8 hafta kurs görmüş oldu!

Mağusa’da çalmış olduğu iş yerinden maaşını alamadığı için vaka çıkardığı ve 1 Eylül itibariyle ikametgah izni bittiği sebebi öne sürülerek 15 günlüğüne merkezi cezaevine gönderilen Kamerunlu K.V.C.’nin, İnternational Business Management School adlı meslek okulunda 8 hafta eğitim görmüş olduğu ortaya çıktı.

Didem MENTEŞ

Mağusa’da çalmış olduğu iş yerinden maaşını alamadığı için vaka çıkardığı ve 1 Eylül itibariyle ikametgah izni bittiği sebebi öne sürülerek 15 günlüğüne merkezi cezaevine gönderilen Kamerunlu K.V.C.’nin, İnternational Business Management School adlı meslek okulunda bir dönem eğitim görmüş olduğu ortaya çıktı. Yükseköğrenim Dairesi Müdürü Ziya Öztürkler’in “yükseköğrenimde kaydı yok. Bir eğitim merkezinde kaydı yapılmış, sonrasında devam etmemiş ve kaydı yenilememiştir”’ açıklaması peşinden”, hanım K.V.C.’nin İşletme Yönetim Okulu’nda kısa süre kurs almış olduğu öğrenildi.

Kamerunlu K.V.C.’nin , 8 hafta süresince İnternational Business Management eğitim görmüş olduğu, okul Direktörü Bülent Çetinkaya tarafınca YENİDÜZEN’e doğrulandı.  Çetinkaya, K.V.C.’nin Ocak 2017’e İşletme ve Yönetim Kısmı’ne kayıt yaptırdığını, 16 Haziran’da bahar periyodunun tamamladığını sonrasında K.V.C.’nin devamsızlığı olduğu ve kaydını yenilemediğini deklare etti

Merkezi Başkent Lefkoşa’da bulunan, Eğitim Bakanlığı’na bağlı Hususi Okullar ve Dershaneler Tüzüğü kapsamında 2011 yılından beri mesleki eğitim veren İnternational Business Management School’a Ocak 2017’de kayıt yaptırdığı öğrenilen K.V.C.’nin, yalnız 8 hafta ders görmüş olduğu ve sonrasında kaydını yenilemediği açıklandı.

İnternational Business Management School öğrencisiydi!

Kamerunlu K.V.C.’nin söz mevzusu İşletme Yönetim Okulu’nda 8 hafta süresince eğitim görmüş olduğu, İnternational Business Management School Direktörü Bülent Çetinkaya tarafınca YENİDÜZEN’e doğrulandı.  Bülent Çetinkaya, Kamerunlu K.V.C.’nin Ocak 2017’e İşletme ve Yönetim Kısmı’ne kayıt yaptırdığını, 8 hafta süresince kursa katıldığını söylemiş oldu.

Çetinkaya, 16 Haziran’da devrin tamamladığını belirterek, Haziran ayı sonu itibariyle K.V.C’nin okulla ilişkisi kalmadığını kaydetti. Çetinkaya, K.V.C.’nin okula herhangi bir borcu bulunmadığını da aktararak, K.V.C.nin kaydını yenilemediği için kayıtlardan silindiğini açıkladı.

Bülent Çetinkaya, okul olarak kendilerinin meslek dallarıyla ilgili sertifika verdiklerini, kimlik, geçişlik ve muhaceret belgeleri ibrazına gore kayıt işlemlerinin yapıldığını söylemiş oldu.

Çetinkaya, Eğitim Bakanlığı’na bağlı okulun bir meslek okulu olup, kurslar düzenlediğini ve başarıya ulaşmış olanlara sertifika verildiğini altını çizdi.

Sanıvar, Mahkemenin, ‘kaçak çalıştırma ve 4 aylık maaşın ödenmemesi’ sebebiyle Zizi Pizza adlı işyeriyle ilgili soruşturma başlatılması emri verdiğini, söz mevzusu iş yerine hukuk davası açılacağını da belirtti

Avukat Sanıvar: “İş yeri hakkında soruşturma başlatıldı”

YENİDÜZEN’e konuşan K.V.C.’nin avukatı Ramadan Sanıvar ise müvekkili K.V.C’nin Ekim 2016’da 30 günlük gezgin vizesiyle adaya giriş yaptığını, sonrasında İnternational Business Management School’a kayıt yaptırarak talebe bulunduğunu, talebe izniyle adada yaşadığını belirtti.

Sanıvar, K.V.C.’nin Ocak 2017’de Zizi Pizza’da çalışmaya başladığını, son 4 aylık maaşını alamadığını ve Eylül ayı itibariyle okul kaydını yenileyemediğinden dolayı 1 Eylül’de muhaceret iznin bittiğini, ülkede kaçak durumuna düştüğünü açıkladı. Sanıvar, mahkemenin ikametgah izni olmadığı için zanlı K.V.C’yi 15 gün süreyle merkezi cezaevine gönderdiğini aktararak, müvekkilinin yasal statüye haiz olabilmesi için yalnız okul harcının ödenmesinin kafi olacağını açıkladı.

Sanıvar, Mahkemenin, ‘kaçak çalıştırma ve 4 aylık maaşın ödenmemesi’ sebebiyle Zizi Pizza adlı işyeriyle ilgili soruşturma başlatılması emri verdiğini deklare etti.

Ek olarak Sanıvar, bir öğrencinin çalıştırılmasının sadece Muhaceret Dairesi’nin iznine doğal olarak bulunduğunu belirterek, “talebe, adaya eğitim amaçlı oturma izniyle geldiği için eğer İçişleri Bakanlığı ve Muhaceret Dairesi onayı olmaksızın çalıştırılırsa kaçak durumuna düşer” dedi.

Devrimci İşçi Sendikaları Federasyonu Genel Sekreteri Koral Aşam ise K.C.V.’nin angarya çalıştırılması, emek sömürüsünün sembolü haline gelmiş olmasının sendika açısından mühim olduğuna dikkat çekerek, bu anlamda Emek verme Dairesi’ne başvurup soruşturma ve araştırma talep edeceklerini deklare etti.

Aşam: “Emek verme Dairesinden talepte bulunacağız”

Kaçak çalıştırma mevzusuyla Devrimci İşçi Sendikaları Federasyonu Genel Sekreteri Koral Aşam, K.C.V.’nin angarya çalıştırılması, emek sömürüsünün sembolü haline gelmiş olmasının sendika açısından mühim olduğuna dikkat çekerek, iş hayatındaki emek sömürüsüyle ilgili ellerinden gelenin fazlasını yapacaklarını,  bu anlamda Emek verme Dairesi’ne başvurup soruşturma ve araştırma talep edeceklerini deklare etti.

Ayrıca mevzuyla ilgili Zizi Pizza işletmecisinin görüşü de alınması için birkaç kez arandı, sadece kendisine ulaşılamadı.

Koral Aşam: “Emek verme Dairesi’ne başvurup, soruşturma talep edeceğiz”  

Devrimci İşçi Sendikaları Federasyonu Genel Sekreteri Koral Aşam, K.C.V.’nin angarya çalıştırılması, emek sömürüsünün sembolü haline gelmiş olmasının sendika açısından mühim olduğuna dikkat çekerek, iş hayatındaki emek sömürüsüyle ilgili ellerinden gelenin fazlasını yapacaklarını,  bu anlamda Emek verme Dairesi’ne başvurup soruşturma ve araştırma talep edeceklerini deklare etti. Kaçak çalıştırılan K.C.V.’nin mahkeme harcamalarını üstleneceklerine dair, K.C.V.’nin avukatı Ramadan Sanıvar’a ulaştıklarını, bu mevzuda gönüllü olduklarını söylediklerini aktaran AŞam, Sanıvar’ın dava sürecinde hukuki desteğe ihtiyacı olmadığını, sendikanın avukatıyla ortaklık yapmayacağını söylediğini aktardı. Aşam, “Sendika ile iş birliği yapmayacağım, siz, yalnız okul borcunu ve kaydını ödeyin, sorun bir tek budur şeklinde bir çıkışı oldu. Hatta kızı cezaevinde ziyaret etmememizi aksi takdirde bizi Barolar Birliği’ne yakınma edeceğini söylemiş oldu. Israrla bizi görüştürmek istemiyor.  Israrla ilgiliyi okul harcına ve toplanması gereke para üzerine yoğunlaştırmaya çalıştı. Bu anlamda işveren de ödeyeceğini söylemiş oldu. Fakat derhal akabinde Yüksek Tahsil Dairesi Müdürü bir izahat yaparak, K.C.V.’nin ülkede öğrencilikle ilgili bir borcu, kaydı ve ilişkisi olmadığını deklare etti. Bir dönem mesleki bir okula kayıt yaptırmış ondan sonrasında kayıt yenilememiş ve borcu olmadığını, kızın talebi de bulunmadığını belirtti. Ramadan Sanıvar ise ısrarla ilgiyi oraya çekmeye çalışır. Ne hayata geçirmeye çalıştığını biz anlamadık” dedi.

Avukat Sanıvar:  “İş yeri için şikayette bulunduk, soruşturma başlatıldı. Hukuk davası da açacağız”

YENİDÜZEN’e konuşan K.V.C.’nin avukatı Ramadan Sanıvar ise müvekkili K.V.C’nin Ekim 2016’da 30 günlük gezgin vizesiyle adaya giriş yaptığını, sonrasında İnternational Business Management School’a kayıt yaptırarak talebe bulunduğunu, talebe izniyle adada yaşadığını belirtti.

Sanıvar, K.V.C.’nin Ocak 2017’de Zizi Pizza’da çalışmaya başladığını, son 4 aylık maaşını alamadığını ve Eylül ayı itibariyle okul kaydını yenileyemediğinden dolayı 1 Eylül’de muhaceret iznin bittiğini, ülkede kaçak durumuna düştüğünü açıkladı. Sanıvar, mahkemenin ikametgah izni olmadığı için zanlı K.V.C’yi 15 gün süreyle merkezi cezaevine gönderdiğini aktararak, müvekkilinin yasal statüye haiz olabilmesi için yalnız okul harcının ödenmesinin kafi olacağını açıkladı.

Sanıvar, bir öğrencinin çalıştırılmasının sadece Muhaceret Dairesi ‘nin iznine doğal olarak bulunduğunu belirterek, “talebe adaya eğitim amaçlı oturma izniyle geldiği için eğer İçişleri Bakanlığı ve Muhaceret Dairesi onayı olmaksızın çalıştırılırsa kaçak durumuna düşer” dedi.

YENİDÜZEN’e konuşan K.V.C.’nin avukatı Ramadan Sanıvar ise müvekkilinin Ekim 2016’da 30 günlük gezgin vizesiyle adaya giriş yaptığını, sonrasında İnternational Business Management School’a kayıt yaptırdığını söylemiş oldu. Ocak 2017’de ise Zizi Pizza’da çalışmaya başladığını, son 4 aylık maaşını alamadığını ve Eylül ayı itibariyle okul kaydını yenileyemediği sebebiyle 1 Eylül’de muhaceret iznin bittiğini aktardı.

“İddialar mesnetsiz”

Ayrıca Ramadan Sanıvar, kendisinin Afrika Öğrenciler Birliği’nin gönüllü avukatı bulunduğunu, bu yüzden üç kez ödüllendirildiğini dolayısıyla zanlı K.V.C.’nin de savunmasını onun yapmasını istediğini belirterek, Dev-İş sendikasının hakkında yapmış olduğu ithamların doğru olmadığını savundu. Sanıvar, “ilk olarak Dev-İş Sendikasının gerek görsel gerekse yazılı basında yapmış olduğu açıklamaların doğru olmadığını Zizi Pizza adlı işyeri sahibinin beni bu davada yetkilendirmediğini ve/yada yönlendirmediğini ve/yada Avukat olarak kesinlikle tutmadığını belirtmek isterim” dedi.

Sanıvar, müvekkili K.V.C.’nin talimatı doğrultusunda Zizi Pizza adlı işyeri sahibi C.A. hakkında, müvekkilinin çalıştırılıp maaşlarının ödenmediği aylar için de hukuk davası ikame edeceğini ve mahkeme direktifiyle başlatılan soruşturma gereği C.A. aleyhine, poliste müvekkiline ifade vermesinde de destek bulunduğunu dile getirdi. Sanıvar, “C.A. ile uzaktan yakından bir ilişkim olmadığı şeklinde, güvence duruşmasında Mağusa Kaza Mahkemesi avlusunda kendisine niye müvekkilimin maaşını ödemedin sorusunu bile yöneltmiş biriyim” dedi.

“Kendi avukatlarını devreye sokmak etik değildir”

Sanıvar, Dev-İş sendikasının iddialarının mesnetsiz bulunduğunu savunarak, şunları söylemiş oldu: “Dev-İş sendikasının iddialarının mesnetsiz olduğu şeklinde mesleğime ve onuruma hakaret ve hücum niteliğindedir.

Bu açıklamaların beni rencide ettiğini ve itibarımı sarsmaya yönelik bulunduğunu, ilgili davada gönüllü olarak herhangi bir avukat tutarı ve/yada müdafa harcaması almadan temsil edeceğimi de kayıtlı bulunduğum Barolar Birliği’ne aktarmış bulunmaktayım. Şunu söylemek isterim ki bu sendikanın açıklaması politiktir, siyasal bir amaç gütmektedir. Kim bilir hükümeti protesto etmek için medyaya yansıyan bu vakası kullanmaya iş koşturmacasındadır. Dev-İş Sendikası eğer hakkaten destek olmak isteseydi bu tür polemiklere girmez, profesyonelce davranırdı. Mağdur durumdaki müvekkilim üstünden prim hayata geçirmeye, oyunlar oynamaya kimsenin hakkı yoktur. Dün meydana gelen (geçtiğimiz gün) açıklamamda müdafa masraflarının ödenmesine gerek olmadığını herhangi bir sendika ve/yada kurum kuruluşun destek olmak istiyorsa okul harcamaları mevzusunda destek olabileceğini de dile getirdim. “Savunmasını üstleniyorum” diyerek hale hazırda avukatı olan müvekkilime sırf kendi sendikasından övgü dolu sözler paylaşılsın, gündeme gelsin, tabiri caizse show yapsın diye kendi avukatını devreye sokmaya çalışmak hiçbir şekilde etik değildir. Bu kadar senedir Dev-İş Sendikası neredeydi? Bugüne dek otellerde işyerlerinde 10 liraya kaçak çalıştırılan yüzlerce talebe Mahkemelerde yargılanıp sınır dışı edildi, medyaya yansımadı. Bugüne dek Dev-İş sendikası niye avukatını böylesi meselelerde görevlendirmedi ya da Merkezi Cezaevine gidip ziyaret etme gereği duymadı? Şimdi bu sendika emek sömürüsü medya tarafınca gündeme taşındığı için sırf medyada yer almak amacıyla yalnız polemiğe girmeyi tercih ederek kendini ispatlamaya, halkın gözünde kuvvetli bulunduğunu göstermeye iş koşturmacasındadır. Gene yeniden etmek isterim bu polemikler profesyonellikten uzaktır. Müvekkilimin yasal statüye haiz olabilmesi, cezaevinden kurtulabilmesi için yalnız okul masraflarının ödenmesi yeterlidir”

Sanıvar, bu mevzuya son noktayı Umay Group Direktörü Hüseyin Umay’ın koyduğunu ifade ederek, K.V.C.’nin şirket olarak okul masraflarının tamamını karşılayabileceklerini, olayın insani boyutunun tartışılamayacak derecede acıklı bulunduğunu, cezaevinden çıktıktan sonrasında da şirketinin bünyesindeki mağazalarda yarı zamanlı iş imkanı sağlayabileceklerini kendisine aktardığını dile getirdi.