“Cumartesini kullanmaya istekliyim, sendikalarla konuşacağım”

Eğitim ve Kültür Bakanı Nazım Çavuşoğlu, dönüşümlü eğitim detaylarını paylaştı, Online eğitimdeki sıkıntıları yorumladı. Ülkedeki mevcut web ağındaki yetersiz kapasite ve dijital anlamda fırsat eşitsizliğinden dert yanan Çavuşoğlu, dönüşümlü sistemde Cumartesi günü de eğitim yapılmasından yana bulunduğunu deklare etti.

Fehime ALASYA

Online eğitimdeki sıkıntıları yorumlayan Eğitim Bakanı Çavuşoğlu, yaşanmış olan sıkıntıları en başta ülkedeki mevcut web ağından kaynaklandığını ifade ederek, daha çok yitik olmaması adına bile bile bunu devreye soktuklarını söyledi.

Kıbrıs TV’de “Her şey Masada” programına konuk olan Ulusal Eğitim ve Kültür Bakanı Nazım Çavuşoğlu, ilköğretimden yükseköğretime dek eğitimle ilgili birçok açıklamada bulunmuş oldu. 

Çavuşoğlu, “Ülkedeki mevcut web ağındaki yetersiz kapasite başta olmak suretiyle, gelir seviyesindeki eşitsizliğe bağlı olarak dijital aletlerin farklılık göstermesi, imkânlardaki eşitsizlik bu tartışmaların odağını oluşturuyor.” dedi.  

Dönüşümlü eğitimle ilgili de bilgileri özetleyen Çavuşoğlu, “İlkokul 2.sınıfa dek tüm eğitim kurumları Pazartesi açılacak. 14 Eylül’den itibaren ise bir sınıfta 20’den fazla talebe olmayacaksa, her sırada bir çocuk olacaksa düzgüsel açılabilir, fakat fazlası ile dönüşümlü yapılacak.

Dönüşümlü modelde çocuklar 1 gün gidip 1 gün gitmeyecek. Seyreltilmiş eğitimle buna mecburuz. 150 okul yapmayacağıma gore dönüşümlü eğitim sağlayacağız. Toplu taşımada da buna paralel talebe sayısı da azalacak. Velilere de taahhütname imzalatacağız, ateşi olan çocuklar okula gönderilmeyecek. Veliler bundan görevli tutulacak. Bununla ilgili de bir yasa emek vermesi var, o da tamamlanınca devreye girecek.” şeklinde konuştu.  

“Eğer her çocuğun bir bilgisayarı olsaydı yada internette sorun olmasaydı, eğitim bakanlığı şimdi fırsat eşitliği yaratan şekilde eğitimini yapmış olacaktı”

Dijital anlamda fırsat eşitsizliği bulunduğunu özetleyen Çavuşoğlu, şu şekilde devam etti:

“1 Eylül’de online eğitime başladık. Ülkede web kapasitesi artırımına gidilmediği için buna uyum sağlayamadık. İnternette genel olarak yaşanmış olan sıkıntıları eğitimde yaşamayacaksınız diye bir iddiamız olmadı. Yaşanmış olan sorun ülkenin mevcut web ağındandır. Ülkedeki bu yetersiz kapasite başta olmak suretiyle, gelir seviyesindeki eşitsizliğe bağlı olarak dijital aletlerin farklılık göstermesi, imkânlardaki eşitsizlik bu tartışmaların odağını oluşturuyor. Bunlar eğitime de yansıyor. Eğer her çocuğun bir bilgisayarı olsaydı yada internette sorun olmasaydı, eğitim bakanlığı şimdi fırsat eşitliği yaratan şekilde eğitimini yapmış olacaktı. Dijital anlamda fırsat eşitliğimizin olmaması, öğrencilerin dijital farklılıklarının olması, eşitsizlikleri olması durumu dünyanın her yerinde yaşanıyor.

Geçen yıl online verilen eğitimleri evlatların geçme notlarında değerlendirmemiştik, bu yıl da bunu yapacağız. Münferit olarak çeşitli kurumlar aracılığı ile küçüklere web mevzusunda bağışlama yardımında bulunulacak. Bazı öğrencilerimizin ne evinde web var ne de bilgisayar, bundan oldukca mutsuzuz, sıkıntıya giriyoruz fakat bunun sorumlusu hepimiziz…

Öğretmenlerim tüm bu aksaklıkları bilmelerine karşın fedakârca çalışıyor. Bunların sonucu olarak gene de başarıya ulaştık. Bu yüzden negatif eleştirilerle canla başla çalışan öğretmenlerimin moralinin bozulmasını istemem. Bu öğretmenler canla başla çalışıyor, hepsi de takdire şayan…”

 “Dönüşümlü eğitim kapsamında Cumartesini kullanmaya istekliyim fakat Pazartesi’nden sonrasında bunu sendikalarla konuşacağım.”

“Online eğitimin ilkokulda oldukca zor olacağını ifade ettim, karşı karşıya eğitim istedim”

Pazartesi günü başlamış olacak olan yeni uygulamanın iyi mi oluştuğunu özetleyen ve bu durumu değerlendiren Çavuşoğlu özetle şunları açıkladı:

“1 Eylül’de okulların açılması mevzusunda sendikalarla mutabık kaldık. Sendikalarla toplantı yaptık, dönüşümlü eğitimle açılmayı konuştuk. Sıhhat Bakanlığı bu sırada random testlerin genel fotoğrafının görülmesi icap ettiğini belirtti. Beklememiz uyarısında bulunmuş oldu. Öngörümüz bu yöndeydi fakat son zamanlarda pozitif vakalarda görülen artış sonucu Sıhhat Bakanlığı bizlerden 21 günlük süre dilimi istedi. Bu da 14 Eylül’e denk geliyordu. Bu durumu sendikalarla tekrardan görüştük. İnternet altyapısının durumunu, fırsat eşitliğinin olmadığını, bu şeklinde durumları biliyorduk fakat buna karşın online eğitime adım atmak istedik. 1 Eylül tarihinde emin bir duruş sergiledik.

Gelinen aşamada bazı okullar muhteşem sonuçlar verdi, bazı okullar ise çeşitli sebeplerle birazcık daha zayıf düştü. Biz gene de ne kadar oldukca öğrenciye katkı sağlarız derdindeyiz. Bununla beraber online eğitimde emin davrandık.

Online başladı fakat ilkokulda kayıpları gidermenin oldukca zor olacağını ifade ettim. Bu yüzden karşı karşıya eğitim istedim. 7 Eylül’de okul öncesi, ilköğretim 1 ve 2.sınıfları açma sonucu aldık. Hususi okullar da bu sınıfları açabilir. Bu mevzuda Sıhhat Bakanlığı ile mutabık kaldık. Bu yüzden dün bu müjdeyi verdik. İmkanı olan okullar dönüşümsüz devam edecek.”

“İlkokul 2. sınıfa dek tüm eğitim kurumları Pazartesi açılacak. 14 Eylül’den itibaren ise bir sınıfta 20’den fazla talebe olmayacaksa, her sırada bir çocuk olacaksa düzgüsel açılabilir, fakat fazlası ile dönüşümlü yapılacak.”

“Kırsal kesimde dönüşümsüz karşı karşıya eğitim sürebilecek”

11 okulda dönüşümsüz karşı karşıya eğitim sürebileceğini ifade eden Çavuşoğlu, bunların genel anlamda kırsal kesimdeki okullar bulunduğunu söyledi.

Okullardaki noksan hademe ve hademe için yetersiz bütçe olduğu iddialarını da yorumlayan Çavuşoğlu, “Hiçbir okulda eksiğimiz yoktur. Hademe miktarında 30 şahıs artış yaptık. Maddi kaygımız da yoktur. Hijyen yardım dağıtımımız da sürüyor. Kişisel hijyen olarak ise hepimiz üstüne düşeni meydana getirecek. Okullara tonlarca hijyen malzemesi vereceğim demiyorum, okullar da kendi bütçelerinden buna katkı sağlamalı.” dedi. 

“Ülkedeki mevcut web ağındaki yetersiz kapasite başta olmak suretiyle, gelir seviyesindeki eşitsizliğe bağlı olarak dijital aletlerin farklılık göstermesi, imkânlardaki eşitsizlik bu tartışmaların odağını oluşturuyor.”

“Çocuklar 1 gün gidip 1 gün gitmeyecek”

Dönüşümlü eğitim kapsamında cumartesi günü de eğitim yapma taraflısı bulunduğunu ifade eden Çavuşoğlu, “Cumartesini kullanmaya istekliyim fakat pazartesi başladıktan sonrasında bunu sendikalarla konuşacağım.” dedi. 

Mahalli bulaş artarsa okullar kapanır mı?

“Mahalli bulaşta artış olması, vakaların artmasıyla okullar tekrardan mi kapanacak” kaygısını da yorumlayan Çavuşoğlu, “Şu anda süreci bilim kurulu ile takip ediyoruz. Bu vakaların seyrini, bu seyrin yaşam hakkına gore saldırısını, buna gore karar üretmekte de tereddüt etmeyeceğiz.” yorumunda bulunmuş oldu. 

Herhangi bir okulda bulaş olursa?

Herhangi bir okulda bulaş olması ve temaslılarının olması durumunda çeşitli önemleler alınacağını özetleyen Çavuşoğlu, meydana getirilen yeni uygulamalarla büyük bir bulaş ağının ortaya çıkmayacağını işaret etti. Çavuşoğlu, bu çalışmalara şu şekilde değindi:

“Mesela avluda bir tek 1 A sınıfı olacak, herhangi bir sınıfta bulaş olması bir tek o sınıfı ve o otobüsü ilgilendirecek. Hepimiz aynı masa ve sandalyede oturacak, ortak kullanım parkları kapanacak, basketbol oynanmayacak. En azından başlangıçta bu tarz şeyleri yapacağız.

Spor meydana getirecek fakat futbol yada basket oynamayacak. Topu her çocuk tutmayacak. Bu şekilde bir ortam yaratmayacağız.”

“Mecburi eğitim içinde olan evlatların okula gelmesi zorunludur”

Risk grubunda olan evlatların okula gönderilmemesi için de lüzumlu izinlerin sağlanacağını özetleyen Çavuşoğlu, bunun haricinde ‘çocuğumu okul yollamayacağım’ söylemlerini doğru bulmadığını söyledi. “Mecburi eğitim içinde olan evlatların okula gelmesi zorunludur, çocuk gelmezse sınıfta duracak. Okula gelmeliler. Velilerin çocuğumu okula yollamayacağım deme hakkı yoktur.” diyen Çavuşoğlu, İngiltere’de çocuğunu okula yollamayacak olan velilere günlük para cezası kesildiği örneğini de verdi.

“Maalesef devlet okullarında küçüklere yıldızlı bir konsept sunamıyorum fakat illaki hijyen olacak”

Okullardaki hijyenle ilgili denetim ve teftişin yeteri kadar yapılamadığı iddialarını da yanıtlayan Çavuşoğlu, açıklamasında “Maalesef devlet okullarında küçüklere yıldızlı bir konsept sunamıyorum. Kullanım ve idamede bazı problemler yaşıyoruz. Bir velinin okulun tuvaletini beğenmez de hususi okula giderse buna saygı duyarım. Oldukça lüks tuvaletimiz olmayabilir fakat illaki hijyen olacak. Aslına bakarsanız okullar ve dairelere kurduğumuz pandemi kurumu bunu denetleyecek. Tuvaletlerin yıldızını değil fakat hijyenini arttıracağız” ifadelerine yer verdi.

Yurt dışından gelen öğretmen ve öğrenciler 7 gün okula alınmayacak

Yurt dışından gelen öğretmen ve öğrencilerin de minimum 7 gün okul alınmayacağını özetleyen Çavuşoğlu, tüm okullara bu yönde kendi imzası ile genelge gideceğini kaydetti. Çavuşoğlu, “Tüm okullarda öğretmen ve öğrencilerin yurt dışına çıkmak isteyenleri yasakladık. Bu alanda izin verme yetkisi de bir tek bende olacak. Bu mevzuda oldukca ciddi tavrımız olacak.” dedi.

“Tablet, bilgisayar yardımı kapasitemiz yok”

Tableti, bilgisayarı olmayan küçüklere Eğitim Bakanlığı’nın yardımda bulunacak kapasitesi olmadığını ifade eden Çavuşoğlu, kendilerine bu yönde oldukca fazla talep ulaştığını anlatarak, “Bazı sivil cemiyet örgütleri buna yönelik kampanya başlattı fakat bu süre alan bir süreç.” yanıtını verdi. 

“Dönüşümlü yerine ‘sabah-öğleden sonrasında modeli’ uygun olmaz”

Öğrencilerin sabah ve akşam olmak suretiyle okula gidip gelmesinin de yüksek ders saati ve öğretmen yatırımı gerektirdiğini kaydeden Çavuşoğlu, “Ilkin bir başlamış olalım, akabinde her türlü modeli de deneyeceğiz.” şeklinde konuştu.

“Gecikmelerdeki problem devlet prosedürleridir”

Mart ayından bu yana birçok okulda fiziki emek harcamalar yapıldığını da özetleyen Çavuşoğlu, şunları dile getirdi: “Gerek hususi sektörden alınan yardımlar, gerek kendi imkânlarımızla birçok okulda yatırım, iyileştirme yaptık. Okul yapımıyla, birçok okulun tamiratıyla uğraşıyoruz. Bazı gecikmelere pandemi döneminde emek harcama yaşamının durmasıyla yaşandı. Bilhassa devlet prosedürleriyle ilgili gecikmeler yaşandı. Oldukça çalışmamız var, bunlar bitince insanlarımız görecek. 20 yıl sonrasında tiyatro binasının temelini attık. 20 senedir yapılacağı söylenen fakat harekete geçilmeyen tiyatro binasını yaptık. Bu süreçte asla boş durmadık. Gecikmelerdeki problem devlet prosedürleridir.”

“Tüm sorun şimdi bu tercihleri kayıta döndürebilmekte”

Yükseköğretim ile ilgili de konuşan Çavuşoğlu, öğrencilerin ülkeye dönmesi ve yeni kayıtların artması için çeşitli emek harcamalar yapılacağını söyledi.

Üniversiteler %40 online %60 karşı karşıya modeliyle 14 Eylül’de açılacak oluşuna da değinen Çavuşoğlu, lüzumlu tedbirlerin ona gore alınacağını açıkladı.  

Çavuşoğlu, üniversite eğitimiyle ilgili şunları dile getirdi:

“Pandemi döneminde üniversite öğrencilerine de 8 bin öğrenciye yardımda bulunduk. Talebe dostu ada konseptine geçtik. Yeni kayıt meydana getirecek olanlara 500 TL bağışlama edeceğiz, bununla ilgili Bakanlar Kurulu’ndan karar çıkması için bekliyoruz. Bine yakın kayıt tercih artışı oldu. Tüm sorun şimdi bu tarz şeyleri kayıta döndürebilmekte. Ulaşım katkısına varacak kadar büyük bir çabamız var. Charter emek harcamalar şeklinde çeşitli kolaylıklarımız var. Tercihlerde %25 düşüş beklerken, % 9 artış yaşadık. Bu artışı güvenli bir ada olmamız sağlamış oldu.”