‘Tam gün eğitim’ demekle olmuyor

Onur ULAĞ

Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS), 2023 – 2024 Eğitim ve Öğretim Yılı’nın başladığı günden bu yana, UBP – YDP – DP Hükümeti’nin “tam gün eğitim” adı altında sürdürdüğü haftanın iki günü gerçekleşen öğleden sonrasında eğitimleriyle ilgili öğrencilerin yaşamış olduğu sorunlara dikkat çekmek adına grevlerini sürdürüyor…

Sendika, “öğrencilerin aç kalmış olduğu, güvenliklerinin risk altında olduğu, konteynerlere mahkûm edilmiş olduğu hazırlık, organizasyon yapmadan ‘tam gün’ diyerek kamuoyunun yanıltıldığı dayatmaya ve dönüştürmeye karşı” grevler düzenlediğini ifade ediyor.

Bu kapsamda KTOEÖS, dün 9 okulda öğleden sonrasında verilen “kol faaliyetleri” içerikli derslere girmemek adına bırakım yapmış oldu.

YENİDÜZEN, öğlen saatlerinde çocuklarını, grevin yaşandığı okullardan almaya giden velilerle konuştu, hükümetin “tam gün eğitim” iddiası ve “grevler” ile ilgili düşüncelerini sordu.

Velilerin büyük bir kısmı, lüzumlu altyapı oluşturulmadan atılan söz mevzusu adımın, talebe ve öğretmenlerin gereksinimlerini karşılamadığını düşünüyor.

Mustafa Algül adlı veli, “Tam gün eğitim için hem küçüklere hem öğretmenlerin ihtiyaçlarının karşılanması gerek” derken, Serhat Tanış adlı veli ise “Okullar tam güne hazır değil” yorumunu yapmış oldu.

Buket Adahan, “Tam gün eğitim için ilkin altyapıyı hazırlamaları lazım” ifadelerini kullanırken, Kezban Özarı ise  “Tam gün eğitim için ilkin uygun koşullar sağlansın” dedi.

Veliler ne dedi?

Mustafa Algül: “Tam gün eğitim için hem küçüklere hem öğretmenlerin ihtiyaçlarının karşılanması gerek”

“Alt yapısı oluşturulduktan sonrasında tam gün eğitimin yararlı olacağını düşünüyorum. Örneğin tam gün olmadığı vakit çocuklar öğlen çıktı okuldan eve geldi. Akşama kadar hızla gelişen teknolojinin içinde ne kadar derslerine çalışsalar da verimli olmuyor. Asla eğer olmazsa burada olup teknolojiden birazcık daha uzakta olurlar. Alt yapı sağlam olsa çocuklar sağlam eğitim alırlar. Bazı sendikalar bu duruma karşı geliyor fakat onun yerine eğitim için yetkililerden alt yapının oluşturulması için talepte bulunmaları gerekiyor. Örneğin okulların durumu belli ilkin onu çözmeleri gerekir. Bana kalsa 5 gün süresince tam gün eğitim olması lazım fakat bunun için evlatların yiyecek yeme ihtiyacının karşılanması gerekir. Öğretmenlerin sıhhatli bir halde ders verebilmeleri için onlara ortam sağlamak gerekir.”

Serhat Tanış: “Okullar tam güne hazır değil”

“Bence tam gün eğitime geçmek yanlış şundan dolayı okullar hazır değil. Evlatların yiyecek yiyebileceği doğru muntazam yer yok. Bir insan bir adım atacağında daha öncesinden palanını programını yapması lazım. Plan program yapılmadan olmaz. Artık bizde ne diyeceğimizi bilmiyoruz.”

Buket Adahan: “Bir tek ‘tam gün eğitim’ demekle olmuyor”

“Eğer muntazam yapılırsa tam gün eğitimin yararlı yanları muhakkak vardır. Hemen hemen tam sisteme geçilmediği için çocuklar şuan ne yazık ki tam gün eğitimi yapamıyor. Bakanlarımızın da bu mevzu hakkında hiçbir şey yapmış olduğu yok. Hiçbir tepki vermiyorlar ikimiz de bekliyoruz. Siyasilerin, öğretmenlerin söylediği okulların durumlarıdır, yaptıkları hiçbir şey tam değil. Bir tek tam gün eğitim demekle olmuyor. Her şeyi hazırlayıp da yapmalarını istiyoruz. Ilkin bir altyapıyı hazırlamaları lazım ne yazık ki yalnız hadi bugün başladık deyip olmuyor. Bizde ne olacak bekliyoruz.”

Kezban Özarı: “Tam gün eğitim için ilkin uygun koşullar sağlansın”

“Çocuklarımız için uygun koşullar yaratılırsa tam gün eğitime karşı değilim. Uygun ortamdan kastım ise okul binalarının kafi hale getirilmesi, öğlen evlatların yiyecek ihtiyaçlarının giderilmesi şeklinde evlatların temel ihtiyaçlarının karşılanmasının sağlanması gerekir. Eğer bunun şeklinde temel gereksinimler karşılanmazsa çocuklarımız gün içinde ders değil eziyet görecekler. Tam gün eğitime geçilecekse ilkin alt yapı oluşturulmasını sonrasında tam gün eğitime geçilmesini bekliyoruz.”

Hüseyin Kaygısız: “Tam gün eğitimden hiçbir şey anlamadık”

“Bakanlık tam gün eğitimi çıkarttı fakat öğretmenler geçmedi. Ne vakit tam gün eğitim olsa bırakım oluyor. Öğlen biz çocuklarımızı almak zorunda kalıyoruz. Ben kızımı hususi okula vermiştim, orada tam gün eğitim vardı ve çok da fazla yararını gördüm. Fakat devlet okullarında tam gün eğitim yoktu o yüzden de vermek istemiyorduk, zorunlu kaldık. Şu sebeple öteki çocuğum üniversiteye gidince iki tarafı ödemeye gücümüz yetmedi, bu yüzden devlete verdik. En iyi okul diye TMK imtihanlarına girdi kazanmıştır çocuk fakat grevlerden dolayı bir türlü yararını göremiyoruz. Ne vakit tam gün eğitim olsa bırakım, sınavlar geliyor bırakım… Bu tam gün eğitimden hiçbir şey anlamadık.”