CTP: Eğitim gözler önünde eriyor!

1-  Eğitimin her kademesinde yaşanmış olan yitik ve zarar kabul edilemez bir boyuta ulaştı.

2-  Bir buçuk bilimsel nitelikli yılda temel ve orta eğitim, salgın bahane edilerek gözden çıkarıldı.

3-  Uzaktan eğitim öğretmen, talebe ve ailelerin özverileri, beceri ve kaynaklarına bırakıldı

4-  Devlet-özel okul arasındaki sosyoekonomik farkları oldukca daha derinden hissettik.

5- Eğitim Bakanlığı uzaktan eğitimdeki eksikleri görmezden geldi.

6- Yılların kanayan yarası olan kolej giriş sistemi can yakmaya devam ediyor.

Cumhuriyetçi Türk Partisi, eğitimde yaşanmış olan sorunlara dikkat çekti, Eğitim Bakanlığı ve hükümetin duyarsızlığı sebebiyle fena bir dönem geçirildiğini altını çizdi.

CTP’den meydana getirilen yazılı açıklamada, bir buçuk yılda hem bilimsel nitelikli hem de psikososyal yönden çocuklar ve gençlerin yaşamış olduğu kayıpların iyi mi giderileceğine dair de hala somut bir plan sunamayan bakanlığın, bilimsel nitelikli senenin dört dönem olacağını söyleyerek gene altı boş ve uygulanabilirliği yönünde kuşku yaratan önermelerle gündemi geçiştirmeye çalışmakta olduğuna dikkat çekildi.

“Salgın sebebi ile okulları açmayan aynı Bakanlık ve Bakan, dört bine yakın öğrenciyi pozitif olay sayısı günde altı binin üstünde seyreden ve geçtiğimiz bir yılda eğitimin orada da uzaktan devam etmiş olduğu bir ülkeye, üstelik program içinde ne olduğu belli olmayan, yaşanmış deneyimler ve geçmişten gelen endişeler giderilmeden kamplara talebe göndermek oldukca mu önemliydi?”

Açıklamada koleje giriş sistemine de eleştiriler sıralanarak “Yılların kanayan yarası olan kolej giriş sistemi can yakmaya devam ediyor” denildi, imtihan öncesi yaşanmış olan PCR rezaleti ile “umursamazlık ve planlamadan yoksunluğun” gözler önüne serildiğine vurgu yapılmış oldu.

CTP’nin eğitim açıklamasında “Tüm bunlar asla olmamış benzer biçimde, salgın sebebi ile okulları açmayan aynı Bakanlık ve Bakan, dört bine yakın öğrenciyi pozitif olay sayısı günde altı binin üstünde seyreden ve geçtiğimiz bir yılda eğitimin orada da uzaktan devam etmiş olduğu bir ülkeye, üstelik program içinde ne olduğu belli olmayan, yaşanmış deneyimler ve geçmişten gelen endişeler giderilmeden kamplara talebe göndermek oldukca mu önemliydi?” denildi.

İşte izahat:

“EĞİTİM GÖZLER ÖNÜNDE ERİYOR!

Bir buçuk senedir dünya gündemini meşgul eden covid-19 salgını sebebiyle tahrip olan iktisat ve üstündeki yükü taşımaya çalışmaktan omurgası yerle bir olmuş sıhhat sistemi ile beraber şüphesiz eğitimin her kademesinde yaşanmış olan yitik ve zarar kabul edilemez bir boyuta ulaşmıştır.

Vatanımızda geçtiğimiz bir buçuk bilimsel nitelikli yılda temel ve orta eğitimin, salgın bahane edilerek gözden çıkarıldığına tanık olduk. Uzaktan eğitim yapıldığı sanılan bu üç dönemde her şey öğretmen, talebe ve ailelerin özverileri, beceri ve kaynaklarına bırakıldı ve aslen eğitim-öğretimi planlama ve uygulamadan görevli Eğitim Bakanı “öğretmenler aşılanmadan okulları açmayacağız” demekten başka herhangi bir planlama ve uygulama gerçekleştirmedi. Bilhassa devlet-özel okul arasındaki sosyoekonomik farkları oldukca daha derinden hissettik. Uzaktan eğitime geçiliyor demekle bunun mümkün olamayacağını, eğitim hakkının bir parçasının da eğitime erişim bulunduğunu ve uzaktan eğitim şartlarında bunun internete ve dijital araçlara erişim ile sadece mümkün olacağının açıkça göz ardı edildiğini artık biliyoruz. Eğitim hakkına tam anlamıyla erişimi sağlamak için hiçbir gereksinim analizi, stratejik planlama, altyapı yatırım ve geliştirmesi yapmayan Ulusal Eğitim Bakanlığı bu eksikleri görmezden gelmiş olarak, uzaktan eğitimin başarı göstermiş yürütüldüğünü iddia ediyor.

Bu geçtiğimiz bir buçuk yılda hem bilimsel nitelikli hem de psikososyal yönden çocuklar ve gençlerin yaşamış olduğu kayıpların iyi mi giderileceğine dair de hala somut bir plan sunamayan bakanlık, bilimsel nitelikli senenin dört dönem olacağını söyleyerek gene altı boş ve uygulanabilirliği yönünde kuşku yaratan önermelerle gündemi geçiştirmeye iş yapmaktadır.

Aynı umursamazlık ve planlamadan yoksunluk ile kolej sınavına giriş için koşul olarak getirilen PCR testlerinin sınava girilecek okullarda yapılacağı duyurusu yapılmış, yaşanmış olan kaostan sonrasında devamlı olduğu benzer biçimde karar değiştirilmiştir.

Yılların kanayan yarası olan kolej giriş sistemi can yakmaya devam ediyor. Geçtiğimiz bir buçuk yılda pandemi şartlarının bir avantaja dönüştürülerek kolej eğitiminin daha yaygın hale getirilebilmesi, öğrencilerin yarış atı benzer biçimde sıralama sınavına doğal olarak tutulması yerine informasyon ve beceri kazanımlarını ölçebilecek değerlendirme yaklaşımlarının uygulamaya koyulabilmesi mevzusunda ise asla adım atılmamıştır.

Tüm bunlar asla olmamış benzer biçimde, salgın sebebi ile okulları açmayan aynı Bakanlık ve Bakan, dört bine yakın öğrenciyi pozitif olay sayısı günde altı binin üstünde seyreden ve geçtiğimiz bir yılda eğitimin orada da uzaktan devam etmiş olduğu bir ülkeye, üstelik program içinde ne olduğu belli olmayan, yaşanmış deneyimler ve geçmişten gelen endişeler giderilmeden kamplara talebe göndermek oldukca mu önemliydi?

Aydınlık yarınlarımızın güvencesi olan çocuklarımızı popülist yaklaşımlarınıza kurban edemeyiz. Öteki tüm alanlarda olduğu benzer biçimde eğitimde de kaos yaratmaktan öte asla birşey yapamadınız. İstifa etmekten başka hiçbir seçeneğiniz kalmamıştır.

Cumhuriyetçi Türk Partisi
11.06.2021″