DOLAR
32,9449
EURO
35,7631
ALTIN
2.529,53
BIST
10.891,42
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Açık
32°C
İstanbul
32°C
Açık
Pazar Açık
32°C
Pazartesi Az Bulutlu
30°C
Salı Az Bulutlu
29°C
Çarşamba Az Bulutlu
29°C

‘Kıbrıs’ın Tinsel Mimarları’

‘Kıbrıs’ın Tinsel Mimarları’
01.02.2024 10:34
15
A+
A-

 

Haspolat’ta İlahiyat Koleji yanında etkinlik gösteren Kıbrıs Toplumsal Bilimler Üniversitesi (KISBU) tarafınca ‘Kıbrıs’ın Tinsel Mimarları’ adı altında dini içerikli kitapçık hazırlanarak, Lefkoşa’daki ilkokullara ve Eğitim Bakanlığı’na ‘incelenmesi’ için gönderildi. Kitaptaki kimi cümleler dikkat çekici…

 

 

 

  • Aziz Barnabas’ı hücreye atarlar, ertesi gün ilkin taşlarlar, sonrasında da yakarlar…
  • Yakarış edin ki siz de aziz olasınız…
  • Hırsızlar, katiller, fena insanoğlu hayalet askerlerden o şekilde korkar olmuşlar ki şehri terk etmişler…
  • Kebapçı, Kurt Baba’nın kutsal bir zat olduğuna inanmış ve müşterilere içki servisini bırakmış
  • Kellesi koltuğunda savaşan bir asker gören Venedikliler o denli şaşırmışlar ki…
  • …mum yakmayın! Bizim örfümüzde mum yakmak yoktur!
  • Diyelim bir şeyin olmasını oldukça istiyorsunuz, o vakit bir kere abdestli olacağız!
  • Yalnız bir şey isteyin! İki rekat mescidi selamlama namazı kılın!

 

 

Mevzuyla ilgili YENİDÜZEN’e konuşan İlköğretim Dairesi Müdürü Ali Bolatcan, söz mevzusu kitapçıkla ilgili müracaat yapıldığını belirterek, Talim Terbiye Müdürlüğü tarafınca incelemeye alındığını dile getirdi

 

Didem MENTEŞ

Lefkoşa bölgesindeki ilk öğretim okullarına, ‘Kıbrıs’ın Tinsel Mimarları’ adı altında dini içerikli kitapçıklar dağıtıldı.

Haspolat’ta İlahiyat Koleji yanında etkinlik gösteren Kıbrıs Toplumsal Bilimler Üniversitesi (KISBU) tarafınca hazırlanan kitapçıktan ilkokullara ‘incelenmesi’ amacıyla birer tane gönderildi.

İsmail Güleç tarafınca yazılan, Fatih M. Durmuş tarafınca resimlenen ‘Kıbrıs’ın Tinsel Mimarları’ kitapçığında, zamanı mekanlar ve vakalar, dini bilgiler harmanlaştırılarak masalsı bir anlatımla kaleme alındı.

İlkokullara ve sokakta öğrencilere dağıtıldı

Geçtiğimiz gün ilkokullara gönderilen kitapçıklardan talep edilmesi durumunda, okullara daha çok gönderilebileceği de okul idarelerine bir mektupla bildirildi.

31 Aralık 2016 günü ise LTL ve 20 Temmuz Fen Lisesi önünde bekleyen öğrencilere de bu kitapçıklardan ‘armağan paketi’ içinde dağıtıldığı öğrenildi.

Kitapçıkta rivayetlerin, hurafelerin yansıra türbelerin, tekkelerin ziyaret edilmesi yanı sıra “abdest almanın ve namaz kılmanın önemine” vurgu yapılıyor.

Bolatcan: “İncelemeye aldık”

Eğitim Bakanlığı’na da gönderilen kitapçığın incelemeye alındığı açıklandı. Mevzuyla ilgili YENİDÜZEN’e konuşan İlköğretim Dairesi Müdürü Ali Bolatcan, söz mevzusu kitapçıkla ilgili müracaat yapıldığını belirterek, Talim Terbiye Müdürlüğü tarafınca incelemeye alındığını dile getirdi.

Bir okula posta halinde kitapçıktan gönderildiğini doğrulayan Bolatcan, şuanda herhangi bir izin ya da onay olmadığını, kitapçıkla ilgili araştırmaların sürdüğünü beyan etti.

“Aziz Barnabas bizim için niçin mühim?”

Manastırların ve mezarların oluşumuna da yer verilen kitapçıkta, Müslümanlar için Aziz Barnabas’ın niçin mühim olduğuna değiniliyor. “Aziz Barnabas Türkiye’de daha oldukça yazdığı İncil ile bilinir. Onun yazdığı İncil Vatikan tarafınca kabul edilmez. Bu sebeple Barnabaz Tanrı’ın bir bulunduğunu ve İsa’nın da onun peygamberi bulunduğunu söyler. Oysa günümüzde Hıristiyanlar Hz. İsa’nın tanrı olduğuna inanırlar. Biz Müslümanlar da Hz. İsa’nın peygamber olduğuna inanırız. O yüzden Barnabas’ın düşünceleri Hıristiyan olmasına karşın bizlere daha yakındır. Barnabas’ın bizim için mühim olmasının birinci sebebi bu. İkinci sebebi ise İncil’in de Hz. İsa’dan sonrasında gelecek olan peygamberi müjdelemesi, Hz. Muhammedin geleceğini haber vermesidir”

“Manastırın durumu”

Kitapçıkta, Barnabas’ın ölümü ‘sertlik’ içerikli bir üslupla anlatılarak, ‘Hz. Muhammedin geleceğini haber vermesinin hatırına’ Aziz Barnabas’ın mezarının ziyaret edilmesini konu alıyor.

“Yahudiler Barnabas’ı tutuklarlar ve Salamis’teki bir sinagogda karanlık bir hücreye atarlar. Ertesi gün ilkin taşlarlar, sonrasında da yakarlar. Barnabas’ın küllerini ise kendisine inanlar tarafınca ele geçmesin diye denize atılmak suretiyle bir beze sararlar. Sadece vakası izleyen Barnabas’ın öğrencileri karanlıktan çekilme ederek, içinde Barnabas’ın külleri olduğu bezi kaçırırlar ve Salamis’in batısında bir harnup ağacının altındaki bir yer altı mağarasına götürüp gömerler. Göğsünün üstüne de Barnabas’ın yazdığı  Matta İncili’ni koyalar. Yakarış edin ki siz de aziz olasınız…”

Hurafeler…

Kitapçık içinde bir zamanlar Lefkoşa’nın güvenli bir yer olmadığını, yedi askerin hayaletinin şehri koruduğuna dair hurafeler de satır aralarında yer aldı. Kitabından: “Bu yedi şehit asker öldükten sonrasında da kent korumaya devam etmişler. Görenler olmuş, onların anlattıklarına gore bu yedi asker geceleri atlarına biner kent dolaşırlarmış. Fakat her insana görünmezlermiş, bir gölge şeklinde gezerlermiş. Nerede bir haksızlık, zulüm, bir hücum görseler derhal müdahale ederlermiş. Hırsızlar, katiller, fena insanoğlu nereden geldiklerini bilmedikleri bu hayalet askerlerden o şekilde korkar olmuşlar ki şehri terk etmişler. Böylece Lefkoşa oldukça güvenli bir yer olmuş. Bigün yolunuz Lefkoşa Suriçi’ne düşerse oldukça rahat ve güvenli bir halde gezebilirsiniz”

İçki servisi üstüne!

Alkol içimi üstüne de kitapçıkta bir hikayeye yer verilmiş durumda… Kitabından bir bölüm: “Bir askerin mezarı niçin türbe olmuş? Türbenin yakınında bir kebapçı varmış. Bu kebapçı isteyen müşterilerine içki verirmiş. Kurt Baba birkaç kez kebapçının rüyasına girmiş fakat kebapçı rüya diyerek pek dikkate almamış. Müşterilerine içki servisine devam eden kebapçı ertesi sabah dükkanı açtığında bir ne görsün, tüm tabaklar ve bardaklar kırılmış, bölgelere saçılmış. Bu vaka birkaç gün yeniden edince rüyasında görmüş olduğu Kurt Baba’nın kutsal bir zat olduğuna inanmış ve içki servisini bırakmış”

“Siz mum yakmayın!”

Müslümanlıkta mum yakma adetinin olmamasına değinilerek, Fatiha okumaya vurgu yapıyor. “Eskiden insanoğlu ziyaret ettikten sonrasında türbenin penceresine yeşil çapıt parçaları bağlarlar, mumlar yakarlarmış. Siz çaput bağlamayın ve mum yakmayın. Bu sebeple bizim örfümüzde mum yakmak adeti yoktur.  Kurt Baba Lefkoşa’nın gizli saklı kahramanlarından. Müritleri ile beraber Lefkoşa’yı beklemeye devam ediyor. Yolunuz düşerse ne olursa olsun ziyaret edin, Fatiha okumayı da unutmazsınız artık”

“Hala Sultan’ı ziyaret edip ondan yardım isteyebilirsiniz”

Kitapçıkta bir şeyi oldukça isteyen kişilere, Hala Sultan Türbesi’ni ziyaret etmeyi tavsiye ederken, abdest almanın ve namaz kılmanın önemine de vurgu yapılıyor.

“Diyelim o yıl sınava gireceksiniz. Güzel bir okulu kazanmak istiyorsunuz. Hala Sultan’ın size yardım etmesi için oldukça çalışmalısınız. Sonrasında Hala Sultan’ı ziyaret edip ondan yardım isteyebilirsiniz. O vakit size yardım eder… Diyelim bir şeyin olmasını oldukça istiyorsunuz. O vakit bir kere abdestli olacağız ve yalnız bir şey isteyeceğiz. Sonrasında sağ ayağımızla mescide girip biliyorsanız iki rekat mescidi selamlama namazı kılın”

“Kellesi koltuğunda savaşan asker”

Kitapçıkta dikkat çeken satırlardan biri de ‘Mağusa’ şehrinin isminin nerden geldiğini ve Mağusa fethine de yer veriliyor. “Venedikliler dehşetle geri çekildiler. Biran için çarkı çeviremez oldular. Çarkın durmasıyla da kalenin içinden ‘Hay Allah!’ seslerinin dolması bir oldu. Magosa duvarlarından biri aşılmış, bedene Türk bayrağı dikilmişti. Rivayete gore şehrin adı da bu vakadan sonrasında değişmiş. Kellesi koltuğunda savaşan bir asker gören Venedikliler o denli şaşırmışlar ki hayretten ‘Fausa Fausa’ diye bağırmışlar. Bunu duyan Türk askerleri yeni fethedilen bu beldeye Mağusa adını vermişler” 

 

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.