Maliye Bakanlığı, vergi affının 2 Ekim’e kadar uzatıldığını duyurdu
Lefke Avrupa Üniversitesi (LAÜ) Sıhhat Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Kısmı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Gülten Soycan, “İklim Değişikliği ile Mücadelede Vejetaryen Beslenme ” hakkında bilgilendirmelerde bulunmuş oldu.
“Birleşmiş Milletler Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) tarafınca gösterilen raporda, iklim değişikliğinin etkilerinin dünyada giderek hissedildiği ve mevcut kampanyaların karbon salımını azaltmada etkisiz olduğu vurgulanmıştır”diyen Soycan, dünyanın ısısını güvenli seviyelerde tutmak için besin üretiminde ve toprağın kullanımında değişimler yapılması icap ettiğini vurgulayan raporda, ayni zamanda vejetaryen beslenmenin de iklim değişikliği ile mücadeleye katkıda bulunacağının belirtmiş olduğuna dikkt çekti.
“Vejetaryen beslenme modeli sıhhatli ve dengeli beslenme temelinde diyetisyenler tarafınca dikkatlice planlanmalı”
Vejetaryen beslenme, ağırlıklı olarak bitkisel kaynaklı besinlerin tüketildiği, Vegan beslenmeyi de kapsayan ve belirli beslenme tiplerine ayrılan beslenme modeli bulunduğunu belirten Soycan açıklamalarına şöyleki devam etti; Vejetaryen beslenmede, bitkisel besinlerin aksine kırmızı et, tavuk, balık ve kimi zaman yumurta, süt ve süt ürünleri sınırı olan oranda yada asla tüketilmemektedir. Vejetaryen kişiler, dünya kaynaklarını ve çevreyi korumak ve hayvanların etik haklarını korumak için çaba sarfetmek adına bitkisel beslenmeyi yaşam seçimi edinmişlerdir. Besinlerin üretimi esnasında ortaya çıkan Sera Gazı Emisyon (SGE) miktarları, su ayak izi ve arazi kullanım miktarları bitkisel ve hayvansal besinler içinde farklılık göstermektedir. Hayvansal protein kaynaklı besinler, bitkisel besinlere ve tahıllara kıyasla daha yüksek çevresel etkiye haizdir. Bundan dolayı kafi ve dengeli beslenmenin sebze, meyve, tahıllar ve baklagillerle sağlandığı beslenme modelleri iklim değişikliği ile mücadelede ön plana çıkmaktadır. Meydana getirilen emekler, vejetaryen beslenme modelinin daha düşük SGE, arazi kullanımı ve su ayak izine haiz bulunduğunu rapor etmiştir. Çevreyi koruyucu tesiri bulunan vejetaryen beslenme modelinin sıhhatli ve dengeli beslenme temelinde diyetisyenler tarafınca dikkatlice planlanması, bireylerde yaşanabilecek makro ve mikro gıda eksikliklerinin de önüne geçmekte ve insan sağlığı açısından optimal iyiliği sağlamaktadır.
“BM 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’ne bakıldığında, temel küresel hedefin küresel ısınma hızını 2 santigrat aşama ile sınırlandırma, mümkünse 1,5 santigrat derecenin altında tutma olduğu belirtilmiştir”diyen Soycan, şimdiye kadar meydana getirilen çalışmaların yetersiz bulunduğunu ve belirtilen eşiğin aşılmasının insanoğlu ve ekosistemler üstünde oldukça daha şiddetli iklim değişikliği etkilerine yol açacağının belirtilmekte bulunduğunu açıkladı.
Soycan,“Beslenmenin çevre üstündeki tesiri bu hedefleri karşılamada oldukça önemliyken, toplumun bu mevzuda kafi bilince haiz olması ve gıda tercihlerinin çevre üstündeki tesiri hakkında eğitilmesi çevreyi korumada destek olacak adımlar arasındadır” diyerek sözlerini sonlandırdı.