Kıbrıs Sulh Harekatı’nda şarapnel parçasının isabet etmesi sonucu yaralanan Durukoğlu, askerliğinin bitmesinin arkasından memleketi Kastamonu’ya döndü. Durukoğlu, çeşitli işlerde çalıştıktan sonrasında bir kamu kurumundan 2015’te emekli oldu.

Yaşadıklarını kayıt altına almak amacıyla 1980 senesinde günlük tutmaya süregelen Durukoğlu, o günden bu yana hem iş hem de hususi hayatında yaşadıklarını her gün not alıyor.

Akraba ve arkadaşları, geçmişte yaşanmış olan vakaları merak ettiğinde günlüklerini onlara da açan Durukoğlu, bugüne dek 40’a yakın defter doldurdu.

Durukoğlu, AA muhabirine, 43 senedir günlük tuttuğunu söylemiş oldu.

İl Hususi İdaresinde çalışırken arkadaşlarının izinli yada hasta bulunduğunu, nereye göreve gittiğini yazdığını özetleyen Durukoğlu, “1980’den 2015’e kadar işte ve evde ne yaptıysam yazdım. 2015’te emekli olduktan sonrasında da yazmaya devam ediyorum. Kim konuk geldi, kim gitti, kim hastalığa yakalandı, nereye gittim, ne olduğu ve yaptığım işleri yazdım. Bir dostum vefat mı etti, birinin düğünü mü oldu, biri mi hastalığa yakalandı, hepsini günlüğüme yazıyorum.” dedi.

İnsanların kimi zaman kendisine geçmişle ilgili şeyler sorduğunu belirten Durukoğlu, şu şekilde devam etti:

“Aradan süre geçiyor, ‘şu şahıs öldü, düğün oldu, kaza yaptı’ benzer biçimde şeyler söylüyorlar fakat ne süre bulunduğunu hatırlayamıyorlar, bana soruyorlar. Bunların hepsini ben defterden buluyorum, gereksinim duyanlara destek oluyorum. Bunun için de not tutmaya devam ediyorum. Seneler ilkin bir vaka olmuştu, bir arkadaşımın bu vakaya karıştığını söylediler. Ben, bu arkadaşın o vakaya karışmadığını, o gün beraber şantiyede olduğumuzu, bunu günlüğe yazdığımı, isteyenin defterime bakarak nerede ne yaptığımızı okuyabileceğini söyledim. O arkadaşın suçsuz bulunduğunu günlüğüm yardımıyla ispatlamış oldum.”

Yağmurlu hava geliyor

Yağmurlu hava geliyor

– “Anılarımı hatırlıyorum, geçmişimi canlandırmış oluyorum”

Ara sıra anıları anımsamak için günlüklerini açtığını dile getiren Durukoğlu, “Aradan süre geçiyor. Evde otururken 5 yıl ilkin ne yaptım diye düşünürken defteri açıp anılarımı okuyorum. Anılarımı hatırlıyorum, geçmişimi canlandırmış oluyorum. Eve komşularım, dostlarım geliyor. ‘Şu yıl neler olmuştu, sen neredeydin, ne yaptın?’ diyorlar. Günlüklerimi açıyorum, ‘Şu yıl şu olmuş, şunu yapmışım’ diye söylüyorum.” ifadesini kullandı.

Durukoğlu, annesinin kendisinin çocukluğunda rahatsızlandığını sadece köylerinin yolu olmadığı için “Ağrısı geçer” diye doktora götürülmediğini anlatarak, “Bigün sonrasında vefat etmiş. Annem 1960’da yol olmadığı için vefat etti. Ben seneler sonrasında o zamanki adıyla Yol Su ve Elektrik Kurumunda çalışmaya başladım. Sonrasında o kurumun adı Hususi İdare oldu. Köylerde vazife yaparken, yol yaparken annem aklıma gelirdi. Yol olmadığı için kimse ölmesin diye elimden geldiği kadar çalıştım.” diye konuştu.