“Haftada 2 gün okula gitmekle eğitim olmaz”

Fehime ALASYA

Ülke genelinde ilköğretimde toplam 18 okulda 9 bin 600 talebe eğitime pandemi gölgesinde ‘seyreltilmiş’ olarak devam ediyor.

“Haftada 2 gün okula gitmekle eğitim olmaz, pandemi artık hayatımızın gerçeği” diyen aileler ise bu durumdan rahatsızlığını dile getirerek, kalıcı çözüm istiyor.

KTÖS Eğitim Sekreteri Burak Maviş seyreltilmiş eğitimle beraber evlatların okulda bulunmadığı sürede haftada 7 buçuk sınıf kaybı bulunduğunu ifade ederken, Ulusal Eğitim ve Kültür Bakanı Olgun Amcaoğlu, olay istatistikleri ve salgını da dikkate alarak seyreltilmiş eğitimi masaya yatırıp tüm taraflarla değerlendireceklerini beyan etti.

Aileler, ‘seyreltilmiş eğitim’ ile dönüşümlü olarak haftada 2 ve 3 gün öğrencilerin okula gitmesini  kapsayan eğitim şekline  tepki gösterdi.

Seyreltilmiş eğitimle resmi dinlence birleşti, “evladımız 5 gün okula gitmedi”

Seyreltilmiş eğitim ile birleşen resmi tatillerle beraber kimi hafta okula gidiş günlerinin daha da düştüğünü dile getiren birçok veli, kalıcı çözüm üretilmesini ve evlatlarının güvenli ortamda tam zamanlı, haftada beş gün okula giderek eğitim almasını istedi.

Haftada 2 gün eğitim alan ve kimi zaman de resmi tatile denk gelen kayıpla beraber çocuğunun toplam beş gün eğitim kaybı bulunduğunu özetleyen bazı veliler ise “Haftada 2 gün okula gelmekle eğitim olmaz” diyerek siyan etti.

Uzun vadeli çözüm talep edildi

Değişik çözümler üretilerek, tüm evlatların tam zamanlı okula gitmesi icap ettiğini korumak için çaba sarfeden veliler, bu taleplerini dile getirmiş olduğu süre Eğitim Bakanlığı’na yönlendirildiklerini söyledi.

Ülkedeki okullar ve kalabalık okullardaki derslik sayılarının arttırılması icap ettiğini kaydeden birçok veli, “Pandemi olsa da olmasa da 35 kişilik sınıflar aslına bakarsanız verimli değil” diyerek uzun vadeli çözüm üretilmesi icap ettiğinin altını çizdi.

Yaşam şartlarımız pandemiye gore düzenlenmeli

Pandeminin artık uzun seneler hayatımızda olacağını dile getiren birçok veli, yaşam şartlarının da acilen buna gore değiştirilmesi icap ettiğini beyan etti.

Ülkedeki toplumsal yaşamın düzgüsel seyrinde devam ettiğini, buna rağmen eğitimin hala normale dönemediğini işaret eden veliler, pandemi şartlarında tam zamanlı eğitimi kapsayan çözüm üretilmesini istedi.

“Okullar oldukça güvenli, devamlı kontrol isteniyor”

Okulların her hafta sorgulanan testler sebebiyle oldukça güvenli ortamlar bulunduğunu da dile getiren veliler, YENİDÜZEN’e ‘seyreltilmiş eğitimi’ değerlendirdi…

Ulusal Eğitim ve Kültür Bakanı Olgun Amcaoğlu:

“Eğitimi masaya yatırıp tüm taraflarla değerlendireceğiz”

Eğitim Bakanı Olgun Amcaoğlu, bulaş seviyesinin geleceği noktaya gore Sıhhat Bakanlığı raporları ve eğitimcilerle tekrardan konuşup ‘seyreltilmiş eğitimi’ masaya yatıracaklarını belirtti. Amcaoğlu, “Hedefimiz, sağlığı da göz ardı etmeden tam zamanlı eğitime geçmek” dedi. 

Ders kayıplarının had safhada olmadığını korumak için çaba sarfeden Amcaoğlu, her şeye karşın ‘seyreltilmiş eğitimden’ tam zamanlı eğitime geçiş için çaba sarf edeceklerini söyledi.

Amcaoğlu, “Yalnız ders değil, sosyolojik ve ruhsal açıdan da çocuklarla ilgili tüm mevzuları değerlendiriyoruz. Bundan dolayı tam zamanlı eğitim istiyoruz.” dedi. 

Eğitimin başlamasından bu yana okullarda görülen bulaş seyrinin fena bir seviyede bulunmadığını özetleyen Amcaoğlu, “Bulaş seviyeleri şu an yüzde yarımın da altındadır, %0,37’dir. %2’nin üstünde olmadığı sürece problem olmaz. Bundan dolayı bu haftaki sonuçlara gore bu mevzuyu oturup detaylı olarak masaya yatıracağız” şeklinde konuştu. 

VELİLER NE DÜŞÜNÜYOR? VELİLER NE DÜŞÜNÜYOR?

“Sıhhat önlemleri alınmış ortamda tam zamanlı eğitim istiyoruz”

Mehmet Sıtkıoğlu: “Değişik çözümler üretilip tümü tam zamanlı okula gitse oldukça daha güzel”

“Eğitimde oldukça fazla kopukluk oluyor, çocuklar adapte olmakta oldukça zorlanıyor. Biz çalıştığımız içlin çocuklarımız da etüt’e gitmek zorunda kalıyor.  Evlatların eğitim durumu asla iyi değil. Keşke başka bir sistem bulsalar da tüm çocuklar, kalabalık olmayan sınıflarda tam gün okula gelse. Bu talebimizi dile getirdiğimiz süre bizi genel anlamda bakanlığa yönlendiriyorlar. En azından çocuklarımız sabahçı yada öğlenci olarak ayrılsaydılar da tam gün gelseydiler. Bu şekilde bile olsa sürsün fakat gene de değişik çözümler üretilip tümü tam zamanlı okula gitse oldukça daha güzel olur.”

Senem Eskidemir: “Bu salgının biteceği yok, devlet kalıcı tedbirler almalı”

“Bu şekilde eğitim almalarının ufaklıklara büyük bir katkısı maalesef yok. Geri kalıyorlar, bigün gidip bigün evde oluyorlar ve adapte olamıyorlar. Tam zamanlı eğitime giden kuzenlerinin defterleriyle derslerini karşılaştırıyorum ve geri kaldıklarını görüyorum. Okullar ve kalabalık okullardaki derslik sayıları arttırılmalı. Pandemi olsa da olmasa da 35 kişilik sınıflar aslına bakarsanız verimli değil, bu yüzden artık bu mevzu uzun zamana da yayılsa detaylı olarak ele alınmalı.

Ek binalar niçin yapılmıyor, bu kadar mı zor? Ben çalışmayan bir anneyim ve çocuğumla evde ilgileniyorum, ya çalışan anneler ne yapsın… Bu salgının biteceği yok, devlet kalıcı tedbirler almalı.”

Mehmet Ehemmiyet: “Asla yoktan iyidir fakat her şeye karşın tedbirler alınıp tam zamanlı eğitme geçilmeli”

“Asla yoktan iyidir diye düşünüyorum fakat her şeye karşın tedbirler alınıp tam zamanlı eğitme geçilmeli. Vakalar artıyor, bu şekilde devam etmek de kaçınılmaz olacaktır. Okula gitmediği günlerde evde bizimle süre geçiriyor, ödev yaptırıyoruz, ilgileniyoruz, en büyük mesuliyet da ebeveyn olarak bizlere düşüyor fakat biz de çalışıyoruz. Gene de yönetim etmeye çalışıyoruz. Okullarda devamlı testler soruluyor, bence buralar oldukça güvenli.” 

Afra Yılmaz Öge: “Çocuklar okuldan soğuyor”

“Online eğitimden daha iyi fakat keşke gene de tam zamanlı olsa. Çocuklar okuldan soğuyor. Keşke daha çok derslik yapılsa, daha oldukça okul yapılsa da bu kadar kalabalık olmasa. Bugün önlem alınmadan tüm haftayı gelsin, tüm derslik gelsin deseler de korkuyoruz, sınıflar oldukça kalabalık. Tam gün eğitim alalım istiyoruz fakat sağlığımızı da riske atmamalıyız.”

Hasan Hocaoğlu: “Haftada iki gün okula gitmekle eğitim olmaz, evlatlarımızın hepsi, her gün okula gitmeli”

“Devlet daha çok sınıf yapmalı, evlatlarımızın hepsi, her gün okula gitmeli. Haftada iki gün okula gitmekle eğitim olmaz. Beşinci derslik bir torunum var, ortaokul sınavına girmek istedi, mecburen dışarıdan ders aldırıyoruz, haftada 2 gün okula gelmekle iyi mi başarsın?

Esme Barın: “Öğretmenlik okuyan bir sürü gencimiz var, okullar, sınıflar arttırılmalı”

“Evlatların her günü değerlidir ve boş geçirmemeli. Bu çocuklar haftada 2 yada en fazla üç okula geliyor ve öteki günlerde de nene ve dedelerle geçiriyor. Öğretmenlik okuyan bir sürü gencimiz var, okullar, sınıflar arttırılmalı. Çocuklar bigün öğrendiğini yine edip yeni mevzuya geçene de üstünden iki gün geçiyor, öğrendiğini de unutuyorlar. Her yer açıldı, okullar eski haline geri gelmedi.”

Elena Gökşen: “Tatille beraber 5 gün okula gelemedi, okuma yazmayı sökmekte zorlanıyor”

“Çocuğum birinci derslik, okuma yazmayı sökmeye yeni başladı. 29 Ekim’de bayram vardı, okul tatildi, akabinde Salı günü okula gelmesi gerekiyordu aslına bakarsanız, tatille beraber 5 gün okula gelemedi. Resmi tatiller de araya girmiş olduğu süre, haftada 2 gün ile eğitim olmaz. Nene ve dedelerle iyi mi eğitim sürdüreceğiz ki, eğitim sınıfta olur. Yetkililer bu duruma çözüm bulmalı.”

Melek Çimen: “Her yer açıldı, hepimiz artık çift aşılı, çocuklar niye yarım yamalak okula geliyor?”

“Çocuklar her gün okula gitsin. Okulda kayıpları olmasın diye oldukça uzun süre geçiriyorlar, evde ise oldukça ödev yapıyorlar, minik evlatları daha azca okula getirip ailelere daha çok mesuliyet vermek oldukça yanlış. Ailelerin de yükü artıyor. 90 dakika sınıfta kalıyorlar, ara ara mola veriyorlar fakat bu oldukça uzun süre. Sonrasında da yakınma geliyor, çocuk durmuyor diye, iyi mi dursun, sıkılıyor. Büyük inan bile sıkılır. Bu mevzulara çözüm bulup artık tam zamanlı eğitime geçilmeli.”

Zeynep Sarpçı:  “Her yer açıldı, hepimiz artık çift aşılı, çocuklar niye yarım yamalak okula geliyor ki?”

“Bu şekilde eğitimden kopuyorlar. Bigün gel, bigün gelme eğitim olmaz ki… Eve oldukça fazla ödev geliyor, bizlere de görevler düşüyor. Eğitimi biz ebeveynler mı vereceğiz? İşleyen anneler ne yapsın, iyi mi yemeğini ve temizliğini yetiştirsin de çocuğuna ödev yaptırsın… Her yer açıldı, hepimiz artık çift aşılı, çocuklar niye yarım yamalak okula geliyor ki?”

Mehmet Kaymakamtorunları: “Pandeminin biteceği yok, bu şartlara gore çözümler bulunmalı”

 “Seyreltilmiş eğitim bence asla kafi değil. Esasen bigün gelip bigün gelmiyoruz, araya Resmi Dinlence de girince okula beş gün gelmeyen çocuklar oluyor. Bu asla adil değil. Bu duruma çözüm bulunmalı. Sınıfların arttırılması, sınıftaki talebe sayılarının azaltılması ve her gün eğitime geçilmeli. Pandeminin biteceği yok, vaklar bir çıkar bir düşer, artık pandemi şartlarına gore kalıcı ve uzun vadeli çözümler bulunmalı.”

KTÖS Eğitim Sekreteri Burak Maviş:

“Haftada 7 buçuk sınıf kayıpları var”

Sendikaya resmi olarak hemen hemen ulaşan bir yakınma bulunamadığını belirten KTÖS Eğitim Sekreteri Burak Maviş, mevzuyla ilgili bakanlığa onlarca defa çözüm önerileri sunduklarını söyledi. 

Evlatların okulda bulunmamasıyla ilgili haftada 7 buçuk sınıf kaybı bulunduğunu özetleyen Maviş,bu sürenin arttırılmasıyla ilgili emekler yapılması icap ettiğini, bunun da başlıca çözümünün ‘tekli sıra değişimi’ bulunduğunu söyledi. Maviş, “Sıraların tekli olması halinde problem büyük seviyede çözülür. Bunun yanında bazı okullara prefabrik yada konteynır extra derslikler olabilir yan, fizyolojik altyapı geliştirilmeli.” dedi.

Oturma düzenin tekli oluşması yanında filtreli havalandırma cihazlarının da kalabalık sınıflara yerleştirilmesi icap ettiğini özetleyen Maviş, “Bakanlık yatırım yaparak her sınıfa bu cihazlara yerleştirebilir. Bu sayede toplumsal mesafe ve maske problemi da giderilir.” şeklinde konuştu.

“Vakalar evlatların yan yana 2’li sıralarda oturmuş olduğu sınıflardan çıkıyor”

“Önümüz kış, şartlar daha da çetin bir hal alacak” hatırlatması icra eden Maviş, seyreltilmiş eğitim yanında mevcut kalabalık sınıflarla ilgili de önemler alınması gerektiğine vurgu yapmış oldu.

İlk okullarda olay görülme sıklığının giderek arttığı bilgisini de paylaşan Maviş, bunun daha da artacağı öngörüsünde bulunmuş oldu. Maviş, gerekçe olarak ise dersliklerde ikişerli oturma düzeninden kaynaklandığı tahmininde bulunmuş oldu.

“Vakaların görüldüğü okullar, evlatların yan yana 2’li sıralarda oturmuş olduğu sınıflardan çıkıyor” diyen Maviş, bununla ilgili titizlikle çalışılması icap ettiğini beyan etti. Maviş, 

“Evlatların eğitim hakkını tartışırken sıhhat riskini ortaya koyabiliriz. 1 sınıfın 25 kişiyi geçmemesi ve tekli olarak oturmalılar. Buna yönelik yeni düzenleme yapılırsa düzgüsel eğitime geçebilir.” yorumunda bulunmuş oldu.

“Toplumsal mesafe problemi çözülüp tam azmanlı eğitime geçilmeli”

Ilk olarak toplumsal mesafe problemininin çözülüp tam azmanlı eğitime geçilmesi icap ettiğinin bir kez daha altını çizen Maviş, seyreltilmiş eğitimde devam eden 18 okul müdürü ile yazışma içinde olduklarını söyledi.

Maviş, özetle şöyleki devam etti:

“Eğitimde okulda bulunma zamanı açısından kayıplar var. 18 okul müdürü ile toplantı yaptık, öteki okullarla aralarında oldukça büyük bir fark yok fakat bu fark iyi mi duracak bilinmiyor. Okulların ve evlatların da hızı bu aşamada mühim…

Eğitim süresi uzatıldı, 8 ders günde görüyorlar. Bir nebze de olsa aradaki farkı kapatmak için çabalıyorlar.

Bu okulların seçenek olarak seyreltilmiş eğitimi tercih etmelerinin tek sebebi var toplumsal mesafe.” dedi.