Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Eğitim Sekreteri Burak Maviş, Covid-19 salgını dolayısıyla öğretmenler ve öğrencilerin uzaktan eğitime geçiş sürecinde teknik donanım açısından desteklenemeye gereksinim duyulduğunun ortaya çıktığını söylemiş oldu.
Maviş, bu süreçte kamu ve hususi okullar arasındaki eşitsizliğin derinleştiğini belirtti.
Burak Maviş, Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası olarak Covid-19 salgın döneminde “İlköğretim Okullarında Uzaktan Eğitim Emek harcaması” ile eğitimde meydana gelen verimlilik ve buna bağlı olarak da ihtiyaçların ölçülerek belirlenmesi yönünde bilimsel çözümleme yaptıklarını kaydetti.
KTÖS Eğitim Sekreteri Burak Maviş, KTÖS üyesi 856 okul müdürü, müdür muavini, ilköğretim öğretmeni, okul öncesi öğretmeni ile hususi eğitim öğretmenlerinin, 6-9 Şubat tarihleri içinde CAPI (Computer-assisted Personal Interviewing) yöntemiyle data, gözlem ve görüşleri alınarak meydana getirilen analizi, TAK’a değerlendirdi.
Meydana getirilen çalışmanın Sendika’nın nitelikli kamusal eğitim politikasının bir parçası bulunduğunu söyleyen Maviş, ortaya çıkan verilerle karşı karşıya eğitimin ne kadar mühim bulunduğunun bir kez daha ortaya çıktığını altını çizdi.
Haziran 2020 ve Ocak 2021’de pandemi süreci ve uzaktan eğitimle ilgili iki değişik emek verme daha yaptıklarını anımsatan Maviş, bu çalışmanın da öteki emekler ile benzer veriler ortaya koyduğunu belirterek, son bir yılda Eğitim Bakanlığı’nın uzaktan eğitimin durumunu iyiye götürecek adımları atmada yetersiz kaldığını söylemiş oldu.
“KAMU VE ÖZEL OKULLAR ARASINDA EŞİTSİZLİK DERİNLEŞTİ”
Kamu ve hususi okullar arasındaki eşitsizliklerin derinleştiğinin altını çizen Maviş, bu emek verme ile kamu okullarındaki öğrenciler içinde da kullanılan cihazın modeli, kullanılan materyal, web hızı ve öteki unsurlara kadar eşitsizlik bulunduğunu kaydetti.
Maviş, “Öğretmenlerin kullandığı uzaktan eğitim şekillerinin yanında, BRT 2’de öğretmenlerin hazırladığı eğitim destek videolarının yayınlanması da ulaşılabilirliğe katkı elde etmiştir. Buna karşın, hâlâ ulaşılamayan çocuklar olduğu gerçeği önümüzde eşitsizlik olarak durmaktadır.” ifadelerini kullandı.
Aygıt ve web problemi olan öğrencilerin probleminin çözülmesinin eğitim hakkı açısından zorunluluk bulunduğunu vurgulayan Maviş, Eğitim Bakanlığı’nın bu probleminin çözümünü sendikalara, okul aile birliklerine ve ekonominin öteki unsurlarına bırakmaması icap ettiğini belirtti.
RAPOR, BAKANLIĞA DA SUNULACAK
Maviş, sendikanın yapmış olduğu emek vermeyi Eğitim Bakanlığı’na da sunacaklarını ve Eğitim Bakanlığı ile uzaktan eğitimin durumu ile ilgili istişare edeceklerini belirtti.
“Covid-19 Salgın Döneminde Şimal Kıbrıs İlköğretiminde Uzaktan Eğitim Emek harcaması”nın yayınlanacağını belirten Maviş, Eğitim Bakanlığı ve üniversitelerin bu emek vermeyi daha ileriye taşımasını ümit ettiklerini söylemiş oldu.
“KAMU OTORİTESİNİN OKULLARI YALNIZ BIRAKTIĞI ORTAYA ÇIKTI”
Maviş, meydana getirilen çalışmada, çevrim içi derslerin çerçevesini belirleme ve materyalini bulma mevzusunda öğretmenlerin kendi başlarına hareket etmek ya da meslektaşlarıyla dayanışma içinde umar aramak haricinde bir seçeneğe haiz olmadıklarının gözlemlendiğini ve bu süreçte kamu otoritesinin öğretmenleri ve okul yönetimlerinin yalnız bırakıldığını belirtti.
Öğretmenlerin gözlemlerine nazaran öğrencilerin online derslere katılım mevzusunda istekli olduğu sonucunun elde edildiğini dile getiren Maviş, ek olarak velilerin sürece katkı yapma yönünde hareket ettiğinin de gözlemlendiğini kaydetti.
DEVAM SORUNU… İNTERNET VE CİHAZ YOKLUĞU
Maviş, bazı öğrencilerin derslere devamında problem yaşandığını ve halen web bağlantısından yoksun, aleti olmayan öğrencilerin var bulunduğunun tespit edildiğini vurgulayan Maviş, online derslerin doğasından meydana gelen ve ders süreleriyle bağlantılı olarak ortaya çıkan bir takım problem sebebiyle derslerdeki performansın da bir seviyede düştüğünün gözlemlendiğini belirtti.
Öğretmenlerin mevzuları pekiştirme ve öğrencilerle bire bir etkileşimde olma şanslarının azalmış olmasından dolayı öğrencilerin ödev yapma düzeylerinin düştüğünü sonucuna varıldığını dile getiren Maviş, eğitimin niteliğine ilişkin sorunların yanında online eğitime geçişle birlikte ülkedeki evlatların siber zorbalıkla karşı karşıya gelme riskinin de her zamankinden daha ciddi bir tehdit haline geldiğinin ortaya çıktığını, bu netice neticesinde siber zorbalığın da hafife alınamayacak bir problem bulunduğunun bilinmesi icap ettiğini kaydetti.
ONLINE EĞİTİMDE EN ÇOK WHATSAPP TERCİH EDİLİYOR
Meydana getirilen çalışmada, uzaktan eğitimde ilköğretim öğretmenlerinin en fazlaca WhatsApp yazışma ağını tercih ettiklerinin ortaya çıktığını dile getiren Maviş, “Online eğitimde hangi programı/aplikasyonu kullanıyorsunuz?” şeklinde yöneltilen ve birden fazla seçeneğin işaretlenebileceği belirtilen soruda eğitimcilerin ortalama dörtte üçünün WhatsApp yanıtını verdiğini; dört ve beş yaş grubu öğretmenlerin ise derslerde WhatsApp kullanımının ortalamanın da üstünde bulunduğunu kaydetti.
DERSLER ÇOĞUNLUKLA LAPTOP VE CEP TELEFONU İLE YAPILIYOR
Öğretmenlerin uzaktan eğitim derslerini çoğunlukla dizüstü bilgisayar ve cep telefonu kullanarak yaptıklarının görüldüğünü kaydeden Maviş, birden fazla yanıtın verilebildiği “Online eğitimde hangi aleti kullanıyorsunuz?” sorusunda “laptop” ve “cep telefonu” yanıtı verenlerin oranının oldukça yakın bulunduğunu, laptop diyenlerin yüzde 67.9, cep telefonu diyenlerin ise yüzde 67.5 oranında bulunduğunu belirtti.
ÖĞRETMENLER WIRELESS TEKNOLOJİSİNİ KULLANIYOR
Araştırmada, öğretmenlerin derslerini yürütebilmek için kullandıkları web teknolojisinin “Wireless” (kablosuz web bağlantısı) bulunduğunun ortaya çıktığını dile getiren Maviş, her beş öğretmenden ortalama dördünün wireless’i tercih ederken ADSL ve 3G tercih oranlarının oldukça düşük bulunduğunun gözlemlediğini altını çizdi.
Maviş, ülkede hemen hemen kafi altyapıya haiz olmayan fiber optik bağlantıdan yararlanarak ders yapabilen öğretmen oranının da yüzde 1’e bile ulaşamadığının görüldüğünü kaydetti.
KTÖS Eğitim Sekreteri Burak Maviş, öğretmenlerin cihazlarının yeterliliği ve web bağlantılarından ne kadar verim alabildikleri üstünde önemle durulması gerektiğine dikkat çekerek araştırmada teknik sorunların derslerin verimini ciddi şekilde tehdit edecek düzeyde bulunduğunun anlaşıldığını söylemiş oldu.
Her üç öğretmenden birinin, derslerinde “tertipli ve kesintisiz web bağlantısı” olmadığının ortaya çıktığını vurgulayan Maviş, beşinci derslik öğretmenleri içinde web bağlantısında yaşanmış olan sorunların oranının ise yüzde 50’ye dayandığının gözlemlendiğini kaydetti.
Araştırmanın sonucunda öğretmenlerin, öğrencilerin ders esnasında teknik sorunlarla karşılaştığının ortaya çıktığını dile getiren Maviş, ilköğretimdeki pek fazlaca çocuğun ciddi bir aygıt ve web bağlantısı sorunuyla karşı karşıya bulunduğunu ve öğrencilerin tertipli web bağlantısı bulunmadığını ya da mevcut bağlantılarının sıhhatli olmadığının belirtme oranının ise yüzde 80’in üstünde bulunduğunun gözlemlendiğini kaydetti.
Çalışmada, uzaktan eğitim koşullarında, derslik ortamındaki denetim ve hakimiyetinin yakalanmasının pek kolay olmadığının gözlemlendiğini dile getiren Maviş, öğretmenlerin fazlaca azının “hangi öğrencisinin neyi ne kadar öğrendiğini sınıftaki benzer biçimde gözlemleyip anlayabildiğinin” gözlemlendiğini belirtti.
Maviş, uzaktan eğitime süratli ve sorunsuz halde geçiş yapabilmek için öğretmenler, öğrenciler ve velilerin haricinde ilk olarak hükümet, Eğitim Bakanlığı ve okul yönetimlerine de düşen roller olduğuna dikkat çekti.
“BAKANLIK GÖREVİNİ YERİNE GETİRMEDİ”
Öğretmenlerin, online eğitime geçiş sürecini, belirleyeceği siyaset, vereceği destek ve çizeceği çerçeveyle yürütme görevi olan Ulusal Eğitim ve Kültür Bakanlığı’nın bu görevini lüzumlu halde yerine getirmiş olduğu kanaatinde olduklarının gözlemlendiğini kaydeden Maviş, “Bakanlık online eğitim için lüzumlu vasıta ve kaynakları sağlayıp, uzaktan eğitime ilişkin açık yönergeler verdi” ifadesine katılıp katılmadığı sorulan öğretmenlerin ise büyük kısmının buna negatif cevap verdiğini belirtti.
Çalışmada ek olarak, müdür ve müdür muavinlerinden oluşan okul yöneticilerinin de bakanlığın uygulamalarını yetersiz gördüğünü dile getiren Maviş, yöneticilerin yüzde 60’ından fazlasının bakanlığın vasıta ve kaynak sağladığını ve yönergeler verdiğini düşünmediğini belirtirken, pozitif fikir açıklayanların oranının da yüzde 13’le sınırı olan bulunduğunu kaydetti.
“GELECEK NESİLLERİN GELİŞMESİ ÜLKENİN KALKINMASIYLA PARALELDİR”
KTÖS Eğitim Sekreteri Burak Maviş, bilimsel çalışmalarla eğitimi daha ileri taşımak ve mevcud sorunların tespiti ve çözüm önerileri halletmeye devam edeceklerini söyleyerek, gelecek nesillerin bilişsel, duygusal ve yönetsel becerilerinin gelişmesinin ülkenin kalkınmasıyla paralel bulunduğunu altını çizdi.
Yaşanmış olan kayıpların telafisi ve gelişen hızla gelişen teknolojinin yakalanarak eğitimin gelişmesine katkı koymanın her ferdin sorumluluğu olduğuna da dikkat çeken Maviş, eğitim politikalarının devamlı gelişen dünyayı yakalaması adına bilime, eğitime ve insana kıymet verilmesi icap ettiğinin bir kez daha altını çizdi.
KTÖS’ün yarım asırdan beri verdiği toplumsal varoluş mücadelesinde öncü olmaya devam edeceğini dile getiren Maviş, öğretmenlerin, her şartta ve koşulda topluma uygar, çağdaş ve aydın bireyler yetiştirerek toplumsal gelişime katkı sağlamaya devam ettiğinin de unutulmaması icap ettiğini altını çizdi.
Salgının ilk günlerinde öğretmenlerin kafi vasıta olmadan, değişik öğrenme teknikleri keşfederek öğrencilerini desteklediğini belirten Maviş, öğretmenlerin ödev ve sorumluluklarını yerine getirmedeki isteği ve özverisinin takdir edilmesi icap ettiğini sözlerine ekledi.