Türkiye’de 6 Eylül 2021 itibarıyla tüm kademelerde haftada 5 gün ve karşı karşıya eğitime başlanıyor.
Hemen hemen aşı olmamış öğretmen ve personelin haftada minimum 2 kez PCR testi yaptırması istenecek. Aynı şekilde aşı olmayan üniversite öğrencileri ve üniversite çalışanlarından da tertipli PCR testi yaptırmaları talep edilecek. Tayyare ve şehirler arası otobüs yolculuğu, konser, tiyatro ve beyazperde benzer biçimde insanların toplu olarak bulunmuş olduğu faaliyetler için de mecburi PCR testi getiriliyor.
TC Ulusal Eğitim Bakanı Mahmut Özer, yapmış olduğu yazılı açıklamada, kendileri için her bir çocuğun sağlığından daha kıymetli hiçbir şey olmadığını, Ulusal Eğitim Bakanı ve 3 talebe babası bir veli olarak tüm velilerin çocuklarını okullara emanet ederken, okulların güvenli olmasını istediklerini bildiğini söylemiş oldu.
Gelinen noktada, Kovid-19’un uzunca bir süre daha hayatlardan çıkmayacağının açıkça görüldüğünü belirten Özer, bu yüzden her insanın koronavirüsün risklerini göz önünde bulundurarak ve lüzumlu tedbirleri alarak yaşamını devam ettirmek zorunda bulunduğunu altını çizdi.
Özer, okulları daha çok kapalı tutma lükslerinin bulunmadığını, evlatların gelişimi, sağlığı ve geleceği için koronavirüsle yaşamayı öğrenmek ve karşı karşıya eğitime devam etmek zorunda olduklarını dile getirerek, şu şekilde devam etti:
“Kıymetli öğretmenlerimiz, kıymetli velilerimiz ve sevgili öğrencilerimiz, inşallah 6 Eylül 2021 itibarıyla tüm kademelerde haftada 5 gün ve karşı karşıya eğitime başlıyoruz. Hedefimiz, sıhhat koşulları aksini gerektirmediği sürece salgın öncesinde olduğu benzer biçimde okullarımızda tam zamanlı karşı karşıya eğitimi devam ettirmek. Mazereti dolayısıyla karşı karşıya eğitime katılamayan öğrencilerimiz için TRT EBA ve EBA platformu vesilesiyle eğitime devam edilecektir.
Okullarda eğitim, ders saatleri azaltılmadan ve mevcut öğretim programlarının bütünü dikkate alınarak gerçekleştirilecektir. Okula giriş-çıkış saatleri, solunum zamanları ve bilhassa gerek duyulması halinde ikili eğitime geçilmesine ilişkin süreç, okulun fiziki kapasitesine ve mevcuduna gore il ve okul yönetimleri tarafınca beraber düzenlenecektir. Destekleme ve Yetiştirme Kursları doğrusu DYK’lar yalnız 8 ve 12. sınıflarda verilecektir. Okulların açılmasıyla kantinler, yemekhaneler ve pansiyonlar da açılacaktır. 1-3 Eylül tarihleri içinde okul öncesi ve birinci derslik öğrencilerimize yönelik uyum eğitimleri yapılacaktır.”
Öğretmenlerin aşılanma oranı
Öğretmenlere de 1-3 Eylül içinde Covid-19 salgını ve okulların tekrardan açılması sürecine dair seminerler vereceklerini bildiren Özer, okul öncesi ve birinci derslik öğretmenleri için ise 31 Ağustos 2021’de çevrim içi olarak salgın ve okulların tekrardan açılması sürecine dair seminerler vereceklerini belirtti.
Bakan Özer, şunları kaydetti:
“Öğrencilerimizin sıhhatli bir halde eğitimlerine devam etmeleri için aldığımız tedbirlerin başlangıcında eğitim personelimizin aşılanması gelmektedir. Bilhassa belirtmek isterim ki Türkiye, eğitim personelini öncelikli aşı grubuna alan ülkelerden bir tanesidir. Öğretmenlerimizin minimum bir doz aşılanma oranı dün itibarıyla yüzde 80,34’tür ve bu oran, Türkiye’deki genel nüfusun aşılanma oranından ortalama yüzde 8 daha fazladır. İki doz aşılanma oranı ise yüzde 69,73’tür ve Türkiye’deki genel nüfusun aşılanma oranından gene ortalama yüzde 15 fazladır. Bilhassa, sevinerek belirtmek isterim ki son 12 günde doğrusu 6-18 Ağustos tarihleri içinde öğretmenlerimizin aşılamasında yüzde 7’nin üstünde bir artış gerçekleşmiştir. Tüm öğretmen ve eğitim çalışanlarımız, kendi sağlıkları, öğrencilerimizin korunması ve eğitim hizmetlerinin tekrar aksamaması için lütfen aşı olsunlar.”
“Bakanlık bünyesinde yeni bir elektronik takip sistemi kuruldu”
Bakanlık bünyesinde yeni bir elektronik takip sistemi kurulduğunu belirten Bakan Özer, bu sistem yardımıyla il, ilçe kurum ve okul düzeyinde eğitimin aksamaması için tüm süreçleri anlık olarak takip edeceklerini söylemiş oldu.
Özer, Ulusal Eğitim Bakanlığındaki eğitim çalışanları için aşı zorunluluğu bulunmadığını, bundan dolayı aşı olmayan personel için alınacak önlemlerin Sıhhat Bakanlığınca belirleneceğini, aynı şekilde herhangi bir sınıfta pozitif olay yada temas olması durumunda yapılacakların da gene Sıhhat Bakanlığının önerilerine gore uygulanacağını beyan etti.
Talebe, öğretmen ve öteki eğitim çalışanlarının okula maske takarak geleceğini aktaran Özer, talebe ve personelin okul içinde maskeye gerekseme duymaları durumunda okul idareleri tarafınca maskelerin ücretsiz bir şekilde sağlanacağını belirtti.
Bakan Özer, şu şekilde devam etti:
“Kurum mensubu ve öğrenciler dışındaki kişilerin, okula giriş ve çıkışları okul yönetimleri tarafınca sınırlandırılacaktır. Kovid-19 salgınına yönelik talebe, veli, öğretmen ve yöneticilerimize yönelik kılavuzlarımız hazırlanmıştır. Okullarda müdür yardımcılarımız ve nöbetçi öğretmenlerimizin yanı sıra 35 bin 936 ruhsal danışman ve rehber öğretmenimiz de sıhhat tedbirlerinin uygulanmasında destek elde edecektir.”
“Okullardaki tüm kapalı alanlar her gün dezenfekte edilecek”
Okullardaki tüm kapalı alanların her gün dezenfekte edileceğini ve okullardaki derslik ve tüm kapalı alanlarda bulunan kapı ve pencerelerin açılarak sık sık havalandırma sağlanacağını bildiren Özer, şunları kaydetti:
“Şu anki bilimsel veriler ışığında belirlediğimiz politikaları, yeni verilere dayalı olarak devamlı güncelleyeceğiz. Okulların açılmasını müteakip tüm gelişimleri yakından izleyecek ve herhangi bir değişikliğe gerekseme durumunda ihtiyaç duyulan adımları atacağız. Sürece verdiği desteklerden dolayı Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a ve tüm bakanlarımıza şükranlarımı arz ediyorum. Tüm öğretmen, eğitim çalışanı, velilerimize ve paydaşlarımıza da teşekkür ediyorum”
