararlar alınmasının koşul bulunduğunu dile getiren Gökçebel, öğretmenlere hâlâ PCR testi yapılmadığını, bulaş temas protokolü yayınlanmadığını, okullarda hademe eksikliği bulunduğunu söylemiş oldu.

Sendikanın okulların açılması mevzusunda velilerle yapmış olduğu ankete atıfta bulunan Gökçebel, anket sonuçlarına gore ailelerin yüzde 82.7’sinin okullarda alınan önlemlerin yetersiz bulunduğunu, yüzde 80.6’sının tedbirlere güvenmediğini ve yüzde 92.2’sinin de karantina uygulaması getirilerek okulların açılmasını istediklerini dile getirdi.

Karşı karşıya eğitim başlayamadığından dar gelirli ailelerin evlatlarının eğitimde fırsat eşitsizliğine maruz kaldığını söyleyen Gökçebel, laptop ve interneti olmayan kaç çocuk bulunduğunu sordu.

Okullardaki eksikliklere değinen Gökçebel, devlet okullarına haiz çıkacaklarını söylemiş oldu.

KTOES Başkanı Tahir Gökçebel, bakana çağrıda bulunarak, öğretmenleri hedef meydana getirecek açıklamalardan vazgeçmesini istedi.

ELCİL: “HÜKÜMETİN HEDEFİ OKULLARI SEÇİMDEN SONRA AÇMAK”

KTÖS Genel Sekreteri Şener Elcil de hükümetin hedefinin okulları seçimden sonrasında açmak bulunduğunu, bakanın her gün yapmış olduğu değişik açıklamalarla güvensizliğe yol açtığını savundu.

Okulların açılmaya hazır olmadığını öne devam eden Elcil, kitapların okullara gitmediğini, altyapının kafi olmadığını savunarak, bu eksikliklerin de hükümetin okulları açma niyeti olmadığının göstergesi bulunduğunu iddia etti.

Devletin içine sızan tarikatlar bulunduğunu da öne devam eden Elcil, okullar açılmadıkça bazı öğrencilerin tarikatlara, denetimsiz kurslara yöneldiğini savundu.

TEL: “YÜZ YÜZE EĞİTİMİN YERİNİ HİÇBİR ŞEY TUTAMAZ”

KTOEÖS – KTÖS ortak basın açıklamasını KTÖS Genel Başkanı Emel Tel okudu.

Tel, sendikaların, karşı karşıya eğitimin yerini hiçbir şeyin tutamayacağı gerçeğinden hareketle, salgın hastalık şartlarında okulların ihtiyaç duyulan sıhhat ve güvenlik önlemleri alınarak açılması için aylardan beri uğraş verdiğini, Ulusal Eğitim ve Kültür Bakanlığı ve UBP- HP Hükümeti yetkililerinin bilimsel olmayan anlayışlarla halkta güvensizlik yaratacak her yola başvurmaya devam ettiklerini savundu.

İki öğretmen sendikasının girişimi ve yazılı talebiyle 28 Temmuz 2020 tarihinde gerçekleşen müsteşar başkanlığındaki Teknik Kurul’da oy birliği ile alınan kararların, hiçbir gerekçe ortaya konmadan devamlı değiştiğini korumak için çaba sarfeden Tel, alınması ihtiyaç duyulan önlemlerin ise devamlı ertelendiğini iddia etti.

Ortak kararla yapılması ihtiyaç duyulan müfredatların gözden geçirilmesi ve materyallerin hazırlanması işlemlerinin gerçekleştirilmediğini korumak için çaba sarfeden Tel, bunun yerine müfredatlar mevzusunun hususi dershane sahipleriyle görüşülerek kararlaştırıldığını, yarışmacı ve merkezi sınavların ortadan kaldırılması için hiçbir düşünce üretilmediğini iddia etti.

Talebe taşımacılığı ile ilgili alınacak önlemlerin, ilgili taşımacılarla görüşülmediğini, risk grubundaki talebe, öğretmen ve okul çalışanları ile ilgili resmi girişimlerin yapılmadığını söyleyen Tel, okullarda kullanılacak hijyen malzemeleri, maske ve ateş ölçer şeklinde araçların hâlâ birçok okula gönderilmediğini ve sürekliliği sağlayacak bütçe ayrılmadığını savundu.

Emel Tel, yurtdışından gelen talebe, öğretmen ve okul çalışanlarının 14 gün karantinada tutulması gerekirken bakanlığın 7 günde ısrarcı olduğunu kaydederek okul yapımı mevzusunun gündeme alınması icap ettiğini belirtti.

Okul dışı etkinliklerin (kurs, etüt, dershane, parklar, oyun alanları) salgın kurallarına uyumlu denetim altına alınmadığını korumak için çaba sarfeden Tel, “Toplumsal yaşamın bir parçası olan yeme-içme, eğlence mekanları ve toplu taşımacılık denetim altında olmayıp, okullarda alınacak önlemleri direkt etkilemektedir” dedi.

Uzaktan eğitim için lüzumlu altyapı, donanım ve organizasyon sağlanmadığını söyleyen Tel, öğrencilerin eşit erişiminin sağlanması için alınması ihtiyaç duyulan önlem ve bütçenin düşünülmediğini savundu.

“KARANTİNASIZ GİRİŞLER DURDURULMALI, YÜZ YÜZE EĞİTİM İMKANI SAĞLANMALI”

Tel, “Ülkeye karantinasız girişler durdurulmalı, lüzumlu tedbirler alınarak tüm öğrencilere eşit, karşı karşıya eğitim imkanı sağlanmalıdır. İmkanları kısıtlı olan aileler ve bilhassa hususi eğitim gereksinim duyan öğrenciler yok sayılmaktadır. Okullarda ihtimaller içinde bir olay görülmesi durumunda neler yapılacağını evvelinde belirleyen bir Bulaş-Temas Protokolü hemen hemen bulunmamaktadır.” dedi.

İnsanın toplumsal bir varlık bulunduğunu söyleyen Tel, “Okullar toplumun minik bir modeli olup, öğrenciler bu çevre içinde eğitim almalıdır. Biz, ülkeye karantinasız girişlerin durdurulmasını, salgına karşı lüzumlu sıhhat ve güvenlik tedbirlerinin alınarak okulların açılmasını bir kez daha talep ediyoruz.” ifadelerini kullandı.

Açıklamanın tam metni şu şekilde:

Sendikalarımız, karşı karşıya eğitimin yerini hiçbir şeyin tutamayacağı gerçeğinden hareketle, salgın hastalık şartlarında okulların ihtiyaç duyulan sıhhat ve güvenlik önlemleri alınarak açılması için aylardan beri uğraş verirken, Eğitim Bakanlığı ve UBP- HP Hükümeti yetkilileri bilimsel olmayan anlayışlarla halkta güvensizlik yaratacak her yola başvurmaya devam etmektedirler.

İki öğretmen sendikasının girişimi ve yazılı talebiyle 28 Temmuz 2020 tarihinde gerçekleşen müsteşar başkanlığındaki Teknik Kurul’da oy birliği ile alınan kararlar, hiçbir gerekçe ortaya konmadan devamlı değişmekte, alınması ihtiyaç duyulan önlemler ise devamlı ertelenmektedir. Buna gore;

1. Ortak kararla yapılması ihtiyaç duyulan müfredatların gözden geçirilmesi ve materyallerin hazırlanması gerçekleştirilmemiş, bunun yerine Eğitim Bakanlığı müfredatlar konusunu hususi dershane sahipleriyle görüşerek kararlaştırmış, yarışmacı ve merkezi sınavların ortadan kaldırılması için hiçbir düşünce üretilmemiştir.
    
2. Salgın hastalık döneminde talebe taşımacılığı ile ilgili alınacak önlemler, ilgili taşımacılarla görüşülmemiştir.
    
3. Risk grubunda olan talebe, öğretmen ve okul çalışanları ile ilgili resmi girişimler yapılmamıştır.
    
4. Okullarımızda kullanılacak olan hijyen malzemeler, maske ve ateş ölçer şeklinde araçlar hala daha birçok okula gönderilmemiş, bu mevzuda okullara sürekliliği sağlayacak bütçe ayrılmamıştır. Bunu yapmak yerine sorumluluğu okul aile birliklerine yükleme çabası içerisindedir.
    
5. Okul çalışanları, taşımacılıkta çalışan personel ve öğretmenlere kontrol yapılması mevzusu gündeme alınmamış, random kontrol yapılması sonucu bile üretilmemiştir.
    
6. Yurtdışından gelen talebe, öğretmen ve okul çalışanlarının 14 gün karantinada tutulması gerekirken bakanlık 7 günde ısrar etmektedir.
    
7. Seneler içinde dikkatsizlik edilen okul yapımı, kalabalık okullar ve kalabalık sınıflar yaratmış olduğundan, salgın sebebi ile okul yapımı mevzusu gündemde değildir, derhal gündeme alınmalıdır.
    
8. Okul dışı etkinlikler (kurs, etüt, dershane, parklar, oyun alanları) salgın kurallarına uyumlu denetim altına alınmamıştır.
    
9. Toplumsal yaşamın bir parçası olan yeme-içme, eğlence mekanları ve toplu taşımacılık denetim altında olmayıp, okullarda alınacak önlemleri direkt etkilemektedir.

10-Uzaktan eğitim için lüzumlu altyapı donanım ve organizasyon sağlanmamış, öğrencilerin eşit erişiminin sağlanması için alınması ihtiyaç duyulan önlem ve bütçe düşünülmemiştir.

11-Ülkeye karantinasız girişler durdurulmalı, lüzumlu tedbirler alınarak tüm öğrencilere eşit, karşı karşıya eğitim imkanı sağlanmalıdır.

12-İmkanları kısıtlı olan aileler ve bilhassa hususi eğitim gereksinim duyan öğrenciler yok sayılmaktadır.

13-Okullarda ihtimaller içinde bir olay görülmesi durumunda neler yapılacağını evvelinde belirleyen bir “Bulaş-Temas Protokolü” hemen hemen bulunmamaktadır.

İnsan toplumsal bir varlıktır ve toplumsal bir çevre içinde kendini geliştirir. Okullar toplumun minik bir modeli olup, öğrenciler bu çevre içinde eğitim almalıdır.

Biz, ülkeye karantinasız girişlerin durdurulmasını, salgına karşı lüzumlu sıhhat ve güvenlik tedbirlerinin alınarak okulların açılmasını bir kez daha talep ediyoruz.

Her gün karar değiştiren UBP-HP Hükümeti’nin eğitimi ve çocuklarımızı seçime kurban etmesine asla müsaade etmeyeceğiz.