DOLAR
34,5103
EURO
36,1854
ALTIN
2.969,92
BIST
9.367,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Yağmurlu
19°C
İstanbul
19°C
Yağmurlu
Cumartesi Az Bulutlu
9°C
Pazar Az Bulutlu
10°C
Pazartesi Hafif Yağmurlu
9°C
Salı Parçalı Bulutlu
12°C

“İstifa et, eğitimin önünü aç”

11.08.2023 11:28
3
A+
A-
“İstifa et, eğitimin önünü aç”

KTOEÖS, Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu’nun eğitimdeki sorunları görmezden geldiğini altını çizdi, çekilme çağrısında bulunmuş oldu.

Sendika Eğitim Sekreteri Adnan Zekai, okulların kadro eksiklikleri ile eğitim ve öğretime adım atmak zorunda bırakılmak istendiğini altını çizdi.

Sendika, bugün  ‘Bakanlığın Öğretmen Düşmanlığı, Tamamlanmamış Bıraktığı Kadrolar ve Eğitime Iyi mi Başlamış olacağı Belirsiz Okullar’ mevzu başlıklı basın toplantısı düzenleyerek, eğitimdeki sorunları gündeme taşıdı.

Izahat şu şekilde: Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu eğitimde mevcut bulunan sorunları görmezden gelmiş olarak, eğitimin sorunlarını çözmekten oldukça, kendisine verilen emirleri uygulamakta ve şov yaparak kendi gündemini yaratmaya iş koşturmacasındadır. Eğitimdeki sorunlara, paydaşlarıyla beraber çözümler üretmek yerine eğitimin en mühim paydaşı olan öğretmen ve sendikasına saldırmayı tercih etmektedir. Eğitim bakanı, problemler karşısında bilimsel olmayan, plansız ve programsız uygulamalar ile eğitimde bulunan sorunlara yenilerini eklemeye devam etmektedir. 

 Okullarımız, Kadro Eksiklikleri ile Eğitim ve Öğretime Adım atmak Zorunda Bırakılmak İstenmektedir. Müdür ve Müdür Muavini nakilleri yapılmamış, münhalleri açıklanmamıştır.

Son olarak verilere bakılırsa Orta Öğretimde 15 Müdür Muavini ve 3 Okul Müdürü ihtiyacı olmasına karşın Münhallerin açılabilmesi için ihtiyaç duyulan yer değişiklik yapma (Nakil) işlemleri yasal bir zorunluluk olmasına karşın yapılmamakta ısrar edilmektedir. Dolayısıyla müdür ve müdür muavini münhalleri açıklanmamıştır.

Okulların açılmasına bir buçuk ay kalmasına karşın, okullarımızın planlanması, tadilatlarının yapılmasını ve öteki tüm hazırlıklarını meydana getirecek olan yönetim kadroları (Müdür, Muavin, Imalathane şefi) eksikliklerini tamamlamayan ve bu mevzuda adım atmayan Eğitim Bakanı, Bilhassa Mağusa ve İskele bölgesindeki bu okulları yeni Eğitim ve Öğretim senesinde gözden çıkarmıştır.

 Eğitim bakanı eğitimin gereksinimlerini karşılamak yerine eğitimde kaos yaratmaya sorunları büyütmeye iş koşturmacasındadır.

Eğitimde oluşan her sorunda, en oldukça etkilenenler öğrencilerimiz, velileri ve biz öğretmenler olacaktır. Bilimsel, demokratik, laik, parasız, her insana eşit fırsat tanıyan, nitelikli kamusal eğitimi sağlamak Anayasal ve yasal zorunluluk bulunduğunu buradan bir kez daha yönetenlere halkımız adına hatırlatırız.

 Eğitim bakanı, hiçbir eğitim gailesi taşımayan bir tutumla okullarımızın tamamlanmamış müdür ve müdür muavin kadroları ile yeni eğitim yılına başlamasını mı istiyor?

Öğretmen İhtiyaçları ve Nakil Sürecinin Baltalanması!

Gerçeklikten uzak belirlenen öğretmen gereksinimleri ile okullarımız, kadro eksikleri ile eğitim ve öğretime adım atmak zorunda kalacaklardır. Eğitim bakanlığı ile uzlaşılan 251 öğretmen ihtiyacından sonrasında Eğitim Bakanlığı tarafınca hiçbir hazırlığı olmayan yeni bir program ortaya konmuştur. Yeni programa bakılırsa toplam 5047 saat ek ders yükü ve minimum ek 260 öğretmen ihtiyacı yaratan eğitim bakanlığı bu ihtiyacı görmezden gelmektedir.

Öğretmen ihtiyaçlarının bakanlık tarafınca tek taraflı olarak gerekenden azca belirlenmesinden kaynaklı nakil sayısı olması gerekenden azca olmuştur. 555 olan nakil sayısı ihtiyacın gerektiği benzer biçimde artırılması durumunda 1000’e yakın bir nakilin gerçekleşmesi gerekirdi. İhtiyacın doğru belirlenmemesi ile 100’lerce öğretmenin nakil hakkı ve 100’lerce işi olmayan bekleyen öğretmen adaylarının atanma imkanı bulma hakkı gasp edilmiş oldu.

Bakanlık kendi belirlemiş olduğu ihtiyacın da altında nakil gerçekleştirmiştir.  Toplam 75 tane daha nakilin çeşitli branşlarda okullara gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Bizim tespitlerimize bakılırsa gerçek dışı gereksinimlerle nakil yapılmış olsa bile 24 okuldaki tam kadro ve üstü çeşitli branşlardaki eksikliklerde sırada bekleyen olmasına karşın nakil işlemi yapılmamıştır. 51 okuldaki yarım kadro çeşitli branşlardaki eksikliklerde sırada bekleyen olmasına karşın nakil işlemi yapılmamıştır. Yüzlerce öğretmenimiz nakil alamazken, yüzlerce iş bekleyen gencimizde münhal açılmadığı için işi olmayan kalmaya devam edecektir. Durum bu şekilde iken bakanlık TC’den sözleşmeli olarak yüzlerce öğretmeni getirmeyi planlamaktadır. Muhasebe alanında münhal açılmazken bu alanda TC’den sözleşmeli öğretmen getirilmeye çalışılmaktadır. Meydana getirilen uygulama yasal değildir.

Eğitim bakanı, açması ihtiyaç duyulan yüzlerce münhali ilgili branşlarda birçok öğretmenin sırada beklemesine karşın TC’den sözleşmeli olarak getirmeyi mi planlamaktadır?

Yeni Ders Programı ile Ne Yapılmaya Çalışılıyor?

Eğitim bakanlığı, 2023-2024 eğitim öğretim senesinde haftada 2 gün öğleden sonrada eğitim yapılacağını bir taraftan söylerken, bir taraftan bu mevzuda herhangi bir hazırlık yapmamaktadır. Bakanlık ben yaptım oldu anlayışıyla hareket ederek, eğitim paydaşları ile olan istişareyi sonlandırmıştır. Okul idareleri, öğretmenler, öğrenciler, veliler ve sendikalar görmezden gelinerek, ben yaptım olur mantığıyla adımlar atılmaktadır.

Eğitim Bakanına Soruyoruz;

 Eğitim şu an ki süresiyle bile devam edemez duruma gelmişken, okullarımızda haftada iki gün öğleden sonrasında eğitim iyi mi yapacaksınız?

  Yeni program ile öğrencilerin kendilerini çeşitli alanlarda geliştirmelerini elde eden kol faaliyetlerini derslik içindeki derslere dönüştürürken ne tür bir bilimsel yöntem izlediniz?

Öğrencilerin beslenmesi ve öğle arasındaki güvenliği ile ilgili olarak ne benzer biçimde çözümler ürettiniz?

Okullarımızda toplumsal kültürel ve sportif faaliyetlerin sürdürülebilmesi için lüzumlu alanları ve imkanları tamamladınız mı?

Okullardaki temel eğitsel materyal, teknolojik donanım eksikliklerini dönemin gereklerine uygun olarak giderdiniz mi?

Mevcut durumda bile okulların hijyen ve temizlik benzer biçimde temel gereksinimlerini karşılamaktan aciz okul bütçelerini artırdınız mı?

 Okul binası hasarlı olup ve eğitimin yapılamadığı 5 okulumuzun ( Namık Kemal Lisesi, Dr Fazıl Minik Sanayi Meslek Lisesi, Erenköy Lisesi, Güzelyurt Meslek Lisesi ve Cumhuriyet Lisesi) hala daha bugün Eylül ayında nerde iyi mi eğitime başlamış olacağı belli değilken, yeni programın iyi mi uygulanacağı ile ilgili bir öngörünüz var mı?

 Cenup Kıbrıs’ta 650 okulda, öğrencilerin tümünün korunması amacıyla binaların bakımı ve iyileştirilmesi yada depreme karşı korunmasıyla ilgili olarak meydana getirilen çalışmalara 150 milyon Euro harcanırken kuzeyde niçin tek bir adım atmadınız?

Izahat, oyalama haricinde ilk gözlem raporlarına bakılırsa riskli bulunan birçok okulumuzdaki binaların ileri tenkitleri hala daha niçin yapmadınız?

Artan talebe sayısı sebebiyle kalabalıklaşan sınıflara konteynerle mi çadırla mı çözüm üreteceksiniz? Türkçe bilmeyen öğrencilerimize bilimsel olmayan söylemler haricinde mesele çözücü gerçekçi bir plan yaptınız mı?

Eğitimde vaat ettiğiniz kalite ve verimliliği ülkemiz yasalarına bakılırsa kabahat olan, izin vererek kabahat işlediğiniz Kuran Kursları ile mi sağlayacaksınız?

 Tüm bu koşullar altında iki gün öğleden sonrasında eğitimin daha nitelikli bir kamusal eğitime hizmet etmeyeceği ve başarısız olacağı aşikardır. Ülkemizi yönettiğini iddia edenlerin bu ısrardan beklentileri nedir? Yoksa yalnız kendilerine söyleneni mi yapmaktadırlar? Bunun kaos olacağını bile bile niçin tek taraflı ısrar etmektedirler? Gerçekleri ortaya koyan öğretmen ve sendikasına hukuk dışı, art niyetli saldırılar ile hedeflenen nedir?

Sendika olarak tüm bu konulardaki takibimiz ve bilimsellikten uzak dayatmalara olan tavrımız devamlı olduğu benzer biçimde bugünde devam edecektir.

 Müdür ve müdür muavini münhalleri ile ilgili mevzunun

hukuki olarak mücadelesine de derhal başlanacaktır.

 Bugüne dek yönelttiğimiz sorulara yanıt vermeyen,

imza atmış olduğu protokolün gereklerini yerine getirmeyen,

öğretmen haklarına ve sendikasına saldırarak yıldırmaya çalışan,

hiçbir soruna gerçekçi çözümler üretmeyen

Eğitim Bakanını eğitimin önünü açmaya ve çekilme etmeye çağrı ediyoruz.

 Eğitimin Gerçek Sorunlarını Ortaya Koyarak, Mücadelemize Devam Edeceğiz.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.