DOLAR
34,2398
EURO
37,6309
ALTIN
2.920,13
BIST
9.109,34
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
24°C
İstanbul
24°C
Az Bulutlu
Pazartesi Açık
26°C
Salı Az Bulutlu
25°C
Çarşamba Az Bulutlu
26°C
Perşembe Az Bulutlu
26°C

“Pandemi sürecinde eğitimi, tıpkı sıhhat şeklinde yaşamın merkezine almadık”

11.10.2023 19:16
10
A+
A-
“Pandemi sürecinde eğitimi, tıpkı sıhhat şeklinde yaşamın merkezine almadık”

Fayka Arseven KİŞİ

Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) Başkanı Ozan Elmalı, salgın sürecinde eğitimi tıpkı sıhhat şeklinde dikkatsizlik edilemez bir unsur olarak yaşamın merkezine almadığımızı söylemiş oldu.

Elmalı, “Bu ülkede bazı şeyler değişsin istiyorsak bir ihtimal en oldukca eğitimcilerin fakat aslen hepimizin kıymet yargılarını gözden geçirmemiz gerekiyor” vurgusunda bulunmuş oldu.

Elmalı, pandemi döneminde yaşanmış olan eğitim kayıplarının da kısa vadede giderilmesinin kolay olmadığını vurgulayarak, “sadece doğru planlama ve eğitim müfredatlarının düzenlenmesiyle kaybın zamana yayılarak giderilmesi sağlanabilir” dedi.

Bu hafta KTOEÖS Başkanı Ozan Elmalı, YENiDÜZEN’in sorularını yanıtladı, eğitimdeki sıkıntıları, pandemi dönemindeki kayıpları ve sendikadaki gelişimleri söyledi.

“Bu ülkede bazı şeyler değişsin istiyorsak bir ihtimal en oldukca eğitimcilerin fakat aslen hepimizin kıymet yargılarını gözden geçirmemiz gerekiyor”

  • YENİDÜZEN: Eğitimde, bilhassa kamusal eğitimde ciddi problemler vardı ve bu süreç pandemi sürecinde daha sıkıntılı bir noktaya taşındı. Hep Finlandiya eğitim sistemi örneği verilir fakat iş pratiğe geldiği vakit “Kıbrıs’ın şartları başkadır” deniyor, siz, eğitimde de bir sürerdurum oluştuğuna inanıyor musunuz?
  • Ozan ELMALI: Ben bir tek sonuçların değerlendirilmesinin doğru bir yöntem olmadığını düşünüyorum. Genel olarak kamusal hizmetlerin istediğimiz noktalara gitmediğini her geçen gün daha iyi görmekteyiz. Peki buraya hangi süreç sonucunda geldik? Esas yanıt bulunması ihtiyaç duyulan sual budur. Hangi süreçler bizi bu sonuca ulaştırdı. Finlandiya örneğinde de bugünkü sonucu konuşmadan evvel, bugüne iyi mi ulaştıklarını incelememiz gerekir. Bu sebeple Finlandiya bir tek eğitimde değil öteki alanlarda da doğru politikaları hayata geçirerek hızla iyiye doğru gitmeyi başarabilmiştir. Yoksulluğun ve eğitimsizliğin pençesinden kurtulup bugün imrenilen bir ülke yaratılmıştır.
    Temel olarak hangi kıymet yargıları alınmıştır ona bakmamız lazım. Bu ülkede bazı şeyler değişsin istiyorsak bir ihtimal en oldukca eğitimcilerin fakat aslen hepimizin temel olarak belirlediğimiz kıymet yargılarını gözden geçirmemiz gerekiyor.
     

“Özeleştiri ve empati mühim”

 “Sorunların çözümünü sadece ve sadece doğruları aynı, kolektif çalışan takımlar üretebilir, bireyler değil.”

  • YENİDÜZEN: Genel anlamda politika kurumu suçlanıyor sadece geçmişte eğitim sendikalarından gelen oldukca kişinin de ülke yönetiminde kilit noktalarda bulunduğunu gördük. Eğitim sendikalarının da bir özeleştiri yapması icap ettiğini düşünüyor musunuz?
  • OZAN ELMALI: Özeleştiri kesinlikle olmalıdır. Sadece aynı kaygıları taşıyan, vakalara benzer hassasiyetleri taşıyarak yaklaşacak bir cemiyet için empati yapmak daha önemlidir. Sıhhatli, mutlu, mesuliyet sahibi, saygı duyan, vicdan sahibi ve çalışkan bir cemiyet yaratmak ortak hedef olacaksa eğer politika kurumunun bu değerleri merkeze alan politikaları hayata geçirmesi illaki beklenecektir.
    Unutmamalıyız ki doğru planlama ile değişiklik süreci başlamış olacak ve bireysel değil kolektif bir emek harcama ile istenilen noktaya varılacaktır. Sorunların çözümünü sadece ve sadece doğruları aynı, kolektif çalışan takımlar üretebilir, bireyler değil.
     

“Pandemi sürecindeki eğitim kayıpları sadece doğru planlama ile giderilebilir”

  • YENİDÜZEN: Bilhassa orta öğrenimde yoğunlaşan bir alışkanlık var, öğretmenler çoğunlukla ders saatlerinde okullara gidiyorlar. Yasal olarak ve eğitim bilimi açısından iyi mi olmalıdır? Eğitim bir tek sınıfta mı?
  • OZAN ELMALI: Kamusal eğitim veren okullara ve eğitime kafi bütçe ayrılmaması bu durumun ortaya çıkmasının en mühim sebebidir. Bilhassa merkezi okullarımızın bazılarında sınıflardaki talebe sayıları 40’a yaklaşmaktadır. Bu aileler için mühim bir sorundur. Ek olarak tam gün eğitime geçilmesi için oluşturulmayan altyapı-sportif-kültürel faaliyetler için ihtiyaç duyulan yatırımın devlet okullarında olmaması da sorun yaratmaktadır. Ihtiyaç duyulan yatırımların yapılarak doğru koşulların sağlanması bu bağlamda oldukca önemlidir.

“Pandemi periyodu değerlendirilirken cemiyet olarak eğitimi de sıhhat şeklinde dikkatsizlik edilemez bir unsur olarak merkeze almadık.”

  • YENİDÜZEN: Eğitimde bilhassa gelir seviyesi yüksek -çoğunlukla da Kıbrıslı aileler- çocuklarını özele gönderiyor, hatta oldukca sayıda öğretmenin de evlatlarının hususi okullara gittiğini biliyoruz, bunun en temel sebebi nedir?
  • OZAN ELMALI: Pandemi periyodu değerlendirilirken cemiyet olarak eğitimi de sıhhat şeklinde dikkatsizlik edilemez bir unsur olarak merkeze almadık. Politikalar üretilirken topluma verilecek kamusal sıhhat ve eğitim hizmetlerinin sürekliliğini iyi mi sağlayacağımızı, bu hizmeti verenlerin güvenli bir halde kamusal hizmetleri iyi mi vereceklerini düşünmedik. Esas sorun burdadır.
    Ek olarak sıfır vakaların olduğu dönemlerde bunu avantaja çevirecek doğru açılımları sağlayacak politikaları üretemedik. Öngörülü davranarak ilköğretimden yükseköğretime eğitimi planlayabilsek hem kamusal hizmet olarak eğitimin sürekliliği sağlanacak hem toplumun sağlığı güvence altına alınacak hem de ekonominin bugünkünden oldukca daha canlı olduğu bir yapı ortaya çıkabilecekti.

 “Pandemi döneminde ortaya çıkan eğitim kayıplarının kısa vadede giderilmesi kolay değildir. Sadece doğru planlama ve eğitim müfredatlarının düzenlenmesiyle kaybın zamana yayılarak giderilmesi sağlanabilir.”

  • YENİDÜZEN: Pandemi döneminde oldukca azca ülke karşı karşıya eğitimi bu kadar uzun süre kesintiye uğrattı, Kıbrıs’ın kuzeyi de bu azınlık içinde yer ediniyor. Öğrencilerin bu kaybı iyi mi giderilecek?
  • OZAN ELMALI: Pandemi döneminde ortaya çıkan eğitim kayıplarının kısa vadede giderilmesi oldukca kolay değildir. Sadece doğru planlama ve eğitim müfredatlarının düzenlenmesiyle kaybın zamana yayılarak giderilmesi sağlanabilir. Doğal ki önümüzdeki süreçte fırsat eşitliğini sağlayarak, yeni kayıpların ortaya çıkmamasını sağlayabilirsek..

“Sıhhat ve eğitimin ticarileşmesi devletin tercihidir ve rahatsız edicidir”

 “Doğru kurgulanmayan bir yapıda kamusal hizmetlerin ticarileşmesi kaçınılmazdır ve normal olarak rahatsız edicidir.”

  • YENİDÜZEN: Hususi dersler, dershaneler, eğitimin giderek ticarileştiği gerçeği, bu süreci iyi mi engelleyeceğiz, sendikanızın bu yönde bir rahatsızlığı ve fiil planı var mı?
  • OZAN ELMALI: Doğru kurgulanıp uygulanmayan bir yapıda kamusal hizmetlerin de ticarileşmesi kaçınılmazdır ve normal olarak rahatsız edicidir. Sıhhat ve eğitim şeklinde temel kamusal hizmetlerin ticarileşmesi ve parası olanın daha iyi hizmet alacağı algısının oluşması devletin tercihleri ve politikaları sonucu ortaya çıkan bir durumdur. Sadece birçok üst düzey yetkilinin ekonominin lokomotifi olarak gezim ve eğitimi beraber söyleniş etmesi onlarca defa duyduğumuz bir ifadedir ve eğitimin ekonomik bir sektör olarak görüldüğünü net olarak ortaya koymaktadır.
    Yarışmacı anlayışla meydana getirilen sınavlar ve yaratılmayan eşit eğitim koşulları sebebiyle ortaya çıkan okullar arası farklar sözü edilen anlayışların gelişmesini sağlıyor. Bunun çözümü devlet okullarına yatırım yapılmasıdır. Okulların koşullarının birbirine yaklaştırılıp yarışmacı sınavlara son verilmesidir. Evlatların değişik alanlardaki kabiliyetlerini keşfedecek bir anlayışla onlara bakmayı ve süreci öyleki planlayarak bahsettiğiniz ülkelerin anlayışına ulaşabileceğiz.

Sendikadaki istifalar:

“Yönetim kurulu kararlarının beğenilmeyerek çekilme edilmesi doğru bir anlayış değildir”

İstifa edilmesi doğru bir anlayış değildir”

  • YENİDÜZEN: Son olarak sendikanızda son dönemde istifalar yaşandı, başkan ve genel yazman dahil bir grup ayrıldı. Neler oldu? Yeni bir seçim süreci mi yaşanacak?
  • OZAN ELMALI: Sendikamız 53 senelik geçmişe haiz demokratik anlayıştaki bir sivil cemiyet örgütüdür. Alınan kararlar demokratik çoğulculuk ilkesiyle 21 kişilik yönetim kurulunun salt çoğunluğunun katılımıyla, yönetim kurulu toplantılarında alınmaktadır. Yönetim Kurulu’ndaki her üyenin 1 oy hakkı bulunmaktadır. Oylama öncesinde toplantıya katılan her üye fikrini özgürce beyan eder. Kimi zaman saatlerce mevzu tartışılır, sonucunda da oylama yapılır. Demokratik kitle örgütlerinde işleyiş budur ve bu en temel eğer olmazsa olmaz ilkelerden biridir. Oylama sonrasında alınan karar ne olursa olsun, oylamaya katılan üyelerin hangi yönde oy kullandığına bakılmaksızın tüm Yönetim Kurulu üyeleri bu karara uyar. Demokratik olmanın gereği budur, sendika tüzüğümüz de bunu emretmektedir. Başkan ya da bir başkasının “Ben bu sonucu beğenmedim, uymuyorum” demesi sendikamızın temel işleyiş prensibinin ihlal edilmesi anlamına gelir. İlerleyen zamanda da bu anlayışın yerleşmesi sendikamıza büyük zarar verir.
    Yönetim kurulu kararlarının beğenilmeyerek çekilme edilmesi doğru bir anlayış değildir. Alınan kararın doğruluğu-yanlışlığı tartışılabilir sadece karara uyulup-uyulmayacağı tartışılamaz. Bizim açımızdan bu oldukca önemlidir.
    İstifalar sonrası kalan 14 Yönetim Kurulu üyesi içinde bulunduğumuz devrin, yapılacak işler açısından yoğun ve zor bir dönem bulunduğunu değerlendirmiştir. Bundan dolayı bu döneme, öğretmene söz verdiğimiz şeklinde, mücadeleden kaçmadan, mesuliyet yüklenerek devam ediyoruz. Demokratik bir seçim ortamına fırsat vermek için, okulların açılması sonrasında Ekim ayı içinde seçim yapmayı planlıyoruz. Bunu da aslına bakarsan üyelerimize duyurduk.

 

 

yd-destek-gorseli-2-160.jpg

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.