<>.theiaStickySidebar:after {content: ""; display: table; clear: both;}
Eğitim Bakanlığı, Türkiye’den öğretmen görevlendirilmesi ile ilgili yazılı izahat yapmış oldu. 1994 yılından itibaren her yıl Türkiye’den 30 öğretmenin görevli olarak Kıbrıs’a geldiği belirtilen açıklamada, ayni şekilde Kıbrıs’tan da Türkiye’ye 5 öğretmen göndermiş olduğu ifade edildi.
Açıklamanın tam metni şu şekilde:
Türkiye Cumhuriyeti ile meydana getirilen ve en sonuncusu 1994 senesinde imzalanan Eğitim,Bilim, Kültür ve Teknik Alanda İşbirliği Protokolü çerçevesinde Şimal Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Türkiye’de karşılıklı olarak öğretmen görevlendirilmesi gerçekleştirilmektedir.
Beş yıl süre ile görevlendirilen öğretmenler içinden her yıl vazife süresi dolan ortalama 30 öğretmenin yerine imzalanan protokol çerçevesinde yeni öğretmen görevlendirilmesi yapılmaktadır.
Gene aynı şekilde KKTC’den her yıl ortalama 5 öğretmen mütekabiliyet çerçevesinde bakanlığımızca Türkiye’de görevlendirilmektedir.
Meydana getirilen antlaşma gereği görevlendirilen öğretmenlerin maaşları vazife süreleri süresince vazife yaptıkları ülke tarafınca değil, görevlendirildikleri ülke tarafınca sağlanmaktadır. Kısaca vatanımızda vazife alan öğretmenlerin maaşları Türkiye Cumhuriyeti tarafınca sağlanmaktadır.
KKTC’de vazife alan öğretmenlerin büyük çoğunluğu teknik branşlarda olup, vatanımızda bu alanlarda öğretmen sıkıntısı yaşanmaktadır. 1994 senesinde imzalan protokole bağlı olarak Sn. Asım İdris’in de bakanlık yapmış olduğu kısa dönem de dahil olmak suretiyle, vatanımızda Türkiye’den görevlendirilen öğretmenlerin vazife almış olduğu görülmektedir. Kısaca Sn. Asım İdris yapmış olduğu açıklamalar ile açıkça yalan söylemekte ve kendisi ile çelişmektedir.
KTÖS ve KTOEÖS bu uygulanan prosedürü oldukça net olarak bilmelerine karşın, ilk olarak kamuoyuna oldukca sayıda öğretmenin bu yıl talep edilmiş şeklinde yansıtarak yanlış idrak oluşturmuş, akabinde ise vatanımızda eğitim adına vazife icra eden öğretmenlerimizi “ajanlık” ile suçlayarak ülkemiz öğretmenleri ile görevlendirilen öğretmenlerimiz arasına nifak tohumları atmaya ve ayrımcılık yaratmaya çalışmıştır.
“Sendikal hak” yada “fikir özgürlüğü” adı altında yaptıkları açıklamalarla devletimize, anavatanımıza, ulusal değerler ve ulusal tarihimize hakaret etmeyi, dayanıksız suçlamalar ve ithamlarda bulunmayı alışkanlık haline getirenleri kamuoyunun vicdanına ve takdirine bıraktığımızı belirtmek isteriz.
Ulusal Eğitim ve Kültür Bakanlığı olarak eğitim adına emek veren kıymetli öğretmenlerimizin, vazife yaptıkları okullarda emek verme barışını ve huzurunu bozacak bu ve buna benzer haksız, yakışıksız söylemlere saygınlık etmeyeceklerine dair güvenimizin de tam bulunduğunu birkez daha vurgulamaktayız.