Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Denizli Pamukkale Üniversitesi’nde “KKTC’nin Türk Dünyası İçindeki Stratejik Önemi” temalı konuşma verdi.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar konferansta yapmış olduğu konuşmada, gaziler başta olmak suretiyle tüm katılımcılara teşekkür etti.
Pençe Kilit operasyonunda şehit düşen Piyade Uzman Çavuş Mehmet Serinkan’ın cenaze törenine katıldığını ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, ailesine, Türk milletine başsağlığı diledi ve tüm şehitleri andı.
Cumhurbaşkanı Tatar, Talas denince akıllarına Kıbrıs’ta şehit düşen İbrahim Karaoğlanoğlu’nun da geldiğini ifade ederek, Karaoğlanoğlu’nun müstesna bir yeri bulunduğunu söylemiş oldu.
“Kıbrıs meselesi milletin meselesidir” diyen Cumhurbaşkanı Tatar, üniversite öğrencilerine Kıbrıs tarihini söyledi, Osmanlı devletinin 80 bine yakın şehit vererek, Kıbrıs’ı fethettiğini kaydetti.
Kıbrıs’ın kıymetli bir ada bulunduğunu, o günden bugüne de bunu devam ettirdiğini özetleyen Cumhurbaşkanı Tatar, Osmanlının talibi İngilizlere kiralamasıyla birçok Türk’ün Anadolu’ya geri döndüğünü söylemiş oldu.
Böylece nüfusun Kıbrıslı Türklerin aleyhine döndüğünü ve adanın Rum Yunan adasıymış benzer biçimde Yunanistan’a bağlanmak istendiğini özetleyen Cumhurbaşkanı Tatar, sadece Türk halkının buna karşı savaşım verdiğini, hiçbir vakit ulusal şuuru değerleri kaybetmeden varoluş mücadelesini gösterdiğini kaydetti.
Kıbrıs Vakıflar İdaresinin Kıbrıs Türk halkının adadaki her alanda varlığını gösterdiğini belirten Cumhurbaşkanı Tatar, öğrencilere, Kıbrıs adasında verilen savaşım, görüşme ve Kıbrıs Sulh Harekatı ile ilgili bilgiler verdi.
Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye Cumhuriyeti’nin yardımıyla Kıbrıs’ın Yunanistan’a bağlanmasının önüne geçildiğini, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kurulduğunu, böylece adanın kurucu ortağı bulunduğunu belirtti.
Sadece o gün bile Rumların bunu “Enosis’e sıçrama tahtası” olarak gördüğünü ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, sahil katliamı ve kanlı Noel olaylarının yaşandığını, Kıbrıs Türk halkının bunlara karşı direndiğini kaydetti.
Gazze’de bugün yaşananların 1960’lı yıllarda da Kıbrıs’ta yaşandığını ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, bugün olduğu benzer biçimde o gün de yaşananların seyredildiğini söyledi.
1974 senesinde Yunan darbesini ve adanın “Yunanistan’a bağlandığı” açıklamaları sonrası Türkiye’nin tek taraflı müdahale hakkını kullandığını anımsatan Cumhurbaşkanı Tatar, Erenköy direnişi, 20 Temmuz Sulh Harekatı, Türk halkının zaferini söyledi.
Kıbrıs’ın Türkiye için daima büyük ehemmiyet taşıdığını ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, KKTC’nin bugün Mavi Vatan’da kuvvetli bir devlet olarak yerini aldığını, Türk Devletler Teşkilatı gözlemci üyesi bulunduğunu ve daha da kökleşmek için savaşım ettiğini söylemiş oldu.
Geçmişteki savaşım, fedakarlıklar olmasa, bedeller ödenmeseydi bugün adanın Yunan olacağını ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, “Bizim mücadelemiz ulusal savaşım olarak devam edecektir. Geleceğimiz Türkiye ile birliktedir. Kıbrıs ulusal değerdir, sonuna kadar korunacak, yüceltilecek, gelecek nesillerin haiz çıkacağı bir meseledir” diye konuştu.
Internasyonal camiada KKTC’ye yönelik engelleme baskısının sürdüğünü ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, Annan Planına “evet” diyen Kıbrıs Türk halkına verilen sözlerin tutulmadığını sadece Rumların “hayır” demesine karşın üye alındıklarını kaydetti.
“Sıfır asker sıfır güvence asla kabul edilmez” diyen Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs’ta iki ayrı halk iki ayrı devlet bulunduğunu ve her halkın kendi geleceğini atama etme hakkı bulunduğunu açıkladı.
Kıbrıs Türk halkının eşit egemenlik hakkı kabul edilmemesi halinde görüşme masasına oturmayacaklarını ifade eden Tatar, görüşme masasının geçmişte hep devrildiğini bundan dolayı Rumların hiçbir şeyi paylaşma niyeti olmadığını altını çizdi.
Bu çağdışı ve egoist bir zihniyetle mücadelelerinin sürdüğünü ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, Internasyonal hukuk baskısı ve izolasyonlar bulunduğunu fakat geçmişi unutmadan geleceğe bakmak zorunda olduklarını ve Türkiye ile beraber bu yolu yürüdüklerini söylemiş oldu.
Cumhurbaşkanı Tatar, Şehitleri de anmış olduğu konuşmasında “şehitleri unutmadıklarını ve unutmayacaklarını” söylemiş oldu.
Konferansın arkasından ziyaret anısına üniversite bahçesine zeytin fidanı dikildi, İstiklal marşı eşliğinde KKTC bayrağı çekildi.
