CTP Merkez Yönetim Kurulu eğitimle ilgili 14 maddelik önerilerini kamuoyuyla paylaştı. Önerilerde okulların iyi mi açılabileceği, sıhhat koşullarının iyi mi sağlanacağı şeklinde somut önerilere yer verildi. CTP hükümete “Ne yapacağınıza artık karar verin” çağrısı da yapmış oldu.
Ana karşıcılık Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP), yaşanmakta olan pandemi sürecinde hükümetin kararsız ve tutarsız yaklaşımları yüzünden belirsizliğe itilen eğitimi kurtarmanın mümkün bulunduğunu bildirdi. CTP Merkez Yönetim Kurulu eğitimle ilgili 14 maddelik önerilerini kamuoyuyla paylaştı. Okulların iyi mi açılabileceği, sıhhat koşullarının iyi mi sağlanacağı şeklinde somut önerilere yer verilen CTP açıklamasında, ‘salgın sürecinin yönetiminde olduğu şeklinde eğitimin de Covid-19 sonrası yeni normale adaptasyonunda kararsız ve tutuk davranan hükümete “Ne yapacağınıza artık karar verin” çağrısı yapılmış oldu. Okulların açılmasına iki haftadan kısa bir süre kalmış olmasına karşın hala her şeyin belirsiz olduğuna dikkat çekilen açıklamada ‘hükümetin ve bilhassa Eğitim Bakanlığı’nın göz önünde bulundurulması ihtiyaç duyulan birçok mühim noktayı atlamış olduğu ve kulağını yapıcı eleştirilere kapamış olduğu’ tespitine de yer verildi.
“Eğitim, bir ülkenin geleceğini belirlemekte en mühim araçlardan bir tanesi iken, geleceğimize dair bu ilgisiz tavrı sineye çekmemiz mümkün değildir” denilen açıklamada, kamuoyu ile paylaşılan önerilerin CTP Eğitim Komitesi’nin emekleri ve paydaşlarla meydana getirilen istişareler sonucu ortaya çıkmış olduğu kaydedildi ve başta Eğitim Bakanlığı olmak suretiyle tüm yetkililerin bu tarz şeyleri dikkate alması istendi.
Açıklamada CTP’nin eğitimle ilgili önerileri şu şekilde sıralandı:
“1-İlk ve orta eğitimin hangi şekilde uygulanacağının bir an ilkin belirlenmesi ve bunun aileleri de içeren tüm paydaşlar ile saydam ve net bir halde paylaşılması gerekmektedir.
2-2020-2021 öğretim yılı için Bakanlıkça belirlenen uygulama biçimi, anne-babaların çocuklarını okula gönderip-göndermeme kaygısı yaratmayacak açık, anlaşılır ve bilimsel temellere dayanan gerekçelerle belirlenmelidir
3-Öğrencilerin haftanın belirli günlerinde okulda olup öteki günlerde uzaktan eğitim ile tahsile devam etmesi planlanıyor ise, müfredat, ders uygulamaları ve beraberindeki ölçme değerlendirme kriterleri bilimsel eğitim şekilleri ile uyumlu şekilde tekrardan düzenlenmeli, öğrencilerde herhangi bir kaygıya yer bırakmayacak halde uzaktan eğitim içerik ve uygulama biçimleri evvel duyurulmalıdır.
4-Uzaktan eğitim uygulamalarına erişim mevzusunda tüm öğrencilerin eşit şartlarda olmadığı göz önünde bulundurularak bunun için samimi bir çözüm iradesi ortaya koyulmalıdır. Uzaktan eğitim araçlarından yaralanma mevzusunda dezavantajlı durumda olan öğrencilere parasız bilgisayar ve/yada web erişimi sağlama bağlamında girişimlerde bulunulması gerekmektedir.
5-Gerek 2019-2020 öğretim senesinde yaşanmış olan, gerekse 2020-2021 öğretim senesinde yaşanması olası eğitim kayıplarının iyi mi ve ne şekilde giderilebileceğine yönelik emek harcama, planlama ve destek programlar ivedilikle oluşturulmalıdır.
6-Okula dönüşün yalnız toplumsal mesafeli sınıfa dönüş olmadığının farkına varmak ve okul, talebe, öğretmen ve tüm okul çalışanlarının hijyen ve sıhhat koşullarının iyi mi düzenleneceği ilgili bakanlıklarca belirlenmeli, fiziki şartlarla beraber öğretmen ve personelin bu konudaki hazırlığı bir an ilkin tamamlanmalıdır.
7-Gene okula dönüşün mühim bir parçası olan toplu taşımanın da hijyen, toplumsal mesafe ve evlatların güvenli şekilde taşınması ilkeleri çerçevesinde düzenlenmesi gerektiği ve bu mevzuda da etken paydaş katılımının mutlak gereksinim olduğu unutulmamalıdır.
8-Mahalli bulaş sayılarının hızla arttığı bu zamanda, çocuklar, okul çalışanları ve öğretmenlerin sağlığının korunması amacıyla öğretmen ve eğitim çalışanlarının tümü ile talebe nüfusuna ise rast gele PCR testi uygulaması yapılmalı, bu testlerin hangi sıklıkta yeniden edileceği belirlenmeli ve bu doğrultuda yeter sayıda kontrol kiti temini düzenlenmelidir. Kontrol düzenlemesi yalnız kamu okullarını değil tüm eğitim kurumlarını kapsayacak şekilde yapılmalıdır.
9-Eğitimin yalnız kamu okullarında değil, hususi okul, kreş, etüt ve dershanelerde de sürdüğünün hatırlanması ve bu alanlarda da eğitim faaliyetlerinin toplumsal mesafe ve hijyen kurallarına dayalı gerçekleştirilmesi için kaide ve denetim mekanizmaları oluşturulmalıdır.
10-Bilimsel verilere ve internasyonal deneyime dayalı bir halde hem eğitim çalışanları hem de öğrenciler için risk gruplarının hangileri olduğu ve risk grubunda bulunan bu kişiler için iyi mi bir alternatif model üretileceği düşünülmelidir.
11-Sınıflarda toplumsal mesafenin sağlanmasına ek olarak okul binalarının öğretmen odaları, spor salonları, oyun alanları vb. öteki alanlarda da toplumsal mesafenin iyi mi korunacağına dair ciddi bir çalışmaya ve altyapı yatırımına gereksinim vardır.
12-Herhangi bir okulda vakaya rastlanması halinde izlenecek yalıtım ve karantina protokolünün nasıl sonuçlanacağı belirlenerek saydam bir halde tüm paydaşlar ile paylaşılmalıdır.
13-Hususi eğitim ihtiyacı bulunan öğrenciler ve aileleri için ise alternatif modeller tasarlanmalı, eğitimin mümkün olduğunca kesintisiz devam edebilmesinin yolları aranmalıdır.
14-Her kademede (okul öncesi, ilköğretim, ortaöğretim) öğrencilerin uzunca bir süre okulundan uzak kalması, yeni öğretim senesinde da okulundan uzakta kalma ihtimalinden negatif olarak etkilenmiş olma durumları dikkatsizlik edilmemelidir. Bu anlamda Ruhsal Danışmanlık ve Rehberlik hizmetlerinin daha etkin kullanılması gerekirse bu yönde hizmet alımına gidilmesi dikkate alınmalıdır.”